9 Mayıs 2009 Cumartesi

Akşam(dı) İşte!..

Akşam, ortalığı toparlayıp off yapmak üzereyken bilgisayarı, son dakika telefonundaki sesin ''Yolda ve yakındayım, alıyorum seni ve bira içmeye gidiyoruz,'' demesiyle bir kaç dakika sonra motor sesini duymam bir olunca; içime dert olur bir mesajı, biraz da keyife karışmış bir itlik haliyle hemen yazıp hotmailden yollayarak, tuşa bastım ve günü kapattım.

Dominant gözlerinde okyanus mavisi kadın, kapıdaydı. Üzerime bir mont alıp hayırdır selamını çakarak açtığım kapıdan süzülüp koltuğa oturunca, emniyet kemerine yolladım elimi. ''Yok korkma iyiyim, ağır roman hali o gecede kaldı,'' dedi. ''İşin kolay bu akşam,'' cümlesini de ilave etti; şahane bir kahkahaya...

O gece ne şahane bir geceydi; ki daha bir ay önceydi, yazıldı ama yayınlanmadı. Ve akşam ondan alınan izinle birlikte bir mim versiyonu haline gelip yayınlanacak. Gerçek bir an'a usul bir kurgu yapılacak. Alt yapısı o gece olan şahane bir serserilik halinin üzerine mim'in notaları en bas haliyle monte edilip, bloga sürülecek yazı... Az bir zaman sonra!

O yüzden 'Dominant Gözlerinde Okyanus Mavisi Kadın'la ilgili ayrıntı yok şimdilik.

En şahane iskelenin en yakınındaki mekâna gittik. En şahanesinden patates kroket, en şahanesinden kalamar, en şahanesinden balık kroket sipariş edip; bir birahi, en şahanesinden bira istedik. Ve sonra, en eski zamanların en serseri halini poz ederek kendimize, hızlı ve şahane girelim sohbete diye de, birer şat votka sipariş verdik. Finali tekila ile yapma konusunda da, gözlerde anlaştık, kesin.

Şahane müzik koydurduk CD çalara... Haftanın içi, yazın henüz önü olduğu için sakin mekânda, çakmağın değmesiyle hülyalar saatinin gongunu çalan mumların eşliğinde, gözlerinin mavisinde kaybolurcasına konularda gezip durduk. En çok aşktan konuştuk. "Neydi aşk?"dan...

Konuştuklarımız bir blog yazısı olur ki en şahanesinden. Ki kadın özeldir, farklıdır, farklı sesler verir: En çok da aşka... Dominant duruşun en derinindedir herşey, onları bir inci tanesi gibi çıkarmak güzeldir, başarıdır. Gururun keyfini katar, güven duyulan olmanın hazzını, seviliyor olmayı...

Özünde; günün en erkeninde okuduğum, Sevgili Arzu'nun ''Aşka Aşık Zamanlar'' başlıklı şahane blog yazısına yazdığım ''Dar zamanlara sıkışmış akıllarla birbirinin benzeri senaryoların ve sürekli aynının peşinden koşulduğu için belki de, belki de bir sürü anlamsız ''eğer'' yüzünden... Belki de aşk olsun diye aşk olmakda, aşkı elindeki reçeteden ibaret sanmakda... Cesur olmamakda... Kör bakmakta, teğetinden geçmekde ve görememekde; el yordamı bakışlarla ve duyuşlarla!. Göremeden, sanarak...'' cümlelerinden oluşan yorumum etrafında dolaşan hoş şeylerden söz ettik.

Şahane bir keyifle içtik. Şahane konuştuk. Ve şahane bir günün şahane finali oldu. Şahane uyudum. Şahane yazdım. Güne damgayı Manga bastı ama! Şehr-i Hüzün ile... Şahane bir konsept albüm, tavsiye edilir. Hatta bir örnek olarak: ''Hepsi Bir Nefes'' adlı şarkı sunulur... Ennn şahane bir sevgiyle... En şahanesinden öperins bir de...

Bir de dilerim ki herkese; yazılar, ''Gece(ydi) İşte!'' olmaksızın bitmesin..;)

9 yorum:

  1. Hımmmmmm.

    :))))) eee bence gözleri güzel kadın olsun benim kelimelerimdeki adı. ama akşamları keyiflendiren bir insan olduğu kesin. Ama diğer kadınlardan daha farklı buldum ben nedense.

    YanıtlaSil
  2. dimi efsa ? ama belli ki şapşahane :)) şahane yazılar bekliyor bizi gibi geldi bana... keyifle okumak için beklemedeyim :)

    yazara özel not 1 : benim fırında makarna şefin aşka aşık halleri arasında yanmaz dimi fırında :)))

    yazara özel soru 1 : cd neydi?

    YanıtlaSil
  3. ama kadında çok fazla güç duygusu seziliyor hepsinden öte. Merak merak merak.
    ama merak uyandırma kısmı gayet basarılı abisi.

    YanıtlaSil
  4. Arkadaşlar yazının son cümlesi ve ''en eski zamanların en serseri halini poz edip kendimize''cümlesi şu an arkadaşlığımızın ne olduğunu anlatıyor di mi ama?:))Heyecan yapmaya gerek yok:)

    Özel not 1'e cevap:Öyle hallerde bile bişey olmaz merak edilmeye...

    özel soru 1'e cevap:cd'ler arkadaşımıza kopyalanmış olup arabasında mevcut olduğundan, bizim tarafımızdan verilip çaldırılmıştır... Mariza'nın fado em mim,fado curvo ve transparente albümleridir.Eğer daha önce dinlenmemişlerse kapalı bir yerde ve balkonda yalnızken dinlenmemesi tavsiye edilir.Düzlük bir yer ve denize bakarken olabilir.Bir soru daha alabilirim en fazla:)))

    YanıtlaSil
  5. Şahane bir yazı... Fazla söze gerek yok..

    YanıtlaSil
  6. Kelimelerin benden zar zor döküldüğü şu günlerde böyle övgüler yağdırıp beni yazmaya zorlayan canım dostum:)) Eğer güzel sohbetlere vesile olacaksa, aşk üzerine hep konuşulacak ve oralardan aşka varılacaksa ben hep yazarım,yani yazmaya çalışırım:))
    Hep şahane konuşmalar diliyorum, hep güzel yemek sohbetleri, ne diyeyim ki...
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Münzevi teşekkür ederim...Münzevi imzalı yazılar da şahane:))

    Sevgili dostum Arzu; zorla güzellik olmaz bilirim...Yürek zaten güzelse güzeldir.Ki o yürek kimselere kıyamaz.Sevenlerini de yazısız bırakamaz.Bilirim:))Şahanesin...

    YanıtlaSil
  8. Ve yaşanan tüm o şahaneliklerin ötesinde bu da şahane bir yazı olmuş:) Tıpkı bu sayfaya yönlendirildiğim bir önceki yazı gibi. Romantik yazıların insanı değilim, beceremem. O yüzden bu kadar güzel döktürenlerin karşısında saygıyla şapka çıkarırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, bizde sizin derslerinizde şapka çıkarıyoruz efendim:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP