"james joyce'un Stephen Dedalus'u böyle gezer hep."
demiş,
ve sonuna bir gülücük işareti koymuştu, Deeptone Üstad'ımız;
Kasabada Bir İrlandalı başlıklı bir önceki yazımın yorum kısmına...
"O zaman bu kitabı alıp okumalıyım ben,
teşekkürler Deep,"
diye de yanıtlamıştım.
Sonrasında ise bir aydınlanma yaşıyorum ve sağ cenahımdaki kitaplığa bakıyorum; orası tevellütü daha eski kitapların olduğu yer...
Ulysses orada ve bana gücenmiş;
okumadığım için değil, unuttuğum için,
daha doğrusu ilk heyecanla varlığını hatırlayamadığım için!
Özür diledim elbette... Anlayış gösterdi, onu sol cenaha, okuduğum diğer -daha ince- james Joyce kitaplarının yanına taşımak istedim;
O istemedi!
"23-07-2012'den, (üstelik fiyatım 37 liraykenden beri) buradayım ve arkadaşlarımdan memnunum," dedi.
Açıkcası, çok klas ve görmüş geçirmiş ve hatta ermiş kitlenin arasından ayrılıp da sol cenahtaki yeni yetmelerin arasına bütünüyle karışmayı ben de istemezdim, elbette onca yıldır -kırk yılda bir teşebbüste bulunulup- sonuçta okunmamış olmayı da!
Lakin bunlara ve arsızlığıma rağmen, onun sol cenahtaki sembolik bir kitle ile fotoğrafı olsun istedim. Çok sevindiler ki buna şaşırmadım, şaşkoloz olan bendim, çünkü o cenahta da, daha yakın tarihli ve okuduğum -bayağı ince- bir kitabı vardı üstadın.
Sonuç itibariyle -nasıl becerikli bir fırdöndüysem- ne şişi yaktım ne de kebabı.
Her ne kadar ustanın yüksek anlayışı sayesinde olsa da bunlar, ben yine de;
utancımı yaşatmadan, haddimi bildirmeden, salmadım kendimi!
Değer miydi.....
1 saat önce
Ulysses benimde yıllar önce alıp kitaplığıma koyduğum, onu
YanıtlaSilokumak için bir seviyeye gelmeyi beklediğim kitap. Hala okumadan yanında ki kitaplarla sıra sıra duruyor. Hala gözümü korkutuyor, bakalım ne zaman ona sıra gelecek..
Senin seviyeni aşmaz, sonuçta sağlam bir okursun, çekinme, niyetin varsa başla... Ben biraz okumuştum, sonra bunu bitirene kadar üç kitap okurum deyip bırakmış, sonra da unutmuştum:) Pandemi sürecinde özellikle, uzun kitaplara bulaşmak pek istemedim. Şimdilerde başka kitaplar okurken ara ara bakarım diye düşünüyorum:)
SilFuat Sevimay çevirisinin de çok iyi olduğunu düşünüyorum ama baktım, fiyat el yakıyor :(
YanıtlaSilbenim de böyle, kütüphanemde bulup sevindiğim kitaplar vardır, gözün aydın :)
Okuma niyetin varsa bendeki sana yollarım, sonuçta dayanışma devrindeyiz, büyük ekonomistimiz sayesinde:)
SilÇok teşekkür ederim:)
sevgili arkadaşım, sağol, elimde o kadar kitap birikti ki şu ara, önce onları okuyayım isteğindeyim. hem de ulyses okuyacak kafa dinçliğinde de değilim ne yazık ki :( ama Fuat, lise arkadaşımdır ve bu çeviri işini çok iyi kotardığına eminim.
SilPeki o zaman sevgili arkadaşım:)
SilŞaşkolozlukta yalnız değilsiniz, bende de mevcut. Okumadım sanıp ilk sayfada okumuşluğumu hatırladığım, ben de olmadığını sanıp kitapçıdan heyecanla yeni bir kitap alıp rafımda çift oluşanı...:)
YanıtlaSilOkunmuşları bir rafa, okunmamışları başka rafa yerleştirmeyi sonradan akıl ettim. Kitaplığımın fotoğrafını çekip galerimde saklıyorum artık. Kitap alacağım zaman fotoğraflara bakıyorum, ben de var mı diye. :)
Önemli olan, hatırlamış olmanız. Yoksa yeniden alacaktınız, aynı kitaptan iki adet olacaktı. :)
Size keyifli okumalar...
Hepimize keyifli okumalar... Muhtemelen fark etmesem almazdım, çünkü yeni fiyatına baktım YKB'dan ki kapak tasarımı da değişmiş ve etiket fiyatı 300 TL imiş ama indirimle 210 TL olmuş:) Şimdiden bakarsak o zaman neredeyse kitaplık kurulabiliyormuş, Rabbim hiç değilse bundan sonra bizi ben ekonomistim diyenlerden korusun:)
Silİşte böyle bazı anlar, insanın kendisiyle konuşmasıyla biter ve sonuç hep mükemmel olur 🤗🌺
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilOluurrr bazen öyleee :)
YanıtlaSilYalnız Nazlı Hanım'a yazdığım gibi, bu zamanlarda olması -fark edilmezse- fiyat açısından bir felaket olurmuş:)
SilBazı kitaplar kendi zamanlarını bekliyorlar Sevgili Okul Arkadaşım, bize görünmek ve onları sindirerek okumamıza neden okumamızı sağlamak için. Gelir elbet o gün. :)
YanıtlaSilBekliyorum o günü Sevgili Okur Arkadaşım da, sanırım bu boyutta kitaplar için önce bizim bir kendimize gelmemiz gerekiyor, gidişata bakınca:)
SilGidişat fena hem ne fena... Yalnız ben ne yazmışım öyle? Anlayana aşk olsun!
SilBen gayet iyi anladım Sevgili Okul Arkadaşım, benzer hataları sıklıkla yapan, bazen yorumu yayınladıktan sonra silip yeniden yazan, bazen de fark etmeyip öyle bırakan biri olarak:)
SilOkumak istediğim ama daha zamanının gelmediğini düşündüğüm bir kitap. Dilinden de korkuyorum :)
YanıtlaSilYazarın adı korkutuyor biraz ama kitap akıcı, ilginç, ilk aldığımda biraz okumuş sonra bunu okuyana kadar kaç kitap okurum demiş bırakmıştım. 841 sayfacık aslında... Merak ettim iki ciltlik Sefiller'e baktım, ortaokul 2.sınıfta okumuşum ki toplam 1234 sayfa... ve Soljenistin'in 843 sayfalık Ağustos, 1914'ünü de ya orta son ya lise birde okumuşum, 24-12-1971 ya da 1975 yıl ama kurşun kalemle yazdığım için, 1 mi 5 mi pek anlaşılmıyor .:) Yani -korkma- senin için tam zamanı:)
Sil:) Okunmamışlar tarafından ayrılmak istemesine asla şaşırmadım. Kalsın orda ya yerini sevmiş zaten.
YanıtlaSilBen de öyle yaptım, yerinde bıraktım ve ara ara bakıp gülüşüyoruz şimdilik, sohbeti koyultacağımız da kesin gibi:)
Sildedalus yazarın sanatçının bir genç adam olarak portesi adlı kitabının da kahramanı :) dubiln de her sene ulize joyce yürüyüşü yapılıyormuş, kitabın geçtiği yerleri geziyorlar hep birlikte :) ince joyce kitabı da dublinliler olabilers :)
YanıtlaSilEvet Dublinliler:) Tuğlayı bitirince önerdiğin kitapla da ilgileneceğim, teşekkürler:)
Silkorkulan, en zor okunan kitap diye biliyorum:) aklıma düşürdünüz şimdi:)
YanıtlaSilKorkulacak bir yanı yok aslında, yazar büyük olunca, kitap da kalın olunca, muhtemelen ürkmüşüz hepimiz:)
YanıtlaSilBence okunacak olmasına da içten içe sevinmiştir. :)
YanıtlaSilYazardan daha önce bir kitap okumamışım. Biraz araştırma yapacağım sayenizde.
Sevinmez mi:) Dublinliler'i yazarı tanımak için iyi bir başlangıç olabilir, hem ince o, 214 sayfa, önce bir göz at ama seversen ne âlâ:)
Sil