*Ondan son gazoz parasını aldığımın ertesi günü, ölümün soğuk yüzünü ilk kez hissettiğim Dedemin sabah namazına giderken biz sıcağa kalkalım diye yaktığı mangalın ısıttığı, Babannenin sıcağından uyanılmış odada, sokak lambalarının sarı ışıkları altındaki dokunulmamış karı seyrederken; Adamo'nun Her Yerde Kar Var şarkısının tınıları yol alırdı derinliklerime doğru...
*
Her seferinde dua ettiğim bir kurum var; Samsun Devlet Opera ve Balesi. Bütün eski defterleri kapatıyorum dediğim bir süreci başlatmasam, dolayısıyla hayatımda bilinçli bir boşluk oluşturmasam, o boşluğu konserlere, opera ve bale gösterilerine düzenli giderek doldurmasam...
Çok yazımda söz ettiğim üzere belki de, enn sevdiğim kadına ulaşmış olmayacaktım.
Yine çok kere yazdığım ve belki de söz ettiğim üzere, eğer yazılarımı opera balenin basın yayım bölümü fark edip de paylaşmasa, benimle özellikle tanışmak istediklerini beyan etmeseler; ben enn sevdiğim kadın tarafından yapılmış yorumları o yazılarımın altında göremeyecek, onunla aramızda enfes bir yazışma süreci başlamayacak, bu süreç bir buluşmaya evrilmeyecek ve ben hayatımı, yazılarıma da yansıyacak derecede mutlulukla, keyifle, yepyeni bir heyecanla ve coşkuyla yaşamayacak...
ve hatta tanışamayacağımız için O'nunla yaptığımız tadından yenmez seyahatlerin hiçbiri de olmayacaktı.
İşte bu nedenle yolumu güzel çizen kadere ne kadar şükretsem, bunu sürekli ifade etsem; yine de duygularımı tam anlatamayacağım...
ve hatta Enn Sevdiğim Kadın olmasa nasıl bir yol yürüyeceğimi bilmeyecek, peşlerinden keyifle koştuğum hayallerim de öksüz kalacaklardı,
diye düşünüyorum...
Kar, gemi, ağaçlar, güller ve denizin fotoğraflarını çekerken...