6 Kasım 2021 Cumartesi

Sokağın Büyük Sürprizi

Tanışma


Pazar günü küçük kahve dükkânından çıktıktan sonra ilk arada bulvardan ayrılıp sokakların tadını çıkararak trenlerin ortasından geçtiği bulvara ulaşıyor, ışıklardan karşıya geçiyor, ana caddeyi kullanmayıp yine bulvara paralel ve ters yönde yürürken ilk aradan sola dönüp yeniden iyi bildiğim sokaklara dalıyorum.

Bir kafe açılmış, geçen gün ana caddeden geçerken gözüme çarpmış, orada olmasına da pek anlam verememiştim. Yanaşınca, oldukça büyük dış alanında oturan kalabalık ki genelde orta yaş üstü insanlardı, bazı çözümlemeler yapmama imkan sağladı. Muhtemel ki dedim kahvelerden birinden ayrılan garson ya da ortak burayı açmış ve seven müşterilerini buraya çekmiş.

Beni cezbetmemiş olsa da bir gün gelmeyi istiyorum.

Benzinlikten geçip caddeden devam etmeyi düşünmedim. Sokakların tadına devam diyerek yürüyordum ki köşedeki emlakçı ama daha çok da komşu dükkân beni çağırdı. Şaşırdım. "Neden 100 metre ilerideki işlek cadde üzerinde değil de burada?"  Çok hoş bir dekorasyon, minik totem, şık vitrin ve camlardaki yazılara bakarsam da önemsenmesi gereken özel bir nokta! Meraklandım. Gün pazardı ve kapalıydı.


Pazartesi günü gitmeyi düşünmedim. Salı sabahı alışveriş için dışarı çıktım. Fikrimde mekân yoktu. Sonra ne tetiklediyse beni sokağa kıvrıldım ve dükkândan içeri girdim. Zarif bir hanımefendi kalktı ve şaşırdığımı, sokakla bu hoşluğun ilişkisini ilginç bulduğumu, bu bileşkenin de ilgi ve merak duymama sebep olduğunu o nedenle girdiğimi açıkladıktan sonra, bazı bilgiler aldım. İnternette de var olduklarından söz edince de  işe döndüğümde bir sayfaya ulaştım ki daha sonra bunun yanlış bir site olduğunu anlayacaktım.


Perşembe günü öğle üzeri evden çıktım. İşlerimi halledip söz konusu mekâna gittim. Bu kez diğer hanımefendinin yanında bir başka hanımefendi daha vardı. İnstagram hesaplarına zor da olsa ulaştığımı ama öncesinde odur sandığım sitenin; adı aklımda tutamadığım için yanlış hedef olduğunu anladığımdan falan da söz ettim. Sonra laf lafı açınca, bende izi olan bir şeyden bahsettim ve direk sordum. Yanıt heyecan vericiydi ama ücret de düşündürücüydü. Teşekkür ettim ve çıktım. Sonra memleketin halini de düşününce ve emeği göz önüne alınca fiyat bana makul geldi.


Hava çok güzeldi; fotoğraflar çeke çeke eve doğru yürüdüm. Artık bizim olmayan ama babamın diktiği çamların altını ve en uçtaki, sokak lambasını okuma ışığı yaptığım bankımı da tarihe bir kez daha not düşmeliyim, dedim ve cilveli güneş hazırdayken üşenmeden fotoğrafladım.

Eskiden bizim bahçemiz bu ağaçların dibine kadar uzuyordu ve sonrası kumluktu; kadim eve uzak kalsa da oraya masa atmaya bayılırdım. Sonra, bence çok doğru bir iş olarak yol geçirilince sınırlarımızı geri çektik ve bu ağaçlar artık kamuya hizmet eder oldu. Bense bankımı hiç terk etmedim. Hatta bir ara burayla ilgili bir fikir ürettik ancak hayata geçirmedik; çünkü üst geçit altlarındaki örneklerinin ne hale getirildiğini görmüştük.

Bugün cumartesi. Sevdiğim günlerden biri. Öğleden sonra dananın kuyruğu kopacak ve belki de bir hasret sona erecek. Şimdilik sadece dilimi ısırıyorum ve bu sabahın tadı için kitabımla kendimi dışarı atıyorum. İnce belli bardakta çay kesin, yanında ne olur ve nereye çökerim henüz bilmiyorum.



*Babamın ağaçları ve fikir.


Devam yazısı Çay Bredblok ve Hasret Senfonisi için buradan lütfen!

12 yorum:

  1. Evet sayın flanör bey, merakımızı sona erdirmeye niyetiniz yok demek ki:)
    O yeşil alanın hikâyesinin Calvert Bahçesi'nin uçsuz bucaksızlığı ve büyük bir bölümünün kamulaştırılmasıyla ilgili benzerliği ne kadar ilginç. Çam ağaçları, altlarındaki banklar falan o kadar benziyor ki. Diğer yazıyı da okudum. Kendimi gerçeküstü bir filmin içinde hissediyorum:)

    Öğleden sonrası oldu. Dananın kuyruğu koptu, hasret sona erdi mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şey gerçekleşti ancak 24 saatlik bir süreye ihtiyaç var, öyle önerildi Sevgili Zeugma ki o süre de yarın 14 civarı dolacak, yarın hayat nasıl devam eder bilmiyorum, dışarılarda uzun süreli meşgaleler olmazsa final yazısı yarın akşam yayında olur diye düşünüyorum:)

      Sil
  2. Tam ben yorum yazacakken yorumunuzu gördüm, hissikablelvuku olmuş eskilerin deyimiyle :) Güzel sözlerinize teşekkürler. Link verdiğiniz yazıyı okudum da benim Samsun ziyaretimden 3 ay sonra falan yazmışsınız. Doğupark, Batıpark anılarım canlandı. Feci sıcak ve nemli 2 gündü ama inatla gezebileceğimiz kadar gezmiştik :)Dün çıkmak iyi geldi gerçekten, önümüzdeki hafta için kafamda projeler var, umarım gerçekleştirebilirim. İyi bir hafta sonu dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, iyi yolda ilerlemesi bizi sevindiriyor ki siz bu alemdeki kıymetlimizsiniz. Şahsen, daha önce de ifade ettiğim gibi inanıyorum ki onlar bir bir gerçekleşecek:) Ben de size iyi bir haftasonu dilerim:)

      Sil
  3. ağaçlara bayıldım. bir zamanlar size ait olan bahçenin bir kısmının şimdi kamuya açılması da hoş olmuş. ne çok anı vardır orada saklı. o ağaçların dili olsa da konuşsa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim dönemden anlatacak çok şeyleri yoktur, çok sık kullandığımız bir kısım değildi ki evin yerleştiği yere uzaktı. Ama kamuya açıldığı süreçten itibaren çok şey anlatacakları kesin:)

      Sil
  4. Herkesin bir bankı olmalı şu hayatta.

    YanıtlaSil
  5. Şehrin deniz ile bağının en kopuk olduğu yıllara denk gelmişiz biz, ne yazık. Bu nedenle, gerçekten sevindim zaman içinde bu bağın yeniden kurulmasına.
    Şimdi, başka pek çok nedenle ve ayrıca o uzun sahili görmek için sabırsızlanıyorum Sevgili Okul Arkadaşım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim içinde o yıllar aynıydı, avantajımız şehirden bu tarafa taşınmak ki o yıllarda sadece yazın cazipti buralar. Sonra sonra gelişti ve hep sözünü ettiğim iki başkan olmasa kesinlikle bu hale gelmezdi. Ne zaman isterseniz, biz için de büyük keyif olur Sevgili Okul Arkadaşım, ayrıca size ve Sevgili Şule'ye balık sözüm var ki balık için mevsim de çok söz konusu değil artık, çünkü enfes göl balıkları olan enfes bir gölümüz de var:)

      Sil
  6. Bir gün o banka oturup denizin kokusunu çekeceğim içime. Samsun tuhaf bir şekilde, niyetlenilen ancak zamanı gelmediği için olsa gerek gidilemeyen bir kent ve elbette ötesi benim için. Zamanını bekleyen şaraplar gibi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle, yıllandıkça daha daha güzelleşen bir hali var, evet:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP