18 Nisan 2009 Cumartesi
Canavarlar Yaratıklara Karşı
Hayalimi ''Deli Deli Olma'' üzerine kurmuştum. Kars, en sevdiğim şehirlerden biriydi. Son Malakanlar'dan görmüşlüğüm vardı. Hatta filmi izlesem, yorumlarken çok güzel anılar paylaşmayı, Malakanlar'dan daha ilginç biriyle karşılamış olmanın yarattığı şaşkınlığı, sokaklarını, binalarını ve başımıza gelen daha bir sürü aksiyonu yazmayı planlamıştım. Ama, son dakika çalımını yiyince Tırtıl'dan; hepsi, şimdilik yattı.
Aslında, geçen sinema günümüzde şöyle bir teklifte bulunmuştum. Gerekli anlaşma sağlanmış, imzalar atılmasa da sözler verilip alınmıştı. Neydi bu anlaşma? Bundan sonra sinemaya gittiğimizde; eğer, benim izlemek istediğim bir film o gün oynuyorsa ikimiz ayrı salonlarda kendi filmlerimizi izleyecek, filmi erken biten de fuayede bekleyecekti.
Tırtıl'la dünden oluşan mutabakatımız sonucunda anlaştığımız saatte onu almaya gittim. Zamanı eskimiş mektubun satır aralarındaki kadın(aslında, bugün daha çok kırmızı ışıkta beklerken arabanın önünden geçen kız gibi geldi; dün yazdıklarım örtüyü kaldırıp, bazı şeyleri hatırlatınca öyle gördüm belki de) sahilde dolaşmayın rüzgar var, dikkatli ol gibi uyarıları yaptıktan sonra, Tırtıl'la ikimiz yola koyulduk.
''Yanına para aldın mı?'' dedim. ''Yoo,'' dedi. ''Hani bu hafta sen ısmarlıyordun!'' dedim. ''Yoo, ben öyle bir şey demedim,'' dedi. ''İyi, o zaman gidemiyoruz,'' dedim sinemaya... ''Yemezler,'' dedi. Böylece klasik geyiklerimizden birini günün jeneriğine koymuş olduk.
Sinemaya gelip bilete yöneldiğimizde, ''sen senin filmine, ben de benimkine gidiyoruz,'' dedim. ''İkimiz de benim filmime gidiyoruz,'' dedi. ''Hani anlaşmıştık,'' dedim. ''Bi daha ki sefer,'' dedi. Sürpriz oldu mu? Tabii ki hayır. Kaçıncı bir dahaki seferde ben direnip kazanacağım göreceğiz.
Film nasıldı? Çok eğlenceliydi. Şahane bir aksiyon, ince bir Amerikan başkanı ve ilişkiler eleştirisi, tüm uzay filmlerine hoş göndermeler... Filmin esas kızı tarafından, sevdiği adamın''öküz'' olduğunu anlama hali, sonra o ''öküzün'' kendi çıkarı için geri dönme hali, ayakları üstünde durmanın ve başarmış olmanın güvenindeki kızın ''öküzü'' silkelemesi sahneleri ile süre giden, canavarlar ve yaratıkların farkını ve aslında ne olduklarını tartıştıran çok keyifli, yetişkin sinemasından klişelere ince bir mizahla dokunan, ve güldüren bir animasyondu.
Filmin ilk yarısında Tırtıl'a ''bu filmin senin sıralamandaki sırası ne? diye sorduğum da, ''Bitsin öyle söylim,'' dedi. Sen yine de şu an ki fikrini söyle dedim; 7. sırada dedi.
İlk yarıda bir kutu mısır tüketmiştik. Antrakta ikinci kutuyu istedi. Bu filmden zevk aldığımızın ilk göstergesi! Film bittiğinde La Paragas animasyon danışmanı Tırtıl'a tekrar sıralamayı sorduğumda sonucu açıkladı: Bolt ile birlikte birinci sırayı paylaşmışlar.
Benim için henüz Ratatouille (Ratatuy) un yerini sarsan bir animasyon olmadı. Bu ikinci sırayı alabilir. Güzel film işin açıkcası; eğlendik ve öteki filme gidemedim diye üzülmedim. Biz öneririz filmi, aklınızın bir köşesinde bulunsun. İki kutu mısıra banamısın dedirtmedi, öylesine bir keyif yani...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
film beni nerden yakalar diyordum ki, "öküz" tanımlaması ile karşılaştım, izlemek farz oldu :)
YanıtlaSilbayılıyorum şu film seyretme seanslarınıza...eski bir filmin bir sahnesi benim için. özlediğimi fark ediyorum her seferinde. sevgiler her ikinize de...
bu arada anlaşıldı bir önceki yazıdaki sevgi ve saygının nereden geldiği, özlem sıkışıp kalmış satır aralarına :)
önce aynı sevgilerin katmerlisi bizden de diyelim:))
YanıtlaSilyok bu özlemle ilgili bir durum değil,olaya, anlatılana göre iki ifadeden biri kullanılıyor:))
eski filmin bir sahnesi kısmına gelirsek,bir yazı önereceğim de;gelsek mi gelmesek mi diye düşünüyorum şimdi:))
ne kadar sürer düşünmen, hani uyumak gerek arasıra mesela bu gece az sonra :))
YanıtlaSiluyku kaçırır mı yoksa düşe yatırır mı ona karar veremiyorum:))Ben de yazan olarak bir sorun yaratmaz da,ilk okuyanı hangi düşlerine sürükler bilmiyorum,endişem kendimden değildir yani:))Ben linki verim,karar size kalmış:))
YanıtlaSilhttp://laparagas.blogspot.com/2008/09/hi-bitmeyen-mutlu-bir-arksinema.html
:)) bu tür animasyonlar biz büyükleri bile eğlendirmeyi başarıyor bazen herşeyden uzaklaşmanın faydası oluyor çocuklar gibi yarın ne olacağını hesaplamadan yaşamak güzel geliyor takiii o sinema bitip ışıklar yanana kadar :))
YanıtlaSil