Keren Ann etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Keren Ann etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Haziran 2023 Cuma

Bulutlu Gökyüzünde Yaşamak



29 Mayıs Pazartesi


Adalet Ağaoğlu'nun çok sevdiğim kitabı Romantik-Bir Viyana Yazı' nın içinde geçen, çok yazımda kullandığım ve kullanmaya bayıldığım ifade ile söylersem, artık günün ruhları dürtükleyen saatlerindeyim. İki yazıya sığdırdığım ve üçüncüyü, Unforgettable adlı dizinin bir oturuşta ve benden beklenmeyecek sayıda sezonu ve bölümünü üç akşam boyunca izlemem ve her akşam bir kadeh beyaz şaraba eşlik etmek üzere armut ve elma dilimleri olan bir tabağı sehpanın üzerine yerleştirmem nedeniyle tez zamanda yazacağımı -kendime- vaat etmiş olsam da; türlü çeşitli avareliklerim nedeniyle dört gün sonra anca yazmaya devam ediyorum.



*



Önünden içeri girme teşebüsü ve niyeti olmadan sadece göz atarak geçişimin ardından, biraz da bayıldığım geçmişin izleri diri sokaklarını kullanarak, AVM inşaatının dev alanını bu kez yakın plan inceleyerek denize ulaşıyor, avare adımlarla, çam ağaçlarının altından, kırmızının en güzel tonundaki çiçek alanlarının kenarından yürüyerek, arada fotoğraf çekerek eve varıyor, biraz bloglara biraz da işe göz atmanın ardından ve ruhumun hadi artık dürtüklemesiyle birlikte, sırt çantamı kapıp, yine deniz kıyısını kullanarak ve saat 18'den sonra varıyorum; -ilk kez minik bahçesine adım atacağım- The Cakery adlı şirin pastanenin şirin çitli bahçe kapısına.


Bir iki masada gençler var. Oysa ben ıssız bir noktadaki bu küçük pastaneyi fark edilmez sanıyordum ve hatta hayıflanıyordum. İlk adımımla, bir masada oturmakta olan bir hanımefendi ve çok tatlı gülen bir genç kız sohbetlerini keserek ve genç kız hoş gülümemesi ile ayağa kalkarak, benimle birlikte kapalı bölüme geliyor.


Burası da küçük ama çok şirin; bir kapıyla daha geniş bir alana geçildiğini fark ediyorum ki orası imalathane diye düşünsem de ilk anda, mutfak tanımı daha çok yakışıyor bu butik hale.

Sıcaklıkla insanı kucaklayan, sade, şık ve samimiyet vaat eden bir iç alan. Genç kız güleryüzlü ve bu güleryüz onun ölçülü, abartısız, sözlerine ve önerilerine güvenilir bir karakter olduğunun altını çiziyor. Yıllardır bildiğimi, çok yakında ve yıllardır bu coğrafyanın aynı noktasında oturduğumu, mekânın hep dikkatimi çektiğini ama sanki ikimizin de o ânı beklediğimizi ve şimdi bazı kaygılarımın ötesine geçerek hamle yaptığımı ve an itibariyle umduğumdan fazlasını bulduğumu söylüyorum.

İletişim çok sıcak, fotoğraf çekebilir miyim diye soruyorum; enfes bir gülümseme, ardına eklediği bir iki cümle bir anda yıllardır buradaydım sanki hissi yaratıyor.

Pasta dolabı muhteşem, her biri sanat harikası. Kışkırtıcı, ukalalık yok, son derece sıcak bir iletişim oluşuyor pastalarla aramızda. Kullandığımız sessiz dil ortak, sıcak ve esprili.

Orman meyveli cheesecake'i gözüme kestiriyorum. San Sebastian göz kırpıyor. Selam çakıyor, sevdim seni diyor, ardına tez zamanda bir masada seninle sohbetin dibindeyiz, merak etme' yi ekliyorum. Onu şimdilik bir başka zaman için bırakıyor ve "Limonatanız var mı?" diye soruyorum genç kıza; olmadığını öğrenince, kahve aklımdan geçse de çay lütfen diyorum.

Kahve için bir hayal oluşturup, şimdilik onu bir kenarda tutuyorum!


Pastam ve bir fincan çayım masamda. Tabağa ve de cam fincanın tasarımına bayılmış durumdayım. Orman meyvelim, ahh, neler fısıldıyor bana bir bilseniz. Ortam zaten muhteşem ve seçtiğim masa bu küçük mekândan soyutlamadan da kendi ada'mı yaratma olanağını veriyor bana.

Hiç acelem yok, günün ve bu enfes akşamın ruhu ile çoktan ortaklaştık. Müzik, günün en hoş saatleri, elimdeki hayalperest roman, ve pastadan kesilmiş küçük bir lokma.

Gittim...

evet gittim ben;

sanki ormanda Pamuk Prenses'le orman meyveleri toplamışız da soluklanmak için bu pastanedeyiz.

Orman tabağımın içinde.

Koku...

Evet koku!

Ahh o böğürtlenler!

Pırıl pırıl,

sanki hiç fırın görmemişler gibi...

Ağırdan alıyorum.
Zamanı elimden geldiğince uzatıyorum.

Keyfim alkış kıyamet.

Enn sevdiğim kadın zihnimde dönüyor. En kısa zamanda, diyorum. Elinin hamuru ile onun fikrini de merak ediyorum. Elbette ilk lokmanın ardından anne kız olduklarını düşündüğüm hanımefendilere düşüncemi beyan ediyor ve muhteşem, diyorum.

Ödememi yapıyorum.

Ki fiyat kalite kıyaslaması için zihnim şunu diyor bana:

Emsallerinin hepsinden daha güzel,
fiyat bir tık daha yüksek olsa da...

Ve bir kıyassa söz konusu olan,

söz konusu keyifse,

cümlesine nal toplatır bu mekân!




İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP