Öncesi
''Aldığım en uzun ve bu kadar farkedildiğime şaşırdığım bir mesajdı, ilginç!'' cümlesini içeren yanıt, şaşkın ördeği mutlu eder. Savaş alanında ilk zaferini kazanmış komutan gibidir. Artık gündüzlerin kargaşasını bile örtmektedir, alemlerin en siberinden konuk olmuş bu yeni varlık.
Dışa kapatılmış bir açılışın başlangıcı gibidir. Yeniden ses verecek, ses alacak bir varlık olarak yerini alır yaşamın içinde, bu roman adlı kişi. Uzun yıllardır, içindekinden dolayı dışa kapatılmış bir odanın kapısı aralanmıştır şimdi. El kapının kolunda, beden dışarısı ve içerisi arasında olmanın tadında bir noktadadır. İçeridekinden kurtulmak niyeti yoktur. O, hâlâ en sevdiğidir. Ama bu kez kızgındır. Çünkü, ülkedeki şartlar da ağırdır. O akşam, ekranı açıp aleme aktığında şaşkın ördek, direk o profile yönlenir. Her bir kelimeyi anlamlandırıp bir bedene giydirir. İlk kez, algısı tersten işlemektedir. O güne kadar yaşadıkları ve pratiği, önce fiziksel bir beğeni ve onun üzerine inşa edilen diğer özelliklerken, bu kez, belki çok uzun süre konuşularak elde edilebilecek birçok veri gözünün önündedir. Her bir soruya verilmiş yanıt, profilin bütünündeki tutarlılığı da ortaya koymaktadır. Sanki, çapraz bir sorguda kenara ayıklanıp sonuca gidilecek bir ipuçları manzumesidir ortada duranlar. Bu çok eğlenceli ve heyecanlı gelir bizim ördeğe.
Yıllarca, bir sürü insan gelip geçmiştir. Onları uzun yıllara yayılmış süreçler içinde tanımış, her bir kelimelerinin farklı ruh hallerindeki anlamlarını çıkarır olmuştur. Hatta, aynı kelimelerin farklı karakterlerde bulduğu anlamları da... Bu kez, önündedir her şey, belki de yıllarca sormayı aklına getirmediği, sormadığı, merak etmediği, zamanın akışında öğrenmeye bıraktığı bir çok veri; sanal denen alemde göz önündedir.
Sol profilden gördüğü resme, kiloya, boya bakarak bir karakter oturtmuştur, bir ses de yankılanmaktadır algısında... Süreç, yazıp okunan bir evreden çıkmış, kanlı canlı bir hale bürünmüştür beynin içinde; neredeyse elle tutulası... Ne yazık ki tüm bunlardan karşının hiç ama hiç haberi yoktur! Muhtemelen, hatta kesin, karşıdaki kişi bu evreleri çoktan geçmiştir. Belli ki o, deneyimlidir.
Oranın, bir kaç gün geçmesine rağmen ışıkları yanmayınca merak eder Şaşkın Ördek. Hatta profilin yok olduğunu görünce üzülür. Bir yandan da umursamaz. Her ne kadar umursamasa da aklı ondadır.
Bu arada, başka bir profilde, ''Ne kadar entellektüelsiniz?'' diye bir başlık görür. Özel ilgi alanı, bir takım etiketleri göze sokarak kendini ayrı bir yere oturtup "en" yapanlara bulaşmak, süngülerini düşürmektir Şaşkın Ördeğin.
Profili inceler... Dinlediği müzikleri, kitapları, filmleri falan... Kendi sevdiği yazar ve kitap da yazılıdır orada... Diğer bir çok veriyi de toparladıktan sonra, yazar can alıcı yerinden bir mesaj ve yollar. Gelen yanıt bir e-posta adresidir. Alıp ekler onu... Heyecanlanır, ilk kez bir yabancı eklenecektir ve ilk kez msn denen merette tuşlara basılacaktır. İşlem tamamlandıktan sonra karşıyı online görür. Ama nasıl başlayacağını bilememektedir.
Günlük hayatın şakıyan adamı, emekleme dönemindeki yüzü kızaran çocuk olmuş, nefes alış verişi hızlanmıştır. Elleri terler. Ne desemin kelimeleri kafasının içinde çorba olur. O esnada, pencere açılır ve bir "merhaba" gelir. Bir de fotoğraf vardır pencerede; sarı kısa kesilmiş saçlı bir kadın... Zaten, boy- bos belli olduğu için, hemen, algıdan bir beden giydirir resme Şaşkın Ördek... "Güzelmiş!" der, sevinir. Konuşma başlar. Ama adamımızın kelimeleri aklının hızına yetişememektedir. Muhtemelen, hatta kesin, karşıdaki kişi aynı anda bir başkasıyla da konuşmaktadır. Çünkü, ördeğimizin msn'ine Atatürkçü Düşünce Derneğinden biri ile ilgili bir dedikodu cümlesi düşer, sonra bir tane daha... "Hımm!" der, bizim adam. Dernek, Ne kadar entellektüelsiniz? sorusu ve bu kadın... Hemen Muro işi bir çözümleme yapıp, başlangıçtaki duygu yüklü saflığından çıkıp, başka bir mevziye konuşlanır.
Bu arada, kadının daha önce kendi şehrine yakın bir yerde görev yaptığını öğrenir. Karşıdan gelen sorulara baktığında, aşağı yukarı karakteri çözmüştür. Özellikle ''Bana mesaj atmanızın sebebi ne?'' sorusu son noktayı koymaya yetmiştir. Kadının bu soruyu sorarken ki kesin yanıtı hazırdır; hüküm verilmiş, sorunun kendince bilinen hatta emin olunan yanıtı da içine konmuştur. Şaşkın Ördek bunu sezmiştir. Ama buradan giden yanıt başkadır, bu gerçekteki yanıtıdır da aslında.
Adının meslek hanesinde doktor yazmaktadır kadının ve konuşmanın başlarında da doktor olduğu göze sokulmuştur zaten... Oysa Şaşkın Ördek, ''Ne kadar entellektüelsiniz?'' sorusundan yola çıkarak, ne kadar entellektüel olmadığını öğrenmek istemiştir onun. Zaten okudum diye yazdığı kitabı da bir arkadaşından almış, henüz de okumamıştır kadın.
Kadın da, Şaşkın Ördeğin profiline baktığında, eğlencesine ve meraklarına bir av görmüştür muhtemelen... Şaşkın Ördek; daha ilk soru ''Boşanmış değil de ayrısın, niye?'' olunca, hemen özel meselelere dalınınca, dalarken yargıları verilmiş "ben senin ciğerini bilirim" edasında bir sorgu haline bürününce konuşma.. tüm bunların başlıktaki "Ne kadar entellektüelsiniz?"le alakasızlığı, karşının konuşmanın insiyatifini alıp sürükleyen, aşırı emin ve ben bilirimci tavrı gibi verilerden haraketle, kendini oldukça rahatlatan bir bıyık ucu gülümsemeyi oturtmuştur yüzüne... Bir de kendine güveni gelmiş, o ergen telaşları atıvermiştir üzerinden.
Zaten yazmıştır o zaman ki profiline ayrı yaşıyor diye... Hem de profilinin istediği ilişki türü bölümünü de işaretlemiştir, e-posta arkadaşlığı diye... O zaman, bu sorular niye?
Karşının ısrarcı, bu ve benzeri sorularına sürekli daha sonra konuşabileceklerini söyleyip frenler yaptırınca; karşıda oluşan gerilim ve kızgınlık, "Baltayı biraz taşa vurmuş olmaya mıydı?" diye de düşünmüştür Şaşkın Ördek.
Ayrıca, Şaşkın Ördeğe göre büyük olasılıkla doktor ve entellektüel hanım; liseyi beş yılda bitirebildiğine vurgu yapan lise mezunu karakter ile profil arasındaki 7 farkı kurmaca olarak nitelemiş, onun da keyfini çıkarmaya hazırlanmıştır.
Av pek eğlenceli olmamıştır avcı için. Doktor olduğu doğrudur, derneklere üye olduğu da, ama bunu göze sokmak neydi? "Ne kadar entellektüelsiniz?" sorusuna notunu alamadan Şaşkın Ördek, kapanır gece... Bir de şaşkın ördeğin klavyedeki hızını sevmez doktor kadın ve sepetler onu... Ama!
5.Bölüm: İlk baştaki klasik roman adlı esas kadına doğru usul usul geliyoruz.
Pembe Fili Düşünme (Zeynep Selvili) | Kitap Yorumu
18 dakika önce
hehe çok eğlenceli oluyor bu şaşkın ördeğin maceralarıü, beklemeye devam :)
YanıtlaSilDu bakali nolucak?
YanıtlaSilevet bölüm 5 i bekliyoruzzz. müsaitseniz yarın size gelcez dinlemeye. :)
YanıtlaSil