10 Kasım 2021 Çarşamba

Atatürk'ün Veda Filmi



O şimdi üniversiteli...


Öğretmenimiz bir hafta önceden sınıfça Atatürk’ün Veda filmine gideceğimizi söylediğinde hepimiz çok heyecanlandık. Ben öğretmenime hangi sinema dediğimde Konak Sineması cevabını aldım.

Sinemaya gideceğimiz gün geldi. Öğretmenimiz bize montlarınızı alın dediğinde hemen montlarımızı aldık. Montlarımız üstümüzde öğretmenimizin bize okulun bahçesine inip sıra olun demesini bekliyoruz. Öğretmenimiz bize bahçeye çıkıp sıra olun dediğinde hemen bahçeye indik. 1-2 dakika sonra öğretmenimiz geldi. Çıktık yola ellerimizde sularımız gidiyoruz. Sinemaya geldik. Oradaki görevli bize filmin olduğu salonu gösterdi. Oturduk yerlerimize benim yanımda sıra arkadaşım ve aynı zamanda en iyi arkadaşım olan Miraç vardı. Sonra görevliler bize patlamış mısır dağıttı.

Film başladı. Atatürk ölüm döşeğindeydi. Atatürk’ün yatağının başında çocukluk arkadaşı Salih Bey vardı.

Salih bey bir mektubun başına oturmuş Atatürk’le geçirdiği zamanı bir mektuba yazıyordu. Salih bey mektupta oğluna Atatürk ölürse bende kendimi öldüreceğim diyordu. Mektupta Atatürk ile geçirdiği günleri, ayları hatta yılları anlatıyordu.

Çocukluktan, gençliğe, gençlikten, büyüklüğe kadar hepsini anlatıyordu. Film çok uzun sürmüştü. Film bittiğinde hepimiz öğlenciler gelmiştir. Sınıftalardır korkusuyla hızlı bir şekilde okula koştuk. Neyse ki öğlenciler gelmemişti sınıfımıza. Bazı arkadaşlarım servisim kaçtı diye korktular. Ama benim evim yakın olduğu için benim korkmama gerek yoktu. Hemen çantalarımızı alıp evlerimize gittik.


Yazan:Tırtıl

11 yorum:

  1. Atatürk sevgisi ile büyüyen tüm çocuklara, onlara bu sevgiyi aşılayan tüm öğretmenlere sevgiyle...tırtıl büyümüş, kelebek olmuş artık sanırım, onu da öperim :)

    YanıtlaSil
  2. Atatürk sevgisini sevenlerinde görmek çok olağan ama ona kızanlarda görmek muhteşem bir şey Sevgili Şule. Benim dedem Atatürk'e kızgındı, sevmediğini düşünürdüm. Yaşadıkları coğrafyadaki isyanlarda, aslında bu hallerin "olağanı" bir durum yaşamışlardı. Kurunun yanında yanma durumu bir nevi. Köyleri bombalanmış ki Sabiha Gökçen'in olduğu da söylenirdi, çoluk çocuk bir şehir merkezine gece gündüz kilometrelerce yürümek zorunda kalmışlar. Bir öfkesi vardı ama ben sevdiğini düşünmek isterdim. Bir gün tören sonrası okuldan dönerken bir gazetenin kocaman Atatürk posteri verdiğini gördüm. Aldım ve eve geldiğimde dedem uyuyordu, başucuna astım posteri. Uyandığında gördü. "Oyyy," dedi güldü, "Ataput başucuma gelmiş." Hatırladığım en fazla ilkokul 3.sınıftaydım. Basit bir an ve basit bir kaç cümle, ama o ifadeden aldığım duygu unutulmazdı, o günden sonra, sevdiğine sitem dedim bu.:)

    Genlerimiz de ne mutlu ki Atatürk var, sadece kitaplıklarımız da değil:)

    YanıtlaSil
  3. Hepimiz aynı topraklara atılmış büyüyen ve genişleyen tohumlarız. O'nun kocaman dalları, O'nun sonsuz maviliğinde yerlerimize sığmayız aslında. Atatürk bizim kökümüz, sıkıca tutunduk, bırakmak ne mümkün.

    Yıllar öncesinden ne güzel yazmış sevgili Tırtıl :) Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tırtıl adına çok teşekkür ederim Sevgili Momentos.:)

      Bu ülkenin hiç bir döneminde asla umutsuz olmadım ben, tohumların gücünden hep emindim, üzerine beton dökülse bir yerlerinden fışkıracağına biliyorum ki kaç kere döküldü şu kısa yaşamımızda. Hiç endişem olmadı ve olmayacak da.

      Sil
  4. En sonda olduğu için Tırtıl'dan hiç haberim olmadan siz yazdınız diye başladım okumaya. Cümleler sizin cümlelerinize pek benzemiyordu ama heyecanla okuyordum, çünkü Atatürk'le ilgili bir filme gidiliyordu. "su şişelerimizle"yi görünce emin oldum.Fotoğrafın da teyit ettiği üzere yazarımız yeni nesil o ufaklıktı. Hem de Atatürk sevgisi aşılanmış şahane bir ufaklık:) Siz his uncle olmalısınız:) Yazma yeteneği sizden geçmiş belli ki.
    Çok güzeldi. Çok severek okudum. Tırtılı kutluyorum.👏👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah, yine dikkatsizlik:(
      "O şimdi üniversiteli"yi sonradan gördüm. Neyse Tırtıl beni çocukluğuna ışınlamış diyelim. Üniversite hayatında aşarılar diliyorum:)

      Sil
    2. Tırtıl alem çocuktur, ve çok aktif, benim iki oğlumdan küçüğü. Okuma yazmayı okula başlamadan kendi kendine öğrendi. Bu yazıyı sosyal medya hesabında görmüş ve araklayıp 11 yıl önce blogda paylaşmıştım, dün birden aklıma geldi:) Çok teşekkür ederim, ileteceğim kendisine:)

      Sil
  5. bravo tırtıl, ne güzel yazmişsın:)

    YanıtlaSil
  6. Onun adına teşekür ederim:)

    YanıtlaSil
  7. O kadar oldu mu ya... Üniversiteli diyorsun... Yıllar su gibi, yaşananlar dün. Demek Tırtıl üniversiteli artık peki hangi şehirli 😇

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tırtıl İzmirli, 3.sınıfta, siyaset bilimi ve kamu yönetimi tercih ettiler kendileri:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP