Inglorious Bastards sonrası gözden geçirdiğim nedenler:
1-Çoğu sinemada, salonun %80'ninin aklından en az bir kez filmi terketmeyi geçirmesi ve %20'sinin bunu uygulaması... Geri kalanlarınsa param yanmasın mantığıyla izlemeye devam etmesi...
2-Bunun çoğu kez sebeplerininse:
Daha önce hiç Tarantino filmi izlememiş olmaktan kaynaklanması. Dolayısıyla izleyenin onun tarzı olan uzun ve keyifli diyaloglara yeterince dikkat etmemesi, şiddet sahnelerinden tiksinmesi, ince ayrıntılar ile ironileri kaçırması ve filmin -özellikle- sonunda nasıl trajediler yaşanabileceğini kestirememesi.
Ayrıca sinema konusunda gerçekliklere ve mantığa haddinden fazla bağımlı bir toplum olduğumuzdan, gerçek dışı bir tavırla karşılaştığımızda bunu bir türlü kabullenemememiz. Halbuki sinemanın amacı bu! (Hiç olmayan bir Recep İvedik karakteri bize makul geliyor da, Hitler'in farklı biçimde ölmesi mi sorun oldu yani? -Belki de hiç böyle bir karşılaştırma yapmamalıydım! )
3- Tarantino'nun temel kurgu olarak sürekli aynı çizgide filmler yapıp, yine de her yeni filmine bir-iki farklılık sokmayı başarabilmesi. En önemlisi de filmlerini hiçbir ticari kaygı gütmeden, tamamen keyif alarak yapması. (Ben yahudi propagandası falan anlamam!)
4-Her karektere onu en iyi canlandıracak adamı genellikle şıp diye bulabilmesi. (Son bomba Christoph Waltz)
5-Zaten senaryo anlamında buram buram yaratıcılık akan filmlere, bir de teknik açıdan el atması. (bkz: Rezervuar Köpekleri- Filmin açılışında yemek sahnesindeki ve İnglorious Bastards- Rehin alınan bir Alman subay, Aldo Raine (Brad Pitt) ve çevirmenin konuşması sırasındaki kamera hareketleri...)
1-Çoğu sinemada, salonun %80'ninin aklından en az bir kez filmi terketmeyi geçirmesi ve %20'sinin bunu uygulaması... Geri kalanlarınsa param yanmasın mantığıyla izlemeye devam etmesi...
2-Bunun çoğu kez sebeplerininse:
Daha önce hiç Tarantino filmi izlememiş olmaktan kaynaklanması. Dolayısıyla izleyenin onun tarzı olan uzun ve keyifli diyaloglara yeterince dikkat etmemesi, şiddet sahnelerinden tiksinmesi, ince ayrıntılar ile ironileri kaçırması ve filmin -özellikle- sonunda nasıl trajediler yaşanabileceğini kestirememesi.
Ayrıca sinema konusunda gerçekliklere ve mantığa haddinden fazla bağımlı bir toplum olduğumuzdan, gerçek dışı bir tavırla karşılaştığımızda bunu bir türlü kabullenemememiz. Halbuki sinemanın amacı bu! (Hiç olmayan bir Recep İvedik karakteri bize makul geliyor da, Hitler'in farklı biçimde ölmesi mi sorun oldu yani? -Belki de hiç böyle bir karşılaştırma yapmamalıydım! )
3- Tarantino'nun temel kurgu olarak sürekli aynı çizgide filmler yapıp, yine de her yeni filmine bir-iki farklılık sokmayı başarabilmesi. En önemlisi de filmlerini hiçbir ticari kaygı gütmeden, tamamen keyif alarak yapması. (Ben yahudi propagandası falan anlamam!)
4-Her karektere onu en iyi canlandıracak adamı genellikle şıp diye bulabilmesi. (Son bomba Christoph Waltz)
5-Zaten senaryo anlamında buram buram yaratıcılık akan filmlere, bir de teknik açıdan el atması. (bkz: Rezervuar Köpekleri- Filmin açılışında yemek sahnesindeki ve İnglorious Bastards- Rehin alınan bir Alman subay, Aldo Raine (Brad Pitt) ve çevirmenin konuşması sırasındaki kamera hareketleri...)
tarantino hakkında aynı fikirde değilim... orijinallerden esinlenen bir yönetmen... yaratıcı ama aşırıyor da...
YanıtlaSilİnglorious Basterds ise en kötü filmlerinden...
Ben de tarantino filmlerinden hoşlanmıyorum bunun nedeni senin de 2.maddede belirttiğin gibi mantıksal yaklaşım olabilir.Birkaç filmini izlemeye çalıştım fakat keyif almadım o yüzden artık tarantino filmlerini es geçiyorum.
YanıtlaSilsinema eğitimi almamış bir yönetmenin, bağımsız sinemaya kattığı yenilikçi yaklaşımı için bile sevebilirim aslında ve bu tek neden bile yeterli olur filmlerini seyretmeme...
YanıtlaSilBirde harika müzik kullanımı var. Tarantino'nun şu an son filmi olan Şerefsiz piçler ya da siz ona soysuzlar çetesi deyin. Http://beneaththeground.blogspot.com okuyabilirsiniz...
YanıtlaSilzevkler tartışılmaz şüphesiz. sevmeyeni de çok... 1.maddede de biraz onu anlatmaya çalışmıştım.
YanıtlaSilbu arada dexter müzikleri de hatırlattığın için teşekkürler.
son olarak Inglorious Bastards'a kötü film demek, en azından oyunculukların hakkını yememek açısından yanlış bence...