27 Temmuz 2023 Perşembe

Sert, Duygulu ve Düşündürücü

Geçen cumartesi.

Trendeyim.

Çarpıcı bir film olduğu hissiyatı ile pencereden akıp giden zamana bakıyor, anılarda dolaşıyor, güzel arkadaşlarımı, arkadaşlıklarımı, ilginç karakterleri, uçarılıklarımızı anıyor ve  hatta yarım bıraktığım Şafak Sayarken etiketli yazı serime daha sık yazarak devam etmeliyim diye düşünüyorum.

Zamanlamam müthiş.

Müthiş çünkü Migros'daki kasa önü kuyruklarına ve filme kalan süreye baktığımda klasik sinema alışverişini yapamayacağım.

Bunu çok dert etmiyorum; geçen haftaki sinema günüm için Paribu Cineverse tarafından gönderilen anketi yanıtlamamın bir ödülü olarak orta boy mısır hakkım var, ve kod telefonumda.

Göz yaşartıcı bir gün!

17.05 seansı ve iki gişe açık, ikisinin önünde de kuyruk var.

Boş gişelere alışmış ukalam bu durumdan memnun değil. Beklemek sıktı, boş salonlara alışmış beyimizi.

Oysa, öyle aman aman bir kalabalık da değil. İki kuyruğu toplasam, 40 kişi yok.

10 salon ve kırk kişi!

Biraz Barbie etkisi, biraz Nolan, biraz da gurbetçi vatandaşlarımız...

Ama şaşırtıcı olan salona girip D-3'üme oturduğumdaki sayı. Tam iki çift ile birlikte 6 kişiyiz.

Başka Sinema filmi ve 6 kişi!

Alkış...

Promosyon mısırımı çıkarıyorum sırt çantamdan.

Boru değil, mısır bu. Altın değerinde.

Misal gişe bölümünde ve salonun değişik yerlerinde festival afişleri var;  bilet ücretlerinin 50 TL olduğu ve vizyondan çıkmış ama yakın tarihli sıkı filmlerin gösterileceği, bence bu yoklukta son derece mantıklı,  bir yaratıcılıkla düzenlenmiş bir festival bu. Üstelik bu gösterimler için orta boy mısır da iskontolu ve 30 TL.

Hemen bir hesap yapıyorum ve "Yaşasın Başka Sinema!" diyorum. Hem güzel filmler izle, üstelik mısırı bedavaya al.

Muhasebem görev başında:

Bilet Başka Sinema için 70 TL.

Mısır'ı parayla satın aldığını düşün: izleyeceğin sinemaya özel festivalin filmi olmadığı için normal fiyat muhtemelen 40 TL. Düş sinema biletinden promosyonu; sinema bileti gelir 30 TL'ye.

E bundan iyisi de Şam'da kayısı...

Bu arada diğer filmlerde bilet fiyatlarının şimdilik 135. TL olduğunu da hatırlayalım!

Bu filmlere yönelik olarak "Bir de mısır alsam mı acaba?!" denebilir mi?


Film sert, bir o kadar da duygu yüklü. Ve bu duygular seç beğen al... Sonuçta askerlik. Eğitim şart.

Yönetmen Elegance Bratton bu dokunaklı filmi, kendi hayatından yola çıkarak yazmış. Bence çok da iyi yapmış. Sanılmasın ki filmde yaşananlar sadece o ülkede. Aksine dünyanın tüm ordularında var olan bir gerçeklik. Özellikle anne ve asker olmaya karar veren "evlat" arasındaki ilişki fazlası ile can yakıcı. Elbette istisnalar var ve azımsanmayacak kadar da çoklar; o anneleri yüreklerinden öperim. Ama bu anneyi de anlamak çok güç değil.

Ve bir taraf için çok ama çok zor bir durum bu ve film gerçeği hiç saklamadan, sansürlemeden tüm çıplaklığı ile sorguya açıyor ve her olasılığı örnekleyerek ortaya döküyor.

Ama altını çizdiği şahane bir nüans da var. Engellenmesi mümkün olmayan güdüler ve tercihler, yaşamın bir gerçeği.

Aslında kendi tanıklıklarımdan haraketle, çok somut benzerlikler içeren olayları bu yazıda yazmak istedim. Bir sürü şaklabanlığımızı da!! Vazgeçtim....

çünkü bu filmin duygusunu ve herkesin bildiği gerçeklikleri açık yüreklilikle ve radikal bir tutumla ortaya döküşünü, sertlikle duygusallığı bir araya getirişindeki nahifliği sulandırmak istemedim.

Kim bilir belki bir gün Şafak Sayarken'lerden birinin içinde, mesela telsizin antenini açıp onu kişiye yönelterek ve telsizin ayarıyla oynayarak ona bir dedektör işlevi yüklediğimizi,  hışırdattığımızı ve o sesin bir adlandırma için sonuç ürettiğini... ve -bazı- herkese, biz dahil komik geldiğini, ama hayat olgunlaştırınca da bunun aslında hiç komik olmadığını; olgun yaşımın etiği ile ve tüm çıplaklığıyla yazarım.


*
Yönetmen: Elegance Bratton.

Oyuncular: Jeremy Pope, Gabrielle Union, Bokeem Woodbine.

Ülke: A.B.D.

Dağıtım: Başka Sinema .

İthalat: Bir Film.

26 yorum:

  1. hayatımız bu ara sürekli hesap kitapla geçiyor vallahi, ki benim hiç huyum değildir aslında ama yapmamak imkansız!
    filmi merak ettim. anne-oğul ilişkisini de!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç kişilik bir ailenenin sinemaya gittiğini ve en azından birer mısır ve içecek aldığını varsayınca insan, eskiden bu bütçeyle boğaz da rakı içip yemek yerdim diye düşünüyor, ne yazık ki:)) .Film bence çok başarılı, çok yönlü bir meseleye güzel dokunuyor ve çok da güzel anlatıyor. Anne oğul ilişkisini de öyle, eleştirmiyor bir gerçeklik olarak kabulü ya da reddi izleyiciye bırakıyor, taraf olmuyor ki bu tavır da olayın çok yönlü sorgulanması açısından bence muhteşem:)

      Sil
  2. Off film çok dramatik duruyor, hiç havamda değilim bu tarz bi' film için. Daha sonra izlemek için not aldım ama, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, filmi her yerde ve şehirde bulmak da zor sanırım:)

      Sil
  3. Mısırı evde patlatıp götürmeli demek artık. Onca sinema salonu var yakında kapanır böyle giderse ya da bilmiyorum belki de kapanmaz idare ederler bir şekilde tıpkı yıllardır olduğu gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtemelen bir kısmı kapanacak, bizdeki sinemanın ayakta kalmasının sebebi güçlü bir Güney Kore şirketi olması ve çok sağlam da bir sponsoru var, sponsor bir bitcoin şirketi. İyi de reklam alıyor film öncesine sinema, şahısta olsa dayanması imkansızdı. Kesin evde patlatmak gerek, bana her izlediğim film sonrası anket yollandığı için mısırlarım baldan tatlı:)

      Sil
  4. Sen ne güzel sinemaya gidiyorsun ya. Ben bir soğudum nedense :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka Sinema filmleri gelmese ben de çok nadir giderim ki yaklaşık üç haftayı filmler gelmediği için boş geçtim:)

      Sil
  5. Sinemaya gidecek dört kişilik aile, açlık sınırını geçtim yoksulluk sınırındaysa herhalde oturup kırk kez düşünür. Burada sinema sektörüne lafım değil. Onların da giderleri arttı tabii. Devir, hesap devri oldu artık.
    Anladığım kadarıyla sert olan bu film, duygusallık katarak seyre değer olmuş. İki zıt hissi veren filmleri izlemeyi severim. Her ne kadar sinemaya gidemesem de elbet bir şekilde çıkar karşıma. :)
    O dediğiniz şaklabanlıklarınızı umarım yazar, biz de keyifle okuruz.
    Her zamanki gibi bu güzel paylaşım için teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yorumunuz için size teşekkür ediyorum. Yönetmenin asıl amacı zaten başka bir meseleyi tartıştırmak, diğer tüm aksiyonlar fon aslında ve bir gerçeklik. Aslında o şaklabanlıklar artık farkındalığı daha yüksek bir yetişkin tarafından ve filmdeki benzerlikleri nedeniyle yazılacağı için, eylemlerin yapıldığı yaşların komikliğinde olmayacak:) Sanırım ailece gidilen yazlık kışlık sinama günleri belli bir kuşağın anılarında yaşayacak bundan sonra, o günlere geri dönüleceğini biz göremeyiz diye düşünüyorum:) Şu an her kesim için sinemaya kalabalık gitmek sorun:)

      Sil
  6. ne zamandır sinemada film izlemiyorum:) siz böyle anlattıkça ben de gideyim falan diyorum.. Sanırım evde izlemeye alıştım:) filmi merak ettim, teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film çok keyif verir mi emin değilim. Ama askerlik nasıl bir şey, içinde neler dönüyor gibi bir merak varsa ilginç bir seyirlik olabilir. O nedenle yazarken öneriyorum gibi bir tanımlama kullanmak istemedim.

      Ben de teşekkür ederim:)

      Sil
  7. Filmi çok merak ettim ama ben bizim buradaki birkaç sinemaya baktığımda göremedim. Sinema biletleri aşırı pahalandı, ben de hala Barbie ve Oppenheimer'a gidemedim. gideceğim diye plan yapınca mutlaka bir şey çıkıyor:)))
    Siz hep gidiyorsunuz ve çok güzel yapıyorsunuz:))) Bazı filmleri de sayenizde öğrenmiş oluyorum:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hep Başka Sinema filmlerine gidiyorum, diğerlerine çok nadir... Linki şuraya bırakıyorum, genellikle festival filmleri getiriyorlar... Ve bütün büyük şehirlerde oynuyor filmleri, linki sık kullanılanlarına ekleyip takip edebilirsin bundan sonra:)

      https://www.baskasinema.com/

      Sil
  8. Burada soluklandım, sizi bir okudum, iyi hissettim Üstad :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstad ben de seni görünce şimdi çok sevindim, insan sevdiklerini ve onun sevdiklerini de merak eden bir varlık sonuçta... uzun aralar olsa da arada bir selam çaksan, sanırım hepimize iyi gelir.. elbette anlıyoruz ama merak da ediyoruz, öte yandan bir faydamız da olsun... istiyoruz.

      Öyle işte:))

      Sil
  9. Filmi dikkat çekici görünüyor. Gerçek hayattan esinlenmiş olması daha da etkiliyor. İzlemek gerek. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En azından o dünyayı iyi anlamak için ve merak da ediliyorsa izlemekte fayda var:) Ve olan hiçbir şey abartı değil, bazıları kapalı kapılar arkasında olsa da gerçeğin ta kendisi.

      Sil
  10. Bu filmi Oscar listesindeki filmlerden kendime liste yaptığımda işaretlemiştim.
    Heyhat, sinemaya gitme faaliyetim yine askıda şu sıra. :(
    Bakalım, bizim buralarda oynuyor mu veya denk düşürecek miyim? Denemeli. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadıköy Sineması salon ikide bugün 13:30'da varmış:) 3 ağustosa kadar her gün 13.30'da aynı salonda devam Sevgili Okul Arkadaşım:)

      Sil
    2. Baktım gördüm ben de, sıra gitmeyi becermekte inş. :))

      Sil
  11. Çocukken her hafta ailecek yaptığımız sinema keyfinin geldiği duruma bak! Çok üzülüyorum. Ve üstelik ben nedense salonda izleyince daha çok keyif alıyorum. Evde izlemek aynı etkiyi yaratmıyor. Zengin olsam herhalde bir odayı sinema odası yapardım:)
    Tatildeydik, Oppenheimer çıkar çıkmaz gidemedik. Nolan hayranıyımdır. İstanbul'a gelince bakayım dedim, kısıtlı sayıdaki IMAX salonlarda bir hafta boyunca bilet yok:) Bu adam cidden ortamı canlandırıyor. Salgında da Tenet'i çıkarmıştı ve salonlara maskeli bir dönüş olmuştu. Neyse... Önümüzdeki çarşambaya bilet buldum ancak. Bundan önce de en son Daliland'i izlemiştim. Başka sinema salonları ise bana çoook uzak. Nadiren gidebiliyorum. Senin bu keyifli sinema yazılarını severek okuyorum. Bol bol izle, bol bol yaz:)
    Sevgiler Buraneros...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ben de keyifle okuyorum ki rastladıysan yazılarımda bilirsin, internete bir sinema sitesine film yorumları yazarak bulaşmıştım. Sinemadan akşam saat 10 gibi geldim, yine başka sinema ve iyi bir ispanyol filmiydi. Bugün kattaki salonlarda 20-30 kişi vardı ki o da kanımca Nolan ve Barbie hatırına, bizim salon bugün yine şaşırttı, 3 kişiydik..) Sevgiler Klio'nun Şarkısı:)

      Sil
  12. Başka sinema okey ama bilet fiyatları gerçekten çok pahalı. Hafta içi ilk seansların hepsi yarı fiyatınaymış burda bir sinemada, arkadaşım gidelim diyor. Dedim çalışırken onu nasıl becericez ki??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkemizin normal bir ülke haline dönmesini -sabırla- bekleyeceksiniz o zaman:))

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP