Babasının evden attığı gece apartman merdivenlerinde ağlayan bir kızın,
bir sahil bitiminde yenilen akşam yemeği dönüşü yapılan trafik kazasının,
o korkunç hastalığın,
ot çekmeye çağrıldığım bir evde rezalet bir halde hastaneye taşıdığım arkadaşlarım yüzünden, acil kapılarında sonlanan bir gecenin,
sarhoş halde, yanlışlıkla bindiğim Expressde tanıdığım bir yabancının,
bir odadan bir odaya geçerken babamın izlediği belgesellerden birinde, yarım aralık kapının ardından dikkatimi çeken Güney Afrika'nın en güneyinde, en ucunda bir fenerin,
gecenin geç saatinde bant kaydı yapan bir radyonun, o radyodaki sunucunun okuduğu bir şiirin,
Dünyamı ne kadar değiştirebileceği aklımın ucundan geçmezmiş.
Bir deniz değil, o denizdeki bir dalga; hatta dalga değil, o dalgada sürüklenen bir enkaz parçası olduğumu bilmezmişim. Ve daha nicesini...
Resim:Katerina Lomonosov ...Photo net
Hayat böyledir başıma gelmez dediğin ne varsa yaşamadan ölüm yok insanoğluna ve bu hayat sadece olamz dediklerimiz gerçekleştiğinde bizim oluyor
YanıtlaSilsevgilerime
hayat kendi içinde süprizler hazırlar ya insana...
YanıtlaSilen olmaz dediğin durumunun içinde bulursun ya kendini şaşkın ve kararsız
ve sen dünya dönüyor sandığın anda
durur ya birileri için
ve sen bilemezsin ya...
budur hayat...
ve birgün sırf konuşacak kimsem olmadığından başladığım yazı yazma macerasının, bana bu kadar farklı dünyayı göstereceğini, hayatımın en güzel , en keyifli, en berbat, en acıtan hallerini yaşatacağını nerden bilebilirdim..
YanıtlaSilyazın bana harika bir konuyu hatırlattı..Nicedir yazmak isteyip, hep atladığım.. Bak işte gördün mü, yazına başlarken bunun olabileceğini bile bilemezdim..
sevgiler.
kim demişti,hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir diye!
YanıtlaSil