2 Nisan 2023 Pazar

Kemanınla Bana Bir Ses Verebilseydin Eğer!

"Bizde de hava çok güzeldi, lodos falan da yoktu ama sahilde ve bana çok yakın bir yerde ilginç bir kemancı hanımefendi ile rastlaştım; ilk kez görüyorum, sokakta çalıyordu ve çok iyiydi. Yarın eğer aynı yerde olursa kendisiyle sohbet edip blogda yazmayı düşünüyorum, elbette fotoğraf çekip belki kayıt da yaparım. Yabancı mıydı acaba diye de düşünmekteyim, ilk röportajını yapacak muhabir heyecanı içindeyim, umarım yarın orada olur."

Cümlelerini yazıyorum Sevgili Okul Arkadaşım'ın dünkü yazısının yorum kısmına. Ve dünkü bu saatlerde bu kez iyi bir fotoğraf makinesi ile ve kafasında soruları netleşmiş heyecanlı bir muhabir tadıyla bugün öğleden sonra yola çıkıyorum. Profesyonel tatta adımlarla hedef noktaya yürüyor, bir yandan da nasıl konumlanacağımı düşünüyorum.

Önce biraz ilgisiz ve uzak duracağım; kısmen görüş noktasının dışında. Oradan bir kaç izinsiz poz çekeceğim, sonra ara vereceği anı kollayacağım, bir kaç adımda yanına ulaşıp bir blogum olduğunu, dün izlediğimi ve izni olursa kendisi ile ilgili bir yazı düşündüğümü söyleyeceğim.

Belki, işini bitirince ve kabul ederse hemen önünde çaldığı kafeye de davet edebilirim.

Evden çıkıyorum. Hava enfes, biraz sahilde yürüyorum atıştırma sonrası, ardından görev noktasına. Henüz müzik sesi bana ulaşmıyor, bir an düne göre erken olduğunu düşünüyorum ama bir kaç adım sonra ses bana ulaşıyor. Elbette seviniyorum. Ve görüş alanıma girince bulunduğu nokta, bende kocaman bir hayal kırıklığı oluşuyor.

Bir beyefendi çalıyor çünkü. Önünden geçip hedef noktama oturuyorum. O an çift olduklarını düşünüyorum, belki kardeş ya da arkadaş. Bu kafamdaki hikâyeyi ufaltıyor ve biraz da ticarileştiriyor.

Dün aldığım o nahif tat kaçıyor.

Bir paparazzi noktası seçiyorum kendime ki buna paparazzi şansı mı demeliyim bilmiyorum?! Üç çok tatlı hanımefendi geliyorlar kemanın yakınına, ve dans etmekle kalmıyor bolca da selfi çekiyorlar. Hikâye biraz da şu nedenle tat eksikliğine evriliyor: çünkü bu kemancı geçen yıl da aynı noktada çalıyordu, ve biraz da uyanık bir karakter tadı vermişti bana!


Bir kaç şarkı sonra kalkıyorum, hanımefendi belki daha sonra devralacak diye düşünüyor ve kendimi sezonun ilk Kahve Dünyası dondurmasına doğru yönlendiriyorum. Fiyatının ayakları yerden kesilmiş elbette ancak porsiyon da biraz büyümüş sanki!


Hava artık soğumuşken bir umut ama daha çok umutsuzca dönüş yolundayım, keman sesi geliyor. Yaklaşıyorum ki beyefendi bu kez pardesüsünü giymiş biçimde çalmaya devam ediyor.

Haberin takibindeyim!

21 yorum:

  1. Heyecanla okumaya başladım, fotoğrafları görünce az biraz tadım kaçmadı değil. Meğer, sizde de benzer bir ağız tadı kalmamış mı?
    Neyse artık! Gelecek maçlara bakacağız Sevgili Sanat Kültür Muhabirimiz. :))

    YanıtlaSil
  2. Malesef Sevgili Okul Arkadaşım, yeni kültür heyecanlarına kadar bu konu kapandı:)

    YanıtlaSil
  3. Ay önce bir heyecan başladım okumaya, sanırsın röportaj işi bende :))
    Demek ki neymiş Sevgili Dostum, işi yarına bırakmayacaksın.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısmen haklısın Sevgili Dostum, ancak ilk gün bir planım yoktu tümüyle tesadüfdü. İsabet de olmuş gibi, ne umdum ne buldum olacaktı muhtemelen. Yine rastlaşırız, bugün bile çıkıp yürüsem 100 metre ötede aynı saatlerde olur muhtemelen. Kısa bir sohbet yaparız, eğer ilginç bir yanı varsa uzar, eğer yazılacak kadar ilginç bir durumsa da yazıya döner sonuçta:)

      Sil
  4. Sahiden benim de tadım biraz tadım kaçtı. Oysa ne hayaller kurmuştuk hepimiz :)) Aklınızdaki röportajın başka bir güne kısmet olması, bizim de okumamız dileğiyle... O yazının fotoğraftaki dondurma lezzetinde olacağına şimdiden eminim.

    YanıtlaSil
  5. Aslında malzeme çok, çok uzun bir sahilimiz var bizim ve güzergah üzerinde de çok müzik yapan insan... Mevsim başı henüz, önümüzdeki günler sürprizler sunabilir:) Daha önce üzerinde durmamıştım, bu yaz bu tip karakterlere dönük olarak daha ilgili olma ihtimalim var:)

    YanıtlaSil
  6. İzmiŕde de sokak sanatçılarını hemen hemen her yerde görmek mümkün. Sokağın renkleri herbiri:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzmir özel, çok severiz. İzmirli arkadaşlarım bizim şehirle onu çok benzeştirirler.:)

      Sil
  7. ay hay allah diyordum ki tam dondurmayı gördüm hem de en sevdiğim bir iki yerden birinin dondurması! hımmm afiyet şeker olsun :)

    YanıtlaSil
  8. Bizim kasaba da deniz kenarında müzik yapan gençler çıkar ara sıra yaz geceleri. Hiç boş geçmem, sanata her daim destek! Erkek kardeşim 45 yaşında, bir fabrikada işçi ( eyt ile emekli oldu benden önce bu ay ) kendi emekleriyle elektronik gitar çalmayı öğrendi, fabrikada bir grup kurdu hatta konserler veriyorlar. O da deniz kenarında arkadaşlarıyla çalar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşinin grubununu kaydedip blogda yayınlasana, sizin sahil de çok güzel üstelik. Valla sokaklarda benim diyen gruplara, solistlere taş çıkartacak çok müzisyenle karşılaştım, sokaklar candır benim için:)

      Sil
  9. Dedim şahane bir yazı bizi bekliyor ama kısmet başka bahara artık :)
    Bu yazıyı okuyunca ne kadar güzel bir hafızanız olduğunu düşündüm... Sanırım kemancının tarzını hatırlamanızdan ötürü.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki bu bahara da yetişir, ancak izlenimimin öncelikle pozitife dönmesi lazım. Bu hafta bir şans daha verebilirim. Sevgiler :)

      Sil
  10. Yoğun merak üzerine bir kez daha deneyeceğim, bu hafta:)

    YanıtlaSil
  11. Hay aksilik, ne umdunuz ne buldunuz...Tam röportaj okuyacağımı sandım, bir anda ters köşe oldum.:) Neyse, bu da size tatlı bir hatıra olarak kalsın.

    YanıtlaSil
  12. Kısmet:) Ancak yazın bu anlamda yazılacak çok karakter ve etkinlik oluyor, genel olarak yazıyorum, bu yaz sanırım birebir görüşüp yazacağım, diye düşünüyorum:)

    YanıtlaSil
  13. Kemancı kızı merak ettim :) Kahve dünyasının dondurmasını denememiştim daha önce, nasıl güzel midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel, ancak güncel fiyatlardan bakınca tuzlu!:)

      Sil
  14. Keman sesini çok severim, sokakta dinlemenin keyfi de ayrı olur. Şu an fotoğraftaki kızların yerinde olmak isterdim :)))
    Bahar geldi, her köşede bir sürprizle karşılaşabilirsiniz, makineyi yanınızda taşımaya gayret edin derim :)

    YanıtlaSil
  15. Bayağı da dinleyici oluyor, yaz tam başlayınca şenlik tavanda... Oranın biraz ilerisinde iskele var ve meydan, şahane konserler oluyor yazın:) Genelde sırt çantamda küçük bir makine oluyor, bu kez özellikle daha pofesyonel bir makine ile gitmiştim ama asıl oyuncu yoktu işte:)

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP