Eylül 2006
merhabalar! dün sabah nöbetten çıkarken kliniğin tam karşındaki kocaman ağaçtan dökülen iri yapraklara bakıp ve üzerinde yürürken çıkardığı hışırtılara kulak kesilip ve çocukça bir kaç yaprağa keyifle tekme atarken içimden geçen; ki bu manzara yıldız parkında çok daha güzel olur... seninle orada yürüdüğümü, bu seslerin çok daha katmerlisini işittiğimizi ve usulca köşklerin birinde çay içtiğimizi beraber... sonbahar burda da güzel, aslında her ne kadar ilkbahar çocuğu olsam da bu hazan mevsimini seviyorum... ve bu hazan mevsimine denk gelen hayatımdaki güzellikleri de... ben de güzelim şimdi, geç uyandım, yatağımda yorganı kafama çekip yaramaz çocuklar gibi güzel biraz da masum hayaller kurdum... şimdi sabah ritüellerimden olan bol sigara dumanlı ve bol kahve kokulu mutfakta sana bunları yazıyorum... ve teşekkür ediyorum tanrıya dün gece olanlar için... mailin çok güzel yine, keyifle okudum ve daha bi güzel oldum... sağol, bu denklik çok hoş...sen de gül tamam mı................... üzerine dondurma konmuş vişneli ekmek tatlısı kadın
OKUDUKLARIM 2024/77 GİZEMLİ KÜTÜPHANECİ
2 saat önce
Hani Türk filmlerinde bir orman vardır ya... hep gitmeyi istemişimdir. adını bilmiyorum ama br gün gideceğimi biliyorum...
YanıtlaSilGüzeldir hazan-galez kelimeleri bile. :) eskiyi anımsatıyor hep.
ne özeldir düşen bir yaprağın hani o vurdum duymaz eller cepte dolaşan yüreğe çarpma hali ve kimbilir ne özeldir bir adamın bir kadına bu satırları yazdırırken kendini güzel hissetirme halleri...
YanıtlaSiladam da kadın da şapşahane belli...
Bende biliyorum efsa, biliyorum gideceksin:)
YanıtlaSilSizde şapşahanesiniz efendim.. sadece bu farkedişiniz hatta farkediş halleriniz bile sizi şapşahane yapıyor:)