5 Aralık 2011 Pazartesi

Babamın Ağaçları



Uzun yıllar altlarında oturup denizi dinlediğimiz bizim ağaçların bir kısmı, yaşadığımız yerde yapılan imar uygulamasının ardından ortada kalmışlardı. Yaklaşık 5 dönemdir görev yapan iki farklı partiden iki -büyükşehir- belediye başkanı, önceki başkanların unuttuğu ve betona gömdüğü şehiri ne güzel ki yeniden yeşille buluşturdular. Ve ne güzel ki birinin başlattığı projeyi diğeri aynı özenle devam ettiriyor. Yüzölçümüne oranladığınızda ülkenin yürünebilir en uzun sahillerinden birine sahip artık Samsun. Şehrin bir ucundan diğer ucuna - liman dışında- deniz kenarından gidebilmeye olanak yaratan son derece keyifli ve yaklaşık 25.km.lik bir sahil bandı var.

Projenin bu kış başlanan, muhtemelen önümüzdeki yaz sona erecek ikinci bölümü süresince   -yol ortasında kalacak olsalar dahi- çok mecbur kalmadıkça hiç bir ağacı  kesmediler. Var olanları mümkün olduğunca koruyup üzerine fazlaca da ek yaptılar.

Uzun yıllar önce bizimkiler tarafından kendi bahçemizin dip kısmına küçük fidanlar olarak dikilen bu ağaçlar; bir semaverin sıcağında keyif yapacak, bir koşunun arasında soluklanacak, gölgesindeki bir bankta kitaplarını okuyacak insanların artık.

Aslında kızkardeşin parlak bir fikri de var: ağaçların olduğu yere, bankların hemen yanına içinde dergi ve kitapların olduğu bir dolap koymak... Bir "kitap hayratı" yani. "Muslukları çalanlar kitapları da çalarlar mı acaba?"

Yaz ola hayrola!

5 yorum:

  1. Kitap çalmak, çiçek çalmak, radyo çalmak suç değil derdi bir hocamız.
    Keşke okumak için çalsalar kitapları...

    Denizi iyice doldurmuşlar Samsun'da, öyleki okulumuzun bahçe sınırı deniz iken sonradan araya gidiş dönüş yol girmiş, görünce şaşırmıştım. Gerçekten güzel olmuş sahil yolu. Ancak deniz geri alır mı ki verdiğini?

    Ağaçlar da kitaplar da hep var olsun...

    YanıtlaSil
  2. Deniz eğer geri almaya karar verir ise; 25 km.lik bandın sadece 1-2 km.lik kısmını alır, hakkı o kadar çünkü:) Okulun oradaki Batı Park için dolgu yapılmıştı. Yol içinse okulun sınırlar geri çekildi. Dolayısıyla okulun önünden alabileceği hakkı olan bir şey yok, Batı Parkla yetinmek zorunda:)Güzel olmasının yanısıra Sevgili Aysema; o kadar zor bir işi başardılar ki, hatırlayacağın üzere denizden tümüyle kopartılmış bir şehirdi Samsun. Yanlış yere yapılmış ve sadece senenin bir ayı açık fuar, DDY'ye ait binalar, kamuya ait kamplar, özel mülkler yüzünden halkla denizin kucaklaşması pek mümkün olmuyordu. Neyseki geçip gitti hepsi:)

    YanıtlaSil
  3. Güzelliklere imza atanları, vesile olan değerli emekçi ve idealist yürekleri, çalışkan insanları alkışlıyorum...bu örnek çalışmaların diğer beldelerimize, şehirlerimize de örnek olmasını temenni ediyorum...

    kızkardeşinizin "kitap hayratı" düşüncesine bende sıcak baktım doğrusu:), yakanda, yıkmak isteyende olur her zaman ki gibi!..ama yılmamalı, bu aymazlıklar! pes ettirmemeli!korkmamalı!..yeter ki okuyan, sorgulayan, düşünen ve yaşama ivme kazandıranlar olabilsin bu toplumda!..
    Nazım'ın dediği gibi; "bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine"...yaşamalıyız hep birlikte, doğayı, insanı severek, koruyarak...
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Büyük olasılıkla hayat geçireceğiz Sevgili Esmir... bu yaz boyu kitapları korumak adına neler yapabiliriz üzerine çalıştık çünkü:)). Proje bitsin başkanla da görüşeceğim bu konuyu: kimbilir belki belediye sayılarını çoğaltıp, -kitapları korumak adına- özellikle zabıta klübelerinin yakınındaki yerlere koyar bunlardan.:)

    YanıtlaSil
  5. yaz ola hayrola demek? duydunuz mu efsa, ateş yazın bu şehir her anlamda şenlenecek demek :)))

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP