23 Kasım 2008 Pazar

Tazelik Kokusu Alıyorum...

Hangi yolculuğa çıktıysan, bırakıp sıcaklığını yatağa; hüznün örttü uykuda kalanı...

Dün akşam müzik setinin karşısına kurulmuş, bir kadeh rakıyı almış, kanapede hafifçe kaykılıp hoparlörleri kulak hizama getirip dışarıyla bütün bağımı kesmiş, Latin cazla başlayıp, Türkçe rock özellikle Özge Fışkın'la devam edip kadın sesli latin şarkılarla final yaparken, tabağa çevrilmiş kahvemin içinde şunlar vardı ...

Camın önüne kurulmuş masa, masada mum, pencere önünde uçuşan kar tanecikleri, sarı ve turkuaz tabaklar, karın beyazında aydınlanmış sessiz bir bahçe, bahçedeki beyazın üzerine konan sığırcıklar, yanan odunların çıtırtısı, şarap, müzik, odada uçuşan sessiz kelimeler, ele dokunmuş el, yanağa kondurulmuş şefkat, yanan mangal, kucağa anlatan bir kafa, dışardan gelen lezzetli koku,

O,

Çıplak omuzlar, mutfağa gitmiş bedenler, odaya dönmüş bedenler, çatal bıçak sesleri, parlayan kadehler, ufacık öpüşler, karşı sandalyeye uzatılmış bacak, dışarı dönmüş bir yüz, uzatılmış bacağın üzerinde uzanmış bacaklar, göğüse yaslanmış sırt, kulağa fısıldanan konuşmalar, şarabın insanı çözen dozu, uçuşan duygular, saçlara dokunan bir el, lapa lapa yağan kar, taşkın ruhlar, kocaman öpüşler, sıcacık kapiçino, bol çikolatalı pasta, müzik, gece, ben, fotoğrafları çeken zaman. Tazelik kokusu...

Kendi fincanımda çıkanlara kendim bir anlam yükleyemeyeceğim için; hayırdır inşallah deyip, sabah ola hayrolanın çözümleyici tazeliğine bırakarak sorularımı; sıcak ve rüzgarlı gecenin yatağına attım kendimi...

Rüzgarın oraya buraya savurdukları yüzünden kapısı aralık kalan uykunun dünün bugüne döndüğü saatlerinde, farketmediğimi sanan ve usulca yatağıma giren düş

Uzun ve zorlu bir yoldu ama geldim ben. Sen uyuyordun, dudağının kenarında ufak bir tebessüm vardı; muhtemelen içinde bulunduğun düşlerden. Uyandırmak istemedim, usulca sokulup yanına uzanıverdim. Biraz uyudum biraz seni seyrettim, ve sonra sen uyanmadan dudağının kenarındaki o tebessüme bir öpücük kondurup geldiğim gibi usulca gidiverdim. İyi bir gün geçirmen dileğiyle kocaman bir günaydın sana,

notunu bırakıp gittiğini sansa da, kocaman kollarımla onu sarmalıyıp yol yorgunu saçlarının kokusuna masallar anlatıp, uyuttuğumu fark edemedi...

Dışarıda enfes bir yağmur var, düşü güzel uykusuna ve yatağın sıcağına bırakıp poğaçalar almaya gidiyorum.

Ve sanki yeşertiliyorum;)



Başlangıçta kalın harflerle yazılı cümle: Cevat Onursal'ın ''Yolcu''adlı şiirindendir.

11 yorum:

  1. çok güzel bi paylaşım.kimin olduğu çok önemli değil.önemli olan bize ulaşması.yazana da paylaşna da teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Bu buhran'ın için de bende bulundum :))

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. çok sıcacıktı sanki o an bende oradaymışım gibi oldum. teşekkürler yine enfes bir yazı ve yazılarındaki odun çıtırtıları benim çok hoşuma gidiyor.

    YanıtlaSil
  5. İfadeler, benzetmeler..yine çok güzel bir düşte hissettim kendimi doğrusu:)
    Yeşertilmek ?
    Kurumuş bir ağacın yapraklanması gibi?
    Minicik bırakılan bir tohumun, büyümesi gibi?
    Neden takıldım bilmem ama, merak ettim:)
    Ve koyu renk sözlerin sadece ilk bölümünü yazarsanız, antoloji'den sahibinin ismine ulaşabilirsiniz sanırım..bu da araştırmacı yönüm ;)

    YanıtlaSil
  6. rebelon; paylaşmak bir keyifti bende sana teşekkür ederim:)

    royalrojana; bu bir buhran ifadesi değil:)somut bir mesaj üzerine yazılmış somut bir halin hissettikleridir:))

    Beenmaya;gerçeğe kurulmuş bir düş diyerek ve royalrojanaya yazdığım yanıtla bütünleyerek, o sınırları ve geçiş anlarını çok sevdiğimi bunun yazılarıma yansıtmaktan fazlasıyla hoşlandığımıda söylemeliyim.:))

    efsa senin için her yazıma odunda taşıyacağım çıtırtıları duy diye,hatta aynı odunlardan yakasın diye blogunada bıraktım:))

    vili teşekkürler ben tüm cümleyi yazarak aradığım için çıkmıyormuş,sayende buldum:))Bu farklı duyguların birileri tarafından uyarılması üzerine kullandığım bir ifade olacak artık benim için, o yazıyı yazarken mesaj ve geneli adına hissettiklerimi ifade edecek en iyi cümle olarak içimden dökülüverdi öylece:)) yazıya:))

    YanıtlaSil
  7. Şiirde geçen "huzurun" değil "hüznün" dür aslında ...Cevat Onursal

    YanıtlaSil
  8. Düş geceleri yaratırım kendime. Yakarım mumları, açarım bir şarap, smooth jazz ya da blues dinlerim bir süre... Yağmur yağar pencereme. Mustang Sally çalar, Wilson Pickett'e eşlik ederim sesimin en si bemol'ünde... Komşular kızar belki ama ben severim kendimi o anda içtenlikle... Uykuya dalarım sonra keyifle, ne gelen olur düşlerime ne de yatağıma gizlice. Sabah uyanırım gülümserim kendime. Bakarım aynada kendime yeşertilmişmiyim diye. Yok yok ben renksizleşiyorum galiba git gide. Şarap mı iyi gelmedi ne, bu gece rakı mı koysam bir duble. Belki de seçtiğim müzik de var bir uyumsuzluk. Kendime bir Lonnie Johson koysam Keep What You Got diye haykırsam bir yandan rakımı yudumlasam, bir düş gördürür mü bana bu gece. Hoş o parça kadına söylenir ama ben adama diye yorumlasam, belli mi olur belki uyandığımda yeşermiş olur aşk bende...

    diye geçti içimden düşüne düşünce...
    __________________

    gibi bir şeyler bulman gerekiyordu aslında. Aramaların uzun sürer diye düşündüm :))

    YanıtlaSil
  9. Teşekkür ederim çok zarifsin...Araya, araya bir hal olmuştum:))Aman aman, rakı şarap aynı akşamda karıştırma:))Blues'a ne yakışır dersen içinde blues olan bir yazım var:)))''Bir kitap önerisi (yanında kullanma kılavuzuyla)''başlıklı...Hani fikir babından:))

    YanıtlaSil
  10. Yok yok merak etme karıştırmam ben onları aynı gecede... Vardır deneyimlenmiş bir gece; çok elit başlayan bir gecenin ilk saatleri şarap içilmişti de rakıya ne zaman dönülmüştü bilemediğim, halay çekerek mekandan ayrılırken bir daha ben bu iki içkiyi karıştımayayım dediğim.

    Bıraktığın ip uçlarını takip edeceğimi bildiğinden yapıyorsun, anlamadım sanma. :) Sırf hit alsın yazıların diye çakıl taşları bırakıyorsun yorumlarına. Koydum son çakıl taşını da cebime merak etme okuyacağım bir müsait zamanda :)))

    YanıtlaSil
  11. Hitte gözü olanın hiti çıksın,ben dostlara keyifler öneriyorum sadece:))...Onların olaki hüzünlerine, çözümsüzlük anlarına bir ışık tutmak,dudak uçlarında bir tebessüm olmak istiyorum:)))yoksa hitler cebimden taşıyormuş hiç umurumda değil,gerçi orda burda bir kaç bin hitim olsa hiçte fena olmaz...mı:))

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP