13 Eylül 2022 Salı

Dolunaylı Gece Ve Ters Köşe Bir Film

Pencereden bakıyorum.

Aman Allahım!

Denizin dibindeymiş de, kafasını şöyle bir uzatmış da, bir yandan gözlerini ovuştururken ve bir yandan esneyip gerinirken kendini bir an önce gökyüzüne atma afacanlığı ile gülümseyen bir turuncu; burnumun dibinde, yusyuvarlak, taptaze ve bebek kokulu.

Şahane bir akşamın müjdecisi.

Sırt çantamı alıyor ve yola koyuluyorum.

Bir fikrim var ama zamanım yok. Biraz da hızlı haraket etmeliyim. İstasyondayım ve trenin varmasına 1 dakika var. Enfes bir son yaz akşamı. Ay aklımda. Şu an bulunduğum noktadan görme şansım yok ki çıkardım da aklımdan; ta ki yol bana sürprizlerini sunana kadar.

Onunla saklambaç oynamak çok keyifli ancak an itibariyle bu, trenle onun arasındaki bir mesele; bana, ikisi arasındaki son derece afacan ama iyi kalpli saklambaçın keyfini çıkarmak düşüyor.

Tren denizden uzaklaşıyor, o sırada ay saklanıyor, benim nereye saklandığı konusunda bir fikrim var, tren söylemem için binbir şirinlikle asılıyor ama bende gülümseme dışında tık yok. Tren denize yaklaşıyor ve keyifle sobeliyor. Böyle böyle devam ederken ve yeniden saklanmışken ve Kürtün Irmağı üzerindeki köprüyü geçerken tren; en şahane haliyle yeniden arz-ı endam ediyor ay. Yelken Kulüp coğrafyası boyunca ve denizin bir karış üzerindeyken de havasını atıyor. Atletizm sahasına henüz varmadan, barınağı hemen geçtikten sonra Sheraton'ın ardına saklanıyor ve uzunca süre tren onu aramak zorunda kalıyor. Tren köprüye tırmanmaya başlayıp da da zirvesine vardığında ve tatlı virajı alıp da inişe geçmeden hemen önce limandaki gemilerin arasındaki görünüşü ile bir kez daha sobelense de ay, sen var ya sen, dedirtiyor.

Filmin başlamasına 15 dakika kala istasyondayım.

İniyorum ve hızlı hareket etmem lazım.

Güvenlikten geçiş ve yine hızla sinema katına... Gişenin önünde bir hanımefendi bilet iptalinde çünkü küçük oğlunun yaşı seçtikleri film için uygun değil. Bense terastan ayı seyretmek ve onunla iki lafın belini kırmak istiyorum. Ama henüz sorun çözülmedi ve ben için gergin bir bekleyiş. Nihayet biletimi alıyorum ama film başlamak üzere, onunla antrakta görüşebileceğiz. Koltuğumdayım. Ve film başlıyor.


Perdede mesajlar akıyor. Bir twitter kullanıcısı değilim, telefondan mesaj atmam. Sadece arada bir kardeş atar ben onu yanıtlarım ki bu da ayda yılda bir. Garipsiyorum, takipte zorluk yaşıyorum. Makine hızında çalışan parmaklar, sürekli tuşlanan telefonlar ve perdeye yansıyan mesajlar. Önce bir anlam veremiyorum. Hatta sıkıntı basıyor. Çünkü filmin ana temasının sosyal medya, telefon kullanımı olduğunu düşünüyorum. Başrol oyuncusu Rabah Nait Oufella'ın oynadığı Karim D.'yi de sevmedim.

Mutsuzum, erken çıkmayı emeğe saygısızlık olarak almasam kaçabilirim. Film biraz da geçmişte yediğin hurmalar durumu. O hurmalar atılan tweet'ler oluyor. Tam da popüler olmuşken, ayıkla pirincin taşını şimdi.

Kahramanımız -taze- bir yazar. Bende ise onu yazarlığa yakıştıramama halleri. Bir kitabı basılmış ve bir tanıtım partisindeyiz. Karim D. bir sosyal medya fenomeni; 200.000 takipçisi var. Ve ben için sıkıntılı haller devam ediyor. Küçümsemeye de devam. Ölçümse yaş, davranışlar, sosyal medya popülizmi, mesajlar ve fiziki durum. Nedense bir yazar kalıbına sokamıyorum. Kitap için verilen partide ve sonrasında ırmak hızla tersine akmaya başlıyor, çünkü yeni sözleri nedeniyle takipçilerce eleştiriliyor ve hızlı bir terk ediş. Yayınevindeki toplantıda durum gergin, oysa kitaba ciddi bir yatırım yapmışlar ve sıkı da bir reklam kampanyası hazır ama sosyal medyada durum feci.

Yönetmen Laurent Cantet ise ilmek ilmek örmeye devam ederken mevzuyu, bana ayar vermeyi de ihmal etmiyor. Çünkü filmin başlangıcındaki sahneler nedeniyle önyargılı davranan ve filmin biletini kesen ben utançtan koltuğuna saklanmış ama filme kapılmış, bazı nüansları da kapmış durumdayım. Yine bir göçmen sorunu, yaşadığı ülkede yabancı olma hali ama hakikaten iyi işlenmiş, mantıklı, bir ajitasyon ihtiyacı duymuyor, sade bir gerçeklik ve gönül teline dokunuyor.

Ve hiç abartmadan, tüm nüanslarıyla, hiçbir şeyi göze sokmadan, hayatın doğal akışına uygun biçimde, ince ince işleyerek, fark ettirerek ve düşündürerek izleyicinin kalbine filmin fikrini işliyor. Keyif almasını sağlıyor.

Müzikleri, yan rolleri ile de ve son jenerik dahil izleyicileri koltuklarına çakıyor.

Bu arada Arthur Rambo'nun kardeşinin ve annesinin oyunculuklarına ve sözlerine dikkat. Bir de yazar abla var (Anne Alvaro), kısa bir sahne olsa da Karim'e tavrı ve sözleri beni çok etkiliyor.

Yabancı bir ülkede oralı olmak ama bir türlü de oralı kabul edilmemek, dolayısı ile oralı hissedememek üzerine, büyük laflar etmeyen ama meseleyi anlatabilen sıcak bir film. İzleyiciyi filme dahil eden nitelikli bir görüntü yönetimi olduğunun da altını çizmeliyim.


İyi bir film izlemenin keyfiyle çıkıyorum salondan. Bu keyfi çoğaltmam gerek. Mado'nun terasında meyveli ağırlıklı, deniz ve dolunay manzaralı bir dondurma nasıl olur?

Fikrin üzerine atlıyor ve Mado'dan içeri süzülüyorum. Denize karşı güzel de bir masa buluyorum ve kalabalığa da karışmıyorum lakin AVM'nin, dolayısı ile Mado'nun kapanmasına 10 dakika kalmış. Oysa ben deniz ve üzerindeki dolunay ile filmden aldığım tadı, bazı sahneleri öne çıkararak ve hatta geceyi yavaşlatarak gözden geçirecektim.

Sonuçta yürüyen merdivenleri tek tek iniyorum. Ay zaten denizle oynaşı bitirmiş, çoktan kara tarafına geçmiş. Renk turuncudan beyaza dönmüş. O uzakta ve dağların ardına çekilmek üzere. Asansörle üst geçide çıkıyorum. Biraz bakışıyoruz, sonra el sallaşıp vedalaşıyoruz. İstasyona geçmemle de tren gözüküyor. AVM'nin son insanları ile biniyoruz. Keyifli bir yolculuk ve artık mahallemdeyim. Bir an Mavi'de takılsam, bir bira söylesem ve denize bakarken filmi gözden geçirsem diye düşünüyorum ama bundan vazgeçiyorum. Denizin dibinden eve doğru yürüyorum. Enfes bir son yaz gecesi.

Keyfim gıcır.

33 yorum:

  1. Bugün seans kaçırılmadan film izlenmiş demek, ne güzel :) beni meraklandırdın yine Sevgili Buraneros, "izlenecekler" listeme yazdım filmi!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi seyirler o halde Sevgili Şule, konu güzel, sağlam film ve yönetmen hakkını vermiş, temel oyuncular da günlük hayattan insanlar gibi:)

      Sil
    2. Ahhhh bu yorumu nasıl atlamışım ben, özür dilerim Sevgili Şule:) Başardım evet ve film de başlangıçta mırmırlanan bana dersimi çok güzel vermiş oldu, görüldüğü üzere :)

      Sil
    3. Aslında atlamamışım:)) Sonradan bazı yanıtlarımı spama yollamış google, sevindim valla masum olduğum için:)

      Sil
  2. Saat 20:00 seansı keyif yapmak için pek uygun değilmiş. Dar zamanlar ket vurmuş keyfe. Filmin ilk 20 dakikasını Fransızca olarak izledim. Konuşulanlara Fransız kaldım o ayrı konu ama filmin bu kadarı bile beni içine çekti. Fragmana ısınamamıştım. Ama filme bakınca ısındım :) Meraktan mesajları bile Türkçeye çevirdim :)) Arthur Rambo'nun kimliğini net olarak tam bilmiyorum ama kendime bir düzeltme yapacak kadar bilgi sahibi oldum.
    "...hiçbir şeyi göze sokmadan, hayatın doğal akışına uygun biçimde..." Bu havayı yönetmenin Sınıf filminde yakalamıştım.
    İnceleme için çok teşekkürler, tren yolculuğu da güzergahı bilmememe rağmen gözümde canlandı, nefisti. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz öyle, o nedenle mecbur kalmadıkça tercih etmem lakin ilk kez bu film tek seanstı. Ben filme gideceksem fragmanı izlemiyorum, genellikle yanıltıcı oluyorlar. Muhtemelen bundan sonra da Başka Sinema filmleri tek seans ve 20'de olacak. Bilet fiyatları ne yazık ki sarsıcı ki çoğu kez tek seyrettim, özel fiyat olmasına rağmen bilet 32 TL, iki bilette bir de indirim var, harcanan elektriğe yetmez, muhtemelen reklam almasalar çok salon kapanır. Filmlere netten ulaşmak da kolay sonuçta. Rica ederim, gitmek ve yazmak benim için de keyif:) . Dedem demiryolcuydu, trenler kanıma işlemiş:)

      Sil
  3. Merhabalar.
    İnsanların keyiflerinin gıcır olduğunu duymak beni mutlu eder. Çünkü ben herkesi kendim gibi sanıyor ve görüyorum. Oysa çevremde keyfi gıcır ve mutlu insanlar da varmış, farkına varıyorum.

    Dolunaylı bir gece ve bir filme yetişme serüveniniz keyif verici bir paylaşımdı. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Geçekten Eylül ayında beraber olduğumuz dolunay herkeste değişik bir izlenimler bırakmış. Tabi bu dolunayı görebilecek konum ve farkındalığı olanlar için geçerli.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,

    Hayat sanırım yeteri kadar acı yaşattıktan sonra insandan elini çekiyor ve al sana mutluluk diyor. Genelde negatif durumları da gör ama üzerinde durma gibi bir eğitim de veriyor. Bu eğitimleri sevdim ben, o nedenle pozitif tarafları hayatımın önüne koydum ve peşlerinden gidiyorum.

    Çok teşekkür ederim ben de size sağlıklar dilerim. Ayın her hali güzel ama dolunay başka tabii ki.

    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  5. Enfes bir son yaz gecesi cümlesi üzdü beni, istedim ki bitmesin. Daha uzun uzun okuyayım. Toplantıya son iki dk var ama ben yazının etkisiyle mayıştım sanki. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Mavi'ye girseydim ya da Mado kapanma saatinde olmasa kesin uzardı, kısmet bu kadarmış:)

      Sil
  6. Keşke Ay'a v denize nazır o dondurma keyfini yaşasaydınız, benim de aklım orada kaldı. Bir de hep söylerim, film izleyen ve film kültürü olan insanlara ayrı imrenmişimdir - çünkü bende hiç oturmadı bu kültür; maaşallah size Buraneros :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, blog dünyasına girmeme vesile olan film yazıları, dolayısı ile sinema. Bloglardan hiç haberim yoktu ve bir sinema sitesinde yazarak girmiştim internet dünyasına. Kısmet değilmiş, bir başka zaman yaşarım ve yazarım dondurma keyfini de:)

      Sil
  7. Yine çok merak ettim ve mecburen bekleyeceğim nete düşmesini. Bizim kasabaya gelecek türde bir film değil. Şehre de gidemediğim için bekliyorum .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seversin diye düşünüyorum ki derin bir konuyu tarafsızca anlatan pek hoş bir film, bulmaya çalış:)

      Sil
  8. Ayın doğuşunu onunla yaşanan köşe kapmacayı gözümde canlandırdım, oradaymışım gibi gülümsedim. :)
    İstanbul'a dönünce filmle ilgileneceğim, bulurum bir yerde. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülümsemenize sevindim Sevgili Okul Arkadaşım:) Kesin bulursunuz, ihmal etmeyin, unutmayın kendisini:)

      Sil
  9. Sevinirim:)) Sizin nesil için daha keyifli olabilir film, çünkü cep telefonu bile ulaşamıyoruz diye eline tıkıştırılmış, telefon olma özelliği dışında hiç bir işlevi ile ilgilenemeyen biri olan ben anladığıma ve filmin insan boyutu ve genelini sevdiğime göre, seversin diye düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel bir gün olmuş elimde çay keyifle okudum :) Sanki senin yanında bende koşturmuşum gibi oldu :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu bana , keyif verdiysem, umarım koşturma ile de yormadım:))

      Sil
    2. Yok yahu sinemaya zaten 15 dk kalmış koşmucaz da napcaz :D

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. BLoGGeRsTR adresinde senin bloğunu da tanıtmak isteriz :) Bunun için olumlu yada olumsuz dönüş yaparsan sevinirim :)

      Sil
    2. Sormana bile gerek yoktu. Yine de nitelikli tavrından dolayı alkış ve teşekkürler:))

      Sil
    3. Rica ederim sıraya alındı yakında ekleyeceğim bunun için bana instagramdan yazar mısın? :)

      Sil
    4. Aktif kullandığım bir instagram hesabım yok, blog dışında sosyal medyada yokum ve yazacaksam ne yazmam gerektiğini de anlayamadım:)

      Sil
    5. sosyal medya hesaplarını isteyecektim ama sorun yok :) Yayının yazarlarımız tarafından paylaşıldı :)

      Sil
    6. Teşekkür ederim:)

      Sil
  12. Film ilgimi çekti, sizin sayenizde duymadığım filmleri de öğrenmiş oluyorum:))) Seyredecek çok fazla film birikti, ben bu aralar hiçbir şeye doğru düzgün bakamadığım için geriden geliyorum:))) Sinemadan çıkınca keyif biraz daha uzasa ne güzel olurmuş:))) Keyifli geçen vakitlerin yazısını okumak da bir o kadar keyifli oluyor:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmi izlediğinde çok daha etkilenme ve sorgulama imkânın olacaktır çünkü tam da bu günlerin, özellikle sosyal medyayı yanlış kullanmanın sonuçlarını anlatması açısından yararlı bir örnek. Elbette onun yanı sıra da insan bahisleri ve halleri olarak da düşündüren bir film:) Bundan sonra sinema çıkışlarındaki süreyi uzatmak için -mecbur kalmazsam- daha erken seansları tercih edeceğim:)

      Sil
  13. Öyle bir yaşanmış ki! Bu filmi izleyecekler listeme almalıyım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Almalısın, çağı epey geniş bir pencereden anlatan sıkı bir film.

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP