Üç gündür sanırım nevralji ile uğraşıyorum. Yıllardır görüşemedik kendisiyle ve sanırım özleyen taraf daha çok o.
Boynuma o nasıl sarılıştı dedim önce, sonra yanağıma o nasıl bir öpücük. Arada bir çene ayarı yapıp onun pozisyonunu ofsayta düşürsem de, o pusuda bekliyor ve öğün saatimde gol yağmuruna tutuyordu filelerimi.
Sonra dank etti bana. Yıllar önceyi anımsadım ve içtiğim dozun çocuklara önerilenden bile az olduğunu fark ettim. Elbette telefona sarıldım ve neredeyse bebeliğini bildiğim canım doktorumu aradım ki kendisi enn can arkadaşlarımdan birinin kuzenidir.
Dedi Abi doz bölmene gerek yok, istersen bir öğünde iç. Bu kez doz bölmedim ve üç öğünde birer doz, dedim. Sonra bir baktım ikinci doza kalmadan pılısını pırtısını toplamaya başlamış şahıs. Yemek çiğniyor olmanın dışındaki anlarda bir zararı yok bana, yemek yerken de sadece alnımın sağ noktasında ufacık bir ısırık....
İkinci dozda anladım ki lokantaya gidebilirim.
Gittim, bol çeşitli, tabildot usulü, biraz yokuş çıkmam gereken bir mekân. Mercimek çorbası lütfen, dedim, pirinç pilavı lütfen, dedim, tavuk kızartma lütfen, dedim ve yanlarına kabak tatlısı beni ayartsa ve ikilemde kalsam da cacık ekledim. İki günlük sıkıntı üzerine keyifle yedim. 120 TL'lik ödememi yaptım ve çıktım.
Fikrimde geniş bir çevre turu atmak var. İşi biraz sallayabilirim yani! Fikrimin sözünü dinledim ve o yamaçtaki ilginç sokakları gezerek kendi mekân coğrafyamdan epeyi uzaklaştım. Sonra geri dönüş için yeteri kadar uzak bir noktadayım kararını vererek bu kez düzlük ve denize daha yakın bir coğrafyanın ara sokaklarının tadını çıkarmaya başladım. O sırada ezan başladı, ses anormal yüksekti ve dedim işte propaganda budur, lakin sesin tırmalayıcılığına ne demeli?! Camiye bir göz attım, görkemli. Hoş bir mimari, ama tüm bu güzelliklere ses ile uyum göstermeyen propagandist bir yönetim anlayışı. Oysa ses bir tık kısılsa, o ses çakıl taşları üzerinden serin serin akan bir ırmak tadına dönecek.
Oradan daha alt, denize en yakın-ana- caddeye indim. Bir türlü gitmek nasip olmayan ve yeni, ve evimize en yakın Migros'un önünden geçtim ve yeni açılan, vitrin buzdolabındaki tatlıları kışkırtıcı mekâna daldım.
Elbette hâlâ alışamadığımız fiyatlar el yakıyordu. O sırada soğuk bir espri zihnime izlerini bırakarak aklımdan geçip gitti ve ben kapıdan içeri girdim.
Çok tatlı bir genç adam karşıladı beni. Ben tatlılara bakarken o bana bilgiler veriyordu. Hakimiyetine ve duruşuna bayıldım ama bunu ona çaktırmadım.
Ve incirli muhallebide karar kıldım.
Porsiyonu küçük bulsam da tatlıya bayıldım. Çay yudumları ile uyumunu sevdim ve zaten eve, dolayısı ile çalışma alanıma çok yakındım ve avarelik için hâlâ zamanım vardı.
O sırada hanımefendi çay bardağımı almak için hamle yaptı. Gülümseyerek o son lokmanın önüne eklenecek son yudum, dedim. Ve o da buna gülümsedi.
Tatlım bitti, sondan bir önceki yudumu tatlımın son kaşığından önce içmiştim.
Kasaya geçtim, tatlı çocuk nasıl bulduğumu sordu, bayıldım dedim. Ödememi yaparken o bana bir lokum verdi.
Kafanızda canlanan tüm lokumları silin lütfen.
Bu bambaşka bir şeydi ve nasıl tarif edebileceğimi bilemiyorum şu an. Bir fotoğrafını çekene kadar sabır. Çaylara para almıyorlarmış, muhallebiye 80 TL. ödedim ve hey gidi günler hey, dedim.
Tüm bunlardan akşam telefonla enn bayıldığım gurmeye söz ettim.
Bu kez onun çekeceği fotoğraflara, konuşmalarımızdan da ilham alarak, daha güzel bir yazı yazarım belki, diye de düşündüm
Kim bilir?!
Son Okuduklarım 98
2 saat önce
oh, şifa olsun dedim okurken yiyip içtiklerini Buraneroscum :) Şifa olsun, hastalıklar uzak dursun :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Şule, an itibariyle durum normal:)
SilÖncelikle çok geçmiş olsun Sevgili Okul Arkadaşım, insanın neresi ağrırsa canı oradadır derler, ağrının geçmesi iyi haber. :)
YanıtlaSilAğrı sonrası gezme ve yeme içmenin tadı daha keyifle çıkarılıyor, afiyet şifa olsun. :)
Çok teşekkür ederim Sevgili Okul Arkadaşım. Başlangıçta düşük doz kullanmışım, hatırlayamadım öncekileri ki çok yıl geçmişti, sonra doğru dozu öğrenince kolaylıkla halloldu:)
SilGeçmiş olsun size. Nevralji rahatsızlığını sanırım ancak çeken bilir. Aman eksik olsun, gelmesin kimsenin kapısına.
YanıtlaSilVe afiyet olsun. Çay ikrammış ya, merak etmeyin, muhallebiden çıkarıyorlardır. :)
Yalnız incirli muhallebiyi hiç duymadım. Derhal araştırmaya başlayacağım. Nasıl oluyormuş merak ettim.
Lokumlu yazı ve fotoğrafınızı da bekleriz.
Paylaşım için teşekkür ediyorum.
Çok teşekkürler, baştan doğru dozu kullansam muhtemelen hemen geçmişti:) Buranınki gerçekten çok güzeldi, hem minik dilimlenmiş ve muhtemelen kuru incir parçaları vardı hem de incirin minik çekirdekleri dağılmıştı muhallebinin içine. Valla şu anki kiraları ve maliyetleri düşününce ve fiyatlara göre müşteri azlığını, işleri zor. Kısa bir zaman sonra kapanırsa hiç şaşırmam. Mesele piyasa koşulları, yoksa gerçekten ürün yelpazeleri hem geniş hem hoş ve mutfak işleri babada:) İnşallah tez zamanda fotoğrafları çekerim, sonrası kolay:) Rica ederim, işimiz yazıp paylaşmak:)
Sil"Acıyı bal eylemişsiniz." Ne iyi olmuş, çare tükenmez sözü de kanıtlanmış böylece. Geçmiş olsun. Trigeminus Nevraljisi bizlerin ilk gençlik dönemlerine rastlayan bir baba hastalığı idi. O yıllarda çok da iyi teşhis konamadığını, diş ağrısı olarak algılandığını, babamla birlikte zor günler, anlar yaşadığımızı hatırlıyorum.
YanıtlaSilLokum, çocuklar için sus payıdır derlerdi eskiler. Belki artık fiyatları makul kılmak için göz ve damak tadına katkı sunuyor.
Sağlıkla, lezzetle.
Çok teşekkür ederim. Benzer durumları o yıllarda çok kişinin yaşadığını, hatta dişlerini çektirdiklerini duymuşluğum vardı. Allahtan tıp biraz daha gelişmiş ve tecrübe kazanmıştı benim yetişkinliğimde ki en azından dişleri kurtarmıştım ve ilaçla da kolayca hallediliyordu ki bu ikinci başıma gelişte de çok kısa zamanda halloldu.. Fakat bu lokum daha önce rast gelmediğim bir zenginlikteydi Makbule Öğretmenim, muhtemelen ustanın kendi tasarımı diye düşünüyorum. Bir sonraki seferde bu konuyu netleştireceğim bir blogger olarak:))
SilHayatın içinde küçük bir kaçış yaşadım sayenizde. Bu arada hastalığa hitabınız ve onu yenişiniz de güzeldi. Sağlığa ve küçük mutluluklara o halde, 🌸
YanıtlaSilÇok teşekkürler, evet cümleten sağlığa ve küçük mutluluklara sevgili Evde Yazar. Kaçışların küçüğü de büyüğü de ve hatta ortancası da candır:))
SilGeçmiş olsun, afiyet olsun.
YanıtlaSilHayatınız hep böyle tatlı olsun:)
Çok teşekkür ederim Özlem. O hayat tüm blog dostlarımız sayesinde tatlı, ve sanırım hep de tatlı olacak:)
Silgeçmiş olsun şifalar dilerim. Tatlı yanında şekersiz çay olursa başka bir şey istemem afiyet olsun. Hülya
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Hülya, aynen, şekersiz çay:)
YanıtlaSilGeçmiş olsun Buraneros, bitmiş gitmiş olsun. Ama tatlı fotoğrafı olmayan bir yazıya denk geldiğim için şaşkın ve mutsuzum :)) Bir dahakine artık...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, bir dahakine artık:))
SilGeçmiş olsun ve diyette bir insanın canını tatlı çektirdiğin için aşk olsun :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, kararında yersen bir şey olmaz, biraz da yürümeye ağırlık ver:)
SilGeçmiş olsun, şöyle bir baktım da internette sıkıntılı bir süreçmiş. İlaçla halledildiğine sevindim. :)
YanıtlaSilDışarda yemek eylemiş de pek hoştu. Afiyetler olsun.
Çok teşekkür ederim, sanırım onun da farklı türleri var, benimki uysallardan:) Çok teşekkürler, o mekanı seviyorum:)
SilBen de geçmiş olsun demeye geldim. :) O anlattığın tatlılara mekanlara bayılıyorum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) O halde tatlılar ve mekân, fotoğrafları ile birlikte pek yakında:)
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun. Berbat bir ağrı olduğunu tahmin ediyorum. Ve geçmiş olsun ki hakkını en iyi verenlerden olarak, gezmelerinin tadını sonuna kadar çıkar Sevgili Buraneros:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Şu an çok sıkıntı yok, sadece bir şey atıştırıken falan alnın sağ tarafında ufaktan bir elektrik çarpması oluyor ki sanırım bir kaç güne kadar o da yok olur. Yeme dışındaki anlarda her şey gayet normal, masa arkadaşlarımıza ve anneye de selamlar:)
Silİnsan rahatsızlığına bile muzip bir çapkınlık ile yaklaşabilir mi? Sanırım söz konusu yaşamı iliklerine kadar hisseden ve yazabilen olunca, kaçınılmaz son! Geçmiş olsun. Yaşamla bağı güçlü olanın, geleni uğurlaması da kolay olur. Geldiği gibi gitsin dilerim.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Senin dileklerin sağlamdır, yaşamla bağında, muhtemelen geldiği gibi gider ki şu an iyiyim, herhangi bir tehdit de yok:)
YanıtlaSilçorba pilav tavuk cacık 120 lira ise çok çok ucuz, en az 300 olmalı yaa :)
YanıtlaSilCacık porsiyondan az fazla, çorba yarım porsiyon, pilav yarımdan az fazla, yemek de öyle de ondan. Bol ekmekle açık kapanıyor:) Normal ölçülü bir lokantada senin hesap doğru:)
SilBana da lokanta ucuz geldi ilk bakışta. Sizin yazılarınızı aç karnına okumak iyi gelmiyor:) Nevralji, adını duyduğum ancak etkilerini bilmediğim bir rahatsızlıktı. Ne menem bir şey öğrenmek için google amcadan yardım istedim. İşte blog okumanın faydaları, bir şey daha öğrendim. Size geçmiş olsun bu arada, umarım tekerrür etmez.
YanıtlaSilAslında lokantanın porsiyonları biraz azaltılmış olsa da doyurucu, inşaat çalışanları falan da orada yiyorlar, ekmek bol üstelik, mekânı ve işleyişini seviyorum:) Çok teşekkür ederim, şu an kendisi kontrol altında, panzehiri Tegretol epey etkili bir ilaç bir kaç gün içinde baskı altına alabiliyor, benimki geçti ama tedbiren bir kaç gün daha içme fikrindeyim:)
Sil