2 Mart 2025 Pazar

BİR Günlüğü 1-GOGAN*

Biz eskiden her yaz ana-baba memleketine giderdik. O sabahlara uyanmak, yolun heyecanı, yazın ortasında bile tir tir titretirdi bedenlerimizi... Ta ki bagajları yerleştirmenin ardından, motor ısınsın diye çalışmakta olan arabanın koltuklarına oturana kadar. Heyecanla el birliği yapmış, henüz uykuların sonlanmadığı, gün ışığının geliyorum dediği, çalar saat görevleri de yapan horozların uyku mahmurluğunda gözlerini ovuşturdukları saatlerde...

Bagajda her zaman jantlara geçirilmiş, hazır vaziyette çift istetme olurdu. Ben babamın arkasındaki tarafta yani arabanın solunda otururdum.

Güzergâhımız belliydi. Ben Ankara üstü gitmeyi isterdim, çünkü yolun tamamı asfalttı. Babam o yolu tercih etmezdi çünkü yol uzardı. Gerçi onun tercih ettiği yol daha fantastikti. Bir masal gibi... Bir kısmını Yeşilırmağın kenarından, onunla yarenlik ederek giderdik. Tokat'a yaklaştıkça heyecan artardı. Şehrin çıkışındaki rampanın kenarında CimCim vardı çünkü.

Tokat Kebabı'nın erbabı.

Onun hazırlanışını, patlıcan, domates, biber, sarımsak ve etlerin şişlere geçirilişini, o şişlerin en tepesine koyulan kuyruk yağlarını, o şişlerin sıralı olarak asıldığı bir başka demirin taştan ve özel fırındaki yolculuğunu izlemek muhteşemdi.

Üzerleri cızırdayan yağlarla ahbap olmuş kebabın, hazır bekleyen ve elbette fırında hafifçe ısıtılmış lavaşların üzerine dağıtılması, ortalığa yayılan fırın görmüş sarımsak kokuları, başlangıçtan sona kadar doyumsuz bir ritüeldi.

Oturup da lokantada yemezdik ama!

Çünkü bizde ritüeller bitmezdi.

Tüm pişmiş malzeme arabanın bagajında hazır bekleyen tepsiye boşaltılır, tepsi önceden hazırlanmış örtülerle sarılır ve kolektif bu lezzetler bagajda yerlerini alırlardı.

Rampa ile birlikte Tokat'tan çıkılır, toprak yolda virajlar alınır, güneş çoktan tepeye varmış, arabanın bütün camları açılmış olurdu ve Çamlıbel'e varılırdı. Henüz askerden yeni gelmiş ve bekâr babamın Çamlıbel rampalarındaki anıları elbette dinlenirdi.

Yol açma çalışmalarında çalışmaktan yorulan Karayolları araçları arıza yapar, henüz genç ve bekâr babam da onları tamir edermiş. Orada kaybolan bir kol saati vardı babamın, elbette henüz dünyada olmayan bizim bilmediğimiz... O saatin hikâyesi her seferinde mutlaka dinlenirdi. O anlatırken ben o ânları gözümde canlandırırdım. Çünkü babamın gençlik fotoğraflarından bilirdim saati.

Ve sonra araba bir ağacın altına park edilir, Çamlıbel'in zirvelerindeyken biraz daha tepeye, bu kez yürümek gerekirdi. Çünkü orası içilebilir su akan bir çeşmenin ve minik bir topluluk olan ağaçların serinindeydi. Tatları iyice birbirine geçmiş etler ve sebzeler ve tümünden geçen tatlarla zenginleşmiş lavaşlara küçük lokmalık dürümler yapılarak yemek insanı zevkten öldürürdü.

O sırada aşağıda, yolun kenarında ve güneşin altındaki arabanın içinde ve kutularında olsa da plaklar; bir kısmı güneşin ısısından erirdi; Malatya'ya varınca ilk iş olarak halam amcamların evinde onları ütüyle düzeltmeye çalışır, başarılı olamayınca da halam ve ben bir plakçıya gidip eriyen plakların yerine yenilerini alırdık..

Malatya'da bir gece, Ziraat Bankası müdürü olan amcada kalınırdı ki amca sürekli tehdit almakta, siyasi baskılara maruz kalmaktaydı. Çünkü ondan kredileri, sonra bir bomba ile öldürülecek olan ünlü aşiret liderine ve şürekasına vermesi istenmekteydi. O ise bankanın kuruluş ilkeleri doğrultusunda küçük çiftçiye ve köylüye ait kredileri sahiplerine vermekteydi.

Sonuç itibariyle de iktidar değişir değişmez de sürgünü yemişti kendisi..

Elbette Malatya'ya varmadan önce ve kebabları götürdükten bir kaç saat sonra özellikle arabadaki çocukları çok sevindiren bir nokta vardır.

Gürün.

Hem aslfatla ve ana yolla buluşma noktasıdır hem de balıklı göl vardır orada.

Bir yeşil cennet.

Yolun bütün sıcağı, tozu toprağı orada son bulur. Sonrası Malatya üzerinden Elazığ, Harput'a doğru tırmanış, uzun köprüye ve gürül gürül akan ırmağa varmadan geçilen film karelik enfes köyler, nihayetinde Fırat'ı köprüden geçerken nehri seyretmek ve yeşil, yemyeşil Pertek.

Çarşıdan geçiş ve dede evine varış.

Dayı, yenge, annane -ama üvey- çünkü biz ortada yokken öz olan ölmüş, içimde nasıl bir boşluktu kendisi ki üveyle bile dolduramamıştım. Fotoğrafları dışında hiç görmediğim ama sevdiğim... Ve tabii ki kuzenler, her yaz buluştuğumuz arkadaşlar, evin hemen önünden geçen, İran, Nepal, Irak coğrafyasına giden turist araçları.... Ahhh!... bağlar elbette, her taraftan gelen şırıl şırıl sular ve Süpergeç Dağı'nın saklı vadisine yürüyüşler...

Kısaca bahsettiğim bu coğrafyadan bana kalan en büyük hatıralardan biri ise gogan'dır. O, o coğrafyada taşın adıdır, bildiğimiz, kızdığımızda yerden alıp savurduğumuz taşın! Ama bir çocuk için gogan sıradan bir taşla sınırlandırılacak sıradan bir şey olamazdır. Gogan başka insanların, arkadaşların bilmediği, sohbet edilebilir, özel ve kıymetli bir silah arkadaşıdır.

Özellikli bağlara giderken yandadır, cesaret verir. Ve Süpürgeç Dağı'nın zirvesinden vadiyi ve içinden akan incecik suyu keyifle izlerken, bir yandan Gogan'la sohbet dünyalara bedeldir.


Gogan: Taş

1 Mart 2025 Cumartesi

2025 Kış Tatili Rotaları: Bu Sezon Keşfetmeniz Gereken 3 Destinasyon

Kış ayları, seyahat tutkunları için büyüleyici manzaralar ve eşsiz deneyimler sunuyor. İster karlarla kaplı dağlarda kayak yapmak, ister sıcak bir kaçış planlamak isteyin, 2025 kışında keşfetmeye değer en iyi destinasyonları sizin için derledik.



1. Zermatt, İsviçre – Kayakseverler İçin Cennet;

Zermatt, dünyaca ünlü Matterhorn Dağı’nın eşsiz manzarası eşliğinde lüks bir kayak tatili sunuyor. Geniş pistleri, Michelin yıldızlı restoranları ve şık butik otelleriyle kış sporlarını sevenler için kusursuz bir rota.



2. Lapland, Finlandiya – Kuzey Işıkları Masalı;

Kışın en büyüleyici deneyimlerinden biri, Laplan’de gökyüzünü dans eden Kuzey Işıkları’nı izlemek. Aynı zamanda ren geyikleriyle safari yapabilir, buz otellerde konaklayabilir ve Noel Baba’nın köyünü ziyaret edebilirsiniz.



3. Kapadokya, Türkiye – Karlar Altında Balon Turu;

Kapadokya, kışın bambaşka bir güzelliğe bürünüyor. Peri bacalarının üzerine yağan kar, bölgeyi masalsı bir diyara çevirirken sıcak hava balonlarıyla gökyüzünden bu eşsiz manzarayı izlemek unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Bu kış, ister karlarla kaplı dağlarda macera arayın, ister sıcak bir kaçış yapın, kendinize unutulmaz bir tatil hediye edin. 2025’in en özel anlarını bu destinasyonlarda yaşayabilirsiniz!




Soğuk havalarda seyahat ederken, cildinizi de korumayı unutmayın!

Hava değişimleri cildinizi hızla kurutur. Kuruyan ciltler için en büyük sorunlardan biri, cildin elastikiyetini kaybetmesi ve tahriş olmasıdır. Hassas cilde sahip olan kişilerin, özellikle kış aylarında cildine ekstra özen göstermesi gerekir.




Vaseline Gluta-HYA serisi, GlutaGlow ve hyalüronik asit içeren formülü ile 5 günde daha aydınlık ve parlak* bir cilt sağlar. Serum etkili formülü ile ciltte hızla emilir, yağlı ve yapışkan bir his bırakmaz.

Vaseline Gluta-Hya Serum Etkili Losyonları incelemek için tıkla.

*Aydınlık ve parlaklık iddiası ürün kullanılmadan önceki haline kıyasladır. Düzenli kullanımla yapılan klinik testlere göre.





Bir boomads advertorial içeriğidir.

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP