Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki
mavzerinin yanında,
birden bire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar 'üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun kenarına kadar,
eğildi durdu.
Bıraksalar ince uzun bacakları üstünde
yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi
kayarak Kocatepe'den
Afyon Ovası'na atlayacaktı.Nazım Hikmet'in Kuvayı Milli'ye destanından...
Zafer bayramı afyondane de coşkuyla anılır bilmiyorum hiç denk geldin mi. kurtuluş savaşın son destanları yazılmıştır ve kocatepe de son bulmuştur bir savaşın izleri... Saygı ile...
YanıtlaSilO zamanın Anadolu insanı ile kıyaslayınca ne kadar titiz, özenli bir giyim tarzı değil mi ?
YanıtlaSilGeçen sabah gazetede bir kaç fotoğraf vardı. Mutlaka okumuşsunuzdur. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın karısı ve yanında bizim Cumhurbaşkanımızın eşinin yerlere kadar inen siyah elbise mi, ceket etek mi yoksa kara çarşaf mı tam anlıyamadığım kıyafeti!
Nerden nerelere geldik yada gidiyoruz..
m.k. atatürk:"As they have come, so they will go."
YanıtlaSil"geldikleri gibi giderler"..
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilsaygı bizden efendim:))Oralardakileri sadece tv lerden izledim,afyon beni hep cezbetmiştir ama ikbal olmadığı kesinde:)Ankara ve Afyon hep vardır bende,ilk okul öğretmenimin ders anlatımından olabilir:))
YanıtlaSilhiç bir yere gitmiyoruz hayatın ortasında:))
ben kendimi bildim bileli bu tartışmalar olur beenmaya,Atatürk her gün var ve her gün olacak merak etme hemde artan bir anlaşılırlıkla:)
Mesut Demir hep öyle olmuştur,gelirler ve giderler tıpkı Ajda'nın şarkısındaki gibi:Kimler geldi kimler geçti:)