9 Aralık 2023 Cumartesi

Hakkatten Rakı İçtik

Bir mesaj düşmüştü e-postama, beklenmedik değildi. Geleceğiniz zaman mutlaka haberim olsun demiştim ve oldu. Tarih net uçuş ve varış saati belli. Evden kardeşin üç harflisi ile çıkıyoruz. Trafikteki sabah yoğunluğu yetişir miyiz sorusunu aklıma anında kazıyor. Sürücüye güvenim tam, sonuçta şehrin en hızlı sürücülerinden birinin yanında yetişti lakin artık kurallara harfiyen uyma yaşlarındayız. Hava kapalı, kısmen yağmur var. Sürücü kendinden çok emin lakin benim gözüm saatte, yolcularımızı bekletmek istemiyorum. Şehrin yoğunluğundan çıkıyoruz ve kardeş anında Michael Schumacher postuna bürünüyor ve havaalanındayız. Uçağın varışı ile senkronize olmuş durumdayız. Ben giriş kapısındayım. Cüzdanı ve telefonu montumun cebine koydum, montu da sepete, kemeri de çıkarıp aynı sepete. Görünüşte her şey normal. Ötmeden geçtim ve ayrılmaz parçam sırt çantamı bekliyorum. Lakin o bir türlü gelmiyor. O an her şeyin çantayla birlikte yok olduğunu sanıyorum. Doğal olarak polisleri de hareketlendiriyorum. X- Ray'den geçerken bir yere mi takıldı acaba diye içi kontrol ediliyor yok. Çantamla ayrılmaz ilişkimiz ne boyuttaymış ki onu arabada bıraktığım, kolaylık olsun diye telefonu ve cüzdanı montumun cebine koyup fermuarı kapattığım bir türlü aklıma gelmiyor. Bir yandan da gelen yolcuların indiklerini ve çıkışa yaklaştıklarını fark ediyorum; artık giden gitti modundayken polislerden birinin aklına telefonumu çaldırmak geliyor ve bingo; cüzdan ve telefon mont cebimde, kemeri de zaten sepetten alıp takmıştım. Suçlu bulunuyor şahsım tarafından; seyrek de olsa arada bir ziyaretime gelen nevralji nedeniyle nadiren kullandığım ilaç; tansiyon ilaçlarımla birlikte zihnimi uyutuyor belki de. Polislere çok teşekkür ediyor, zahmet verdiğim için özür diliyorum ve hızla gelen yolcu kapısına varıyorum ve konuklarımı tam zamanında karşılıyorum ki telefonumda bir aramayı da fark ediyorum o arada.

O halde kahvaltıya, bir efsane için Galip Usta'ya. Şehrimiz bir pide cenneti, her yörenin pidesi kendi adıyla anılır; mesela Bafra Pidesi, Çarşamba Pidesi, Terme Pidesi gibi... Ben temelde Turhan Usta'nın Bafra Pidesi'nden yanayım. Lakin Galip Usta'nın ki de bir sanat, sulu hamuru ile ötekilerden ayrışır, inceciktir ve Vedat Milor'dan geçer notla birlikte müthiş övgüler almıştır.

Konuklarımızla anında kaynaşmış durumdayız, blog arkadaşım Sezer Eser Perker'i yazılarından tanıyorum zaten. Ama bu vasıta ile sevgili eşi, sevgili oğlu ve sevgili annesi ile de tanışıyoruz...

Güzel insanların bir araya gelmesi muhteşemdir çünkü bir anda kırk yıldır birbirinizi tanıyormuşsunuz gibi bir sıcaklık, bir samimiyet kavrar herkesi... Aynen öyle oluyor. Bir semaver çay da ekleyerek götürüyoruz pidelerimizi ki asıl kıymetli olan aramızda oluşan sıcaklık. Pidelerin ardından onlar tezkere alacak oğullarının töreni için Amasya'ya yola çıkıyorlar, biz de şirkete doğru.


Amasya dönüşü saat 19:30 için anlaşıyoruz. Enn Sevdiğim Kadın mesai sonrası şehire inmişti, telefonlaşıyoruz.

Uygun saatte yola çıkıyorum ve trenden iner inmez arıyorum. Buluşuyoruz ve o esnada ben ona bir kez daha bayılıyorum. Biraz vaktimiz var, önce rezervasyonumuzu yapıyor, akabinde hemen mekânın yanındaki hoş kafede kahvelerimizi içiyoruz; elbette sohbet enfes ama ben yine de gözlerimi ondan alabilsem, işte o zaman bazı cümleleri kaçırmamış olacağım.

Saat yaklaşıyor ve biz sevgili arkadaşlarımızı almak üzere otellerine doğru yürüyoruz. Ve tam saatinde lobide buluşuyoruz; bu kez tezkeresini almış asker, kıymetli oğulları da bizimle lakin anne yok.

Ve masamızdayız.

Laf lafı açıyor, nasıl keyifli bir o kadar sıcak bir sohbet; sanki yıllardır birbirlerini tanıyan insanlar gibiyiz, masa şen, enn sevdiğim kadın bir ara sırt çantasından iki ayva çıkarıyor, rica ediyor ve garson onları içeri götürüp parçalatıyor. Masamızdaki terhis olan asker bir sinemacı, eğitimini o yönde yaptı ve elbette sinema da konuşuluyor ama askerlik de; çünkü askerlik yaptığımız tugay aynı. Siyaset olmadan asla ama gündelik siyasetle sınırlı değiliz, geçmiş de sohbete dahil...

Rakıyı yakıştıra yakıştıra ve hakkıyla içiyor, bir 70'liği bitiriyoruz lakin bizim söyleyecek çok sözümüz var, gezdiğimiz yerler, sevdiğimiz lokantalar, şehirler, ülkeler hepsi kendine yer buluyor masada. O halde gelsin bir 35'lik daha... Uçaklardan bile konuşuyoruz ki masamızda bu konunun uzmanı olan çok güzel bir insan, eş, baba var. Elbette Karadeniz'in olmazsa olmazı hamsi de geliyor masaya lakin ona -şimdilik- çerez muammelesi yapmak gerekir: Lezzetinde bir sorun yok ama havalar biraz daha soğumalı, onlar biraz daha serpilip yağlanmalı...

Velhasıl masamızdaki insanlar o kadar güzel ki işte bu nedenle de anında kaynaşıyoruz...

Enn Sevdiğim Kadın yine bir akşamda beni benden alıyor, onu konuşurken izlemeye bayılıyorum, varlığından gururlanıyorum ve her seferinde farkında olmadan onu izleyen yüzümde beliren gülümsemeye de ekstra bayılıyorum.

Saatler yine akmış biz farkında olamadan, mekân kapanma saatlerini çoktan aştı, zarifce sinyalleri verdi ama bizdeki sohbet de çok hoş; toparlanıyoruz, çıkıyoruz ve hoş binaların arasından yürüyoruz. Çok eski bir apartmanın içine giriyor fotoğraflar çekiyor, yüzyıldır aynı yerde olan pastanede keşküllerimizi yiyor, otele varıyor, yeni tanışsak da kırk yıllık dostluklara taş çıkartan dostlarımızla vedalaşıyor, Enn Sevdiğim Kadın'la gecenin tadını bir gram eksiltmeden bir taksiye atlıyor, kendi coğrafyamıza doğru yola çıkıyoruz.

42 yorum:

  1. Kaç gündür bu buluşma ne zaman oldu/olacak beklentisi içindeydim Sevgili Okul Arkadaşım. :)
    Böyle keyifli bir gün olacağından nerdeyse emindim. Darısı başımıza demeliyim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep pandeminin suçu Sevgili Okul Arkadaşım, neyseki yok oldu kendisi, baharlar gelecek ve işte o zaman hayat hep bayram olacak:)

      Sil
  2. Ne kadar güzel olmuş bu buluşma. Ben de Ekmekçimle birlikte darısı başımıza diyorum. Bu yaz blog arkadaşlarından enn sevdikleriyle (sizden çaldım bu deyimi) buluşup hoş vakitler geçirmiş olmanın tecrübesiyle harika saatler geçirildiğinden eminim. Sefanız olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle harika saatlerdi... Başka harika saatlerin de bizi beklediğinden eminim. Çok teşekkürler.

      Sil
  3. Kesintisiz devam eder gibi görünen bir paragrafı okumak için soluk alıyorum önce. Ama anlatım öyle sürükleyici ki, devamını merakla okumaya koyuluyorsunuz; Sezer Eser Perker, çok severek okuduğum, izlediğim bir blog arkadaşımız, Vedat Milor ; bir zamanlar yazılarıyla, programlarıyla damak tadımıza ulaşan bir üstat.
    Zamanın hızlı akışına inat, ince anlatımlarla yazılmış bir anı yazısı her zaman kalıcılığını koruyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Makbule Öğretmenim, zamanın yaşamın hızına inat durduğu enfes saatlerdi diyebilirim. Blog dostlukları çok kıymetli ve yaşadığımız keyif gerçekten muhteşemdi... Finalde umudu da çoğaltmış olduk, pandemiyle kesilen hızımıza baharla birlikte kavuşmayı diliyoruz lakin ülke bize ne gösterir onu da şimdilik öngöremiyoruz ne yazık ki... Umudu çoğaltıyoruz ama!

      Sil
  4. Yaaa ne hoşş. buluşmuşsunuz. Resmen masada olmak istedim. Ne güzel muhabbetler olmuştur şimdi orada :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla sana sözüm var, hani olur da bir sebeple yolun buralara düşerse, aynı masada olmak bize de çok keyif verecek ki bundan eminim:)

      Sil
  5. Güzel bir buluşma olmuş, hoş sohbetleriniz daim olsun.

    YanıtlaSil
  6. pide, çay, sohbet iyiymiş :) nolan ile bile çalışmıştı o asker :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle iyiydi, o askerin Nolan'la çalıştığını biliyordum:)

      Sil
  7. Ne muhteşem buluşma, çok sevindim çok <3 :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzmir sadece blogun sağında değil, alnımızın tam ortasında yazılı Sevgili Dostum, sadece baharı bekliyoruz ve pandemi belası geri dönmez diye umuyoruz. Artık çok sevdiğimiz şehir olmasının dışında özlediklerimiz de var:)

      Sil
    2. Yihhu, yaşasın... burada bekleyenler çoğalıyor gitgide :))

      Sil
    3. İzmirli arkadaşlarım buraya geldiklerinde küçük İzmir derlerdi, benzeriz yani birbirimize. O nedenle İzmir'i kan çeker hep:))

      Sil
  8. X-Ray'den geçerken oluşan kafa karışıklığınız sanırım bir çoğumuzda var. Düşünceler bir hayli yoğun olunca bu ufak tefek unutkanlık arada bir olur hepimizde. Tabii dediğiniz gibi kullanılan ilaçlara da bağlı olabilir. Neyse ki sorunsuz bir şekilde atlatmışsınız.
    Önemli olan gününüz dolu dolu güzel geçmiş ya, gerisi kalsın X-Ray'de. :)
    Ben üç kuşak birarada gördüğüm de çok duygulanırım. Ne mutlu ki siz de konuklarınızı üç kuşak olarak görüp tanımışsınız. Hem eşimin hem de benim aile tarafında maşallah torun çocuğu görenler de var. Hepsine sağlıklı yaşamlar diliyorum.
    Ve afiyet olsun size. Güzel anlar yaşayacağınız vakitleriniz olsun.

    Naçizane bir not: teskere değil tezkere olacak. Klavye hep istediği kelimeleri yazıyor maalesef. Bazen tek harfle bile kelimenin anlamı değişebiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen kelime çalışmasına ekliyorum tezkere ve teskere kelimesini Nazlı Hanım.. :)

      Sil
    2. Nazlı Hanım, biz de kalabalık bir aileyiz ki bunun keyfini yıllarca çıkardık. Ancak zaman, yaş almalar elbette bazı büyüklerimizi eksiltti yaşamızdan. İşin kötü yanı onlar eksildikçe biz büyüdüğümüzü fark ettik, oysa küçük kalmak ne kadar avantajlıydı.:) Dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum ve sizin için de diliyorum. Uyarı içinse teşekkürler, hemen düzeltiyorum.

      Sil
    3. Sevgili Momentos, kolay gelsin size. Teşekkür ediyorum. :)

      Sil
    4. Rica ederim, ne demek...
      Size katılıyorum Sayın Buraneros. Yaş aldıkça zamanı geri döndürme şansımızın olmadığını kabul etmekten başka çaremiz yok ne yazık ki.
      En önemlisi, hayatta olan sevdiklerimizle anların keyfini doyasıya yaşamaktır.
      Sağlık dolu, huzurlu günleriniz olsun. :)

      Sil
    5. Çok teşekkür ederim, ben de sağlıklı ve huzurlu günler dilerim:)

      Sil
  9. Sizin yazılarınızı okurken müstesna bir keyif alıyorum. Adeta kendimi de peşinize takıp keyfinize ortak ediyorum. En güzel buluşmalarda yerimi alıyor, hoş sohbetlere kulak veriyor, nefis yemeklerin tadına varıyorum. Çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok teşekkür ederim, yazanı mutlu edip gülümseten cümleleriniz için:)

      Sil
  10. Hayallerimi başkası gerçekleştirdiği için azıcık kıskanmış olabilirim. Ya da bay baya çok kıskanmış olabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıskanma nolur, sonuçta aynı hat üzerindeyiz, aynı denize bakıyoruz ve siz gece konaklamışsınız, sonrasında yaklaşık 800 metre yakınıma kadar kahvaltı için gelmişsiniz ve bunlardan yazını okuyana kadar benim hiç haberim olmamış! Sizi anlamakla birlikte buluşmalı bir tekrarı olur diye umuyorum:))

      Sil
    2. Mesaj alındı. Haklısın Sevgili Buraneros.

      Sil
    3. Görüşmek üzere o zaman:))

      Sil
  11. oo ne güzel buluşmalar olmuş! ben de hem blog hem de instagramda bazı arkadaşlarla tanıştım arkadaş oldum yıllar içinde. birbirimizin şehirlerine gittikçe buluşmalar yapıyoruz. samsuna doğru geldiğimizde kesinlikle tanışmak isterim ve haber veririm buraneros.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlaştık o zaman, haber ver gerisi kolay, günü geldiğinde detaylandırırız:))

      Sil
  12. ya ne şahane olmuş bu buluşma. sanki biz de geldik de, hep birlikte oturduk o masalara gibi heyecanla, yüzümde gülümseme ile okudum yazdıklarını buraneroscum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakkatten şahane oldu Şule, kimbilir belki de hayallerimizdeki şahaneler serisi, seçimlerden sonra, havalar da açınca devam eder:)

      Sil
    2. Sevgili Şule, dostlar anıldı o gece:) Hâttâ fırsat olsa da hep beraber bir buluşma ayarlanabilse dendi:) Keşke olsa.

      Sil
    3. umudum gayet diri, başaracağız bunu bir gün :)

      Sil
  13. Yazıyı okurken iç sesim mırıldandı durdu: kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı... Samsun, gidilemeyen uzak diyar gibi, hayallarini süsleyen o masal kent gibi, nefes alırım dediğin ama nefesini kesen bir aşk gibi... Velhasıl kıskanmadım desem yalan olur. Ama o enerjiyi hissettim, masada oturdum, pide yedim, rakı içtim, sahilde yürüdüm, kadim bir kaç ağaç altında, dili olsa anlatsa banklardan birinde kitap okudum, sevdiğim adamla o sokakları gezdim, trene bildim, kahve molası verdim. İtiraf etmeliyim o kahve beni kendime getirdi. Meğerse hasta yatağımda okumakla hayal kurmak arasında sıkışıp kalmışım bu yüzden de ateşler basmışım. İç sesim olmuş dış ses: akıyorsa yaşlar gözümden dinmiyorsa gece gündüz... derken fark ettim ki yediğim iğne yerleri çok acıyor. Hemen pozisyon değiştirip yorum yazayım içimin pozitif ruhu muzır yorgan altına kaçmasın dedim. Vallahi iyi de ettim. Darısı başımıza der, ellerinden öperim. Mektubuma son vermeden önce 😂😂😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vahh vah sen yine nazarlara mı geldin. Hemen gerekli duaları okuyorum, sonuçta çocukken kuran kurslarına boşuna gitmedik. Vallahi iyi ettin, kış tadındaki havada yorumunun sıcağı pek iyi geldi, geçmişler olsun sana... Duacınım, gözlerinden öperim, sonuçta küçüğümsün:)

      Sil
  14. İnanılmaz duygulandım Sevgili Buraneros. Ben henüz bahsine fırsat bulamamışken sen yine ne güzel anlatmışsın. Sanırım bu yazının üstüne çıkamam:) Fakat şunu söyleyebilirim ki bizi çok mutlu ettiniz. Sevgili kardeşini ve en sevdiğin o güzel kadını hayatımıza dahil ettiğin için çok teşekkürler. Her birinizle tanışmak güzeldi. Öyle ki dolu dolu geçen uzun sohbetlerin yetmediğini söyleyebilirim:) Rüya gibi geçti:) Misafirperverliğiniz ve sohbetiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Ortak konular bulmak, kaynaşabilmek ne güzel. Gecenin sonunda, en sevdiğin kadının o tarihi apartmanı göstermesi konusunu düşünüyorum bazen. Bunu sevgiyle, ilgiyle yapan ve karşısındakinin de bu konuyla ilgilenebileceğini sezen biriyle tanışmak şahaneydi. İnceliklerin azaldığı bir dünyada duygulandıran, aynı zamanda mutlu ve umutlu eden anılar için müteşekkirim.
    O akşam konuştuğumuz gibi keşke bu yazıda güzel yorumu olan herkesle toplanabilsek bir gün. Belki o da olur:)
    Bizimkilerin selamı var. Tekrarını gerçekleştirebileceğimiz günlerin dileğiyle... Sevgiler Buraneros...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim için de her anıyla muhteşemdi, aynı duygular içindeyiz. Anneyi tanımak ayrı güzeldi, masada olabilseydi eminim ki keyiflerimiz katmerlenecekti, elbette kaçınılmaz bir yorgunluk da vardı. Ve sinemacı, şahane ve sıcak adam, zaman aşımlı asker arkadaşım; elbet bir gün uzun uzuuuun sinema konuşuruz:) Yalnız sevgili eşinin adaşı kardeşim de müsait olsa ve katılsaydı, adaşını mutlak soru yağmuruna tutardı ki uçaklara çocukluktan, o yıllardan bir akrabamız nedeniyle epey yakınlığımız vardı ve ayrıca babam kuşağından "uçak tamir edebilen!" bir otomobil ustası hikâyemiz de... Velhasıl varlığınızla hayatımıza enfes iki gün katılmış oldu, biz de teşekkür ederiz:)

      Rahmetli ustamızın hikâyesini de bu vesile ile şöylece bırakıyorum, ancak bu kadar atılabilir çünkü:)

      https://laparagas.blogspot.com/2009/03/at-be-ustamkim-tutar-seni1ksm.html

      Sil
  15. Yaa çok güzel bir buluşmanın, tadı damakta kalan anlatımı...Blog dünyası ne güzel bir alem...Her iki blogger'ı da keyifle okuduğumdan ayrı bir heyecanla takip ettim satırları, üslubunuzu da ayrıca özlemişim. Buluşmalarınız daim olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşananlar zengin olunca yazmak da kolay oluyor:) Blog dünyası konusunda aynı fikirdeyim, her şey güzel giderken aramıza pandemi girmese muhtemelen buluşmalar daha çok olacaktı. Çok teşekkürler:)

      Sil
  16. okuması keyif veren dolu dolu bir buluşma:) mutlu anlarınız çoğalsın...

    YanıtlaSil
  17. Çok teşekkürler... Hep birlikte çoğalsın:)

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP