Otele doğru yürüyoruz. Eski otelimiz The Liwan Hotel'in önünden geçerken Sangria Tapas Bar'ına göz atıp, tatlı yokuştan direk Kurtuluş Caddesine çıkıyoruz.
Az kaldı duşa atmaya kendimizi....
Tam da caddeye iki bina kalmışken; bir odadan çıkıp, bir koridoru boydan boya geçip, açık kapıdan sokağa yayılan sihirli müziğin kokusu ele geçiriyor bizi. Kitlendik. Bütün karar ve komuta mekanizmalarımız müziğin elinde. İçerideyiz şimdi.
"Müzik çağırdı geldik."
Tebessüm.
"Hoş geldiniz."
İlk şaşkınlık.
Biz genç bir ses sanmıştık...
Çok eğlenceli ama!
Karşı masada bir arkadaş grubu. Güzel çocuklar. Arkadaşlarının doğum günü. Abiyle laf alışverişleri çok tatlı. Hani müzik kulağı ile bakınca her şey yerli yerinde mi? Açık söylemek gerekirse değil. Ama bu abi orada olmalı ya! Özel bir karakter, çok tatlı ve nahif. Hele kendine özgü esprileri yokmu! Köpüğü bol, sütlü ve şekerli kahve tadında kesinlikle...
Menü güzel. Mekân da... Ama bizde bişi yiyecek hal yok. An tam anlamıyla plansız bir ara sıcak.
"İki orta şekerli kahve, iki Hindistan cevizli gazoz lütfen."
"Fincanda mı istersiniz süvari bardakta mı?"
"Süvari bardakta lütfen."
Burası aynı zamanda bir sanat merkezi. En acar muhabirimiz iş başında. Bense az önce yanıma gelen çocuklardan birinin babası ile sohbet halindeyim. Bu arada, abi beni çok sevdi. Bunu herkese de beyan etti.
"Kalsaydınız bir gün daha,"
"Harbiye Kebabı yedirmek isterdim size."
Umutsuzlukları var abinin. "45 bin lira," diyor kira. Bana göre normal, bizim şehirden bakınca. Otomatik algı işte... O an, bazı yerlerde kiraların yıllık konuşulduğu geliyor aklıma. Soruyorum. Öyleymiş.
"O zaman bu rakam bir şey değil, bizim orada bu konum ve bu hacim yerin neredeyse aylık kirası bu."
Sonra onu rahatlatacak pek çok şey daha konuşuyoruz ticaret üzerine. Çocuklarla da...
Duvardaki Kaplumbağa Terbiyecisi çok güzel. Dersiniz Osman Hamdi'nin elinden. Oysa son derece başarılı bir reprodüksiyon. İstediğiniz resmi ücreti karşılığı yapıyorlar.
Kozmik Sanat Cafe ile Hatay'a veda.
"Home made gazozlar şahaneydi!"
Teşekkürler Çok Ama Çok Tatlı Esprilerle Şarkıları Güzelleştiren Abi...
Teşekkürler Bu Çok Hoş Mekânı Yaratan Sanatçı Gençler...
Teşekkürler Güzel Çocuklar Yetiştirip Onların Arkasında Duran Abi...
Teşekkürler Doğum Günü Kutlayan Tatlı Gençler...
Görüşmek Üzere...
Bu yayınların, bir türlü gidemediğim şehir için kafama, kalbime darbe gibi iniyor.. okusam bir türlü, okumasam aklım razı değil...
YanıtlaSilGitmişsin gibi hisset Sevgili Dostum... Gitmemiş olanların bir avantajı olacak şehir yeniden ayağa kalktığında... Biz gidenlerse yeni şehirde -ne olursa olsun- eskiyi arayıp duracağız hep, bunu göz ardı etme!
SilAh Sevgili Buraneros! Öyle içten soyledin ki, bu da yerini buldu kalbimde.. ve şu an bir kadeh bir şey içme arzusu doğurdu. 🙏
SilYasımızı tutacağız ama hayatın da elini bırakmayacağız Sevgili Momentos.
YanıtlaSil