2 Aralık 2023 Cumartesi

Garip Bir Durum

Üst üste kayıplar üzücü olmanın yanı sıra içimdeki yazma heyecanını da sanki gittiğim mezarlıklardaki mezarlara gömmeye devam ediyordu. Bir sürü şey yazmak istiyordum ancak klavyeyi her elime aldığımda da geri bırakmam için bir kaç saniye yetiyordu, çünkü her şey bir tekrar gibi devam ediyordu. Tahsin Amca'nın ardından peşi sıra gelen ölümler günlük hayata pek dokunmasa da klavyeden dökülecek kelimelerdeki seçimler ve hassasiyetler içimdekilerle bir yazıda yine buluşturamıyordu beni. Önceki ve bu yazıdaki olumsuzluk duygusu yaratacak cümlelere rağmen hayattan elimi çekmiyordum elbette, o doğal akışında süregidiyordu ama iş yazıya geldiğinde başka başka hisler ve hassasiyetler duygularımın el frenini çektiriyor, ben hâlâ ürününü veremeyen bir tarlaya dönüyor, kalakalıyordum. Enn Sevdiğim Kadın şehrindeydi. Baba entübe olana kadar hayat olağan akışındaydı, umut güzeldi; lakin yazgının önüne de geçilemiyordu!


Sonra bir ölüm daha... Genç sayılabilir mi? Diğerlerine bakınca sayılabilir. Aslında her ölüm gençtir de sanki. Benim içinse başka bir hâldi. İyi kalpli bir robota evrilmiştim sanki. Tüm haraketlerim kontrolüm dışındaydı. Ben gitmiş 16 yaşındaki ben gelmiştim. O'nu teselli etmek ne kadar mümkündü bilmiyorum. Bu yönde ekstra bir çabam da yoktu; çünkü yeteri kadar insan vardı. Bu garip bir yazı, aktığı gibi kalsın istiyorum!

Camide tabut başında bekleyenin ve o tabutu içtenlikle okşayanın, okşarken enfes cümleler kuran ve gözünden akan yaşların her birinin uzun bir hikâyenin harfleri olduğunu bildiğim esnada tabuta yanaştım. O'nun parmakları tabutun üzerindeydi, parmaklarımın en saf, en içten haliyle o parmaklara doğru yürüdüğünü fark ettim. İçten ama bir o kadar da ürkekçe o parmaklarla parmaklarım temas ederken, başsağlığı diledim. Yapmamam mı gerekiyordu bilmedim. Ama göz temasımızdan O'na iyi geldiğini anladım. Çünkü yetişkin halimizin birbirini anladığını da anlamıştım.

Aşağıdaki satırların daha fazlasını da o zaman yazmıştım.


Yazlar elbette başkaydı. El ayak çekilip, ev halkları uyuyup da sessizlik saçılınca geceye; en görülmez ve duyulmaz sandığımız saatlerde bizim evin kılık değiştirmemiş halinin arkaya düşen mutfak balkonunun altına geçmek keyifli, aynı oranda da meraklı, bir o kadar da çocukça bir eylemdi ben için! Ama akşam boyunca o ânı bir türlü eve gitmeyi bilmeyen grup üyeleri bir an önce gitsinler diye sabırsızca beklemek de zordu, ama kıymetliydi. Çünkü o balkonun altına saklanarak ilk öptüğüm kız olarak tarihime kayıt düşenle acemice öpüşmek, o tadı keşfetmek ve zamanla geliştirmek fazlasıyla heyecan vericiydi.

Sanki karanlığa seslenen anne ya da baba sesleri bize ulaştığında; geçen zaman bir dakikaymış gibi gelirdi.*


Bütün bu alanları gezerken ve fotoğrafları çekerken, Palmiye Kafe'de kitabımı okuyup kapuçinomu yudumlarken ve hayat doğal akışında olmasına rağmen bendeki yazamama hali hâlâ devam ediyor sanki...

O nedenle bu yazı neden yazıldı, nasıl yazıldı ve bana ne söylüyor anlamış değilim.


*Alıntının yazıldığı zaman ve tamamı.

35 yorum:

  1. Bazen ihtiyaç sadece kendimizden olduğu gibi çıkması için yazmak..Sabırlar diliyorum. Ne desem fazla ya da eksik kalır diye sessizce çekiliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Ben de sabır diliyorum, yazma isteği bu aralar eksik olanlardan biriyim ama elbet geri döner. Tüm gidenler huzurla uyusun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, sanırım döner. Bir kaç gün sonra belli olur muhtemelen.

      Sil
  3. Kayıplar zor... Başsağlığı, sabır ve iyileşme gücü diliyorum arkada kalanlara.

    YanıtlaSil
  4. Başınız sağolsun... Huzur içinde uyusun... Kayıplar zor ve ne yazık ki öğretici.. :(

    YanıtlaSil
  5. Başınız sağ olsun. Allah sabır versin dua etmekten başka bir şey gelmiyor elden. Hülya

    YanıtlaSil
  6. Ah neler olmuş... :((
    Yeni yazı gelmeyince sıkıntılı durumlar olduğunu düşünmüştüm, üzücü konular olabilir diye düşündüm, yazıp sormaya elim gitmedi.
    Başsağlığı ve sabır diliyorum Sevgili Okul Arkadaşım. :((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Sevgili Okul Arkadaşım, sanırım bu kez hikayelerini iyi bildiğim insanlar olması ve geride bıraktıklarındaki acılar etkiledi beni.

      Sil
  7. Sevgili Dostum,
    Dediğin gibi kayıplar zordur ama o gidişi de bir şölene çevirmek arkada kalanların işidir. Ben eminim ki, gereken her şeyi yapmışsındır, yine de insan eksik hisseder kendini. Ölüm gerçekliğinin, hep zamana ihtiyacı olmuştur. Bu satırlar suyun içinden başını çıkarıp biraz nefes almak için yazıldı. Başımız sağolsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Sevgili Dostum, tam da dediğin gibi sanırım.

      Sil
  8. Bloğu ziyaret ettikçe yazılarınızın yokluğuyla sizi merak etmiştim. Yorum yazacaktım ancak bugünkü paylaşımınızla geç kalmış gibi hissettim. Yaşadığınız kayıplar için çok üzgünüm.. Ölenlere Allah’tan rahmet, geriye kalanlara ve sevenlerine de sabırlar diliyorum. Lütfen kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, hikayelerini bildiğim ve iyi tanıdığım insanlar oldukları için sanırım, farklı bir etkisi oldu bu kez ölümlerin. Sen de sağlıcakla kal.

      Sil
  9. Başınız sağ olsun, Allah sabır versin

    YanıtlaSil
  10. Hayatın doğal akışı içinde her şey üst üste gelir bazen. Ve sanki tüm evren susar sonra. Her şey durağanlaşır birden. Yaşayanlar bilir o duyguların karmakarışık halini.
    Sonra hayat devam eder koptuğu yerden, ama aynı hızda akmaz zaman.
    Bazen bir sesleniş, bazen bir bakış, bazen bir dokunuş iyi gelir insana.
    Acınızı paylaşıyor, sabır ve direnç diliyorum. Işıklar içinde uyusunlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Makbule öğretmenim. Hikayeleri farklı olsa da hayata duruşları özel olması nedeniyle etkileyici idi gidişleri. Muhtemel ki hepsi ışıklar içinde olacaklardır.

      Sil
  11. başınız saolsun. bu yüzden görünmüyordunuz demekkisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Deep, içimden yazı yazmak gelmedi diyelim.

      Sil
  12. Merhabalar.
    Kaybettiğiniz Tahsin amcanız ve onun ardından (kimler olduğunu bilmiyorum) kaybettiklerinize Cenab-ı Hakk'tan rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve de cennetiyle muamele eylemesini diler; sizlere de sabr-ı cemil niyaz ederim. Acınızı paylaşmakla birlikte Cenab-ı Allah'tan acılarınızı hafifletmesini niyaz ederim.

    Kim ne derse desin, ateş gerçekten düştüğü yeri yakar. Cenaze sahibinin acısı, ateşin yaktığı gibi bir acıdır, damdan düşen bilir. Ancak, ölüm de ölümlü bir dünyanın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Hepimiz bir gün vakti geldiğinde öleceğiz ve hepimiz belki daha ölmeden yakınlarımızı kaybedeceğiz. Ölüme her zaman kendimiz için de yakınlarımız için de hazırlıklı olmalıyız.

    Bizim yöremizde tanıdığımız olsun olmasın her kimin hanesinde bir ölüm gerçekleşmiş ise, bizler o cenazenin namazı kılınıp defin işi tamamlanıncaya kadar cenaze evinde olur ve cenaze sahibini sürekli teselli ederiz. Definden sonra tekrar cenaze evinde cenaze yakınlarına taziyelerde bulunduktan sonra artık oradan ayrılırız. Eğer yakın akraba ise, üç gün sürekli cenaze evinde taziye için gelenleri karşılar taziyeleri kabul ederiz. Bizim yörede cenaze işleri, bazı yörelerimize göre biraz
    daha meşakkatlidir.

    Dar-ı faniden, dar-ı bekaya irtihal etmiş tüm geçmişlerinize Allah'tan rahmet, size de sabr-ı cemil ve başsağlığı dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Recep Bey Aslında buralarda da bahsettiğiniz süreçler yaşanır. Yazdıklarınız, dualarınız ve temennileriniz çok kıymetli emeğinize sağlık, sağolun varolun. Selam ve saygılarımla...

      Sil
  13. buraneroscuğum, çok üzüldüm. gidene ayrı, geride kalanın acısına ayrı üzülüyor insan böyle zamanlarda. tüm sevenlerinin başı sağ olsun, giden de nurlarda yatsın.

    YanıtlaSil
  14. Ölüm acısı yaşamak ya da öĺümle ilgili anlara tanık olmak bünyeyi altüst ediyor. Kendine gelmek biraz zaman alabiliyor. Hayatın bir gerçeği ne yazık ki. Başınız sağ olsun. Ölenlere rahmet, size sonsuz sabırlar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim sevgili Zeugma. Güzel insanlardı, Tanrı hak ettiklere yere yollamıştır sanıyorum.

      Sil
  15. Her ölüm erken ölümdür... Başınız sağ olsun, sabırlar dilerim....

    YanıtlaSil
  16. Öyle iyi anlıyorum ki seni ama bir yandan da öyle ne desem, ne denir bilemiyorum. :( Sabırlar diliyorum sana ve tüm sevenlerine.

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP