7 Eylül 2008 Pazar

Derrick Rose...Yeni nesil oyunkurucu!


Açıkçası 2003 Draft'ından bu yana kalbimizi hızla çarptıracak,tamam bu çocuk gelecek 10 yıla damgasını vurur diyebileceğimiz fazla kimse gelmedi NBA'ye. Yakın tarihte LeBron'lu, Wade'li, Carmelo'lu, Bosh'lu hatta Kirk Hinrich'li(ki Rose'dan sonra onun Chicago'daki durumunun ne olacağı soru işareti) 2003 draftıyla boy ölçüşebilecek zaten bir tek 96 yılı var. Kobe, İverson, Ray Allen, Marbury, Nash, Jermaine O'neal diye uzayıp giden bir listeye sahip. 2003'ten sonrasını hatırlamak gerekirse; 2004'te Dwight Howard, Josh Smith ve İguodala, 2005'te Deron Williams ve Chris Paul,2006'ya hiç bulaşmasak daha iyi!(belki Brandon Roy'u sayabiliriz) ve 2007'de Kevin Durant ile Greg Oden iyi kötü bir yerlere gelmiş ya da gelebilecek isimler olarak göze çarpıyor. Bu seneyse bu isimler arasına yenilerin katılması olasılık dahilinde görünüyor. Drafttaki ilk üç sıra Derrick Rose(Memphis), Michael Beasley(Kansas St.) ve O.J Mayo(South California)... Bense yalnızca birinden, birinciden bahsedeceğim.

Steve Nash ve Jason Kidd'in son baharlarını geçirdikleri ligde oyun kurucu mevkiinde bir taht kavgası başladı diyebiliriz. Zirveye çıkmaya en büyük adaylar şu an için Deron Williams ve Chris Paul. Henüz selefleri kadar keskin pas sezileri olmasada asist ortalamalarını her geçen yıl arttırıyorlar. Bir başka avantajları da daha atlet olmaları.

Atletizm ve gardlar demişken esas adama gelelim. Rose'un nasıl bir atlet olduğunu güzel memleketimin gülü seven dikenine katlanır misali bizden mahrum bıraktığı Youtube'daki videolarını izleyerek görebilirsiniz. Zaten en önemli özelliği çembere doğru süzülüp havadayken yaptığı asistler; ancak bu etkileyici smaçlar vurmadığı ya da bitiriciliği olmadığı anlamına gelmiyor. 1.90 boyunda bir gard olmasına rağmen Memphis Üniversitesi'ndeki ilk ve tek sezonunda 4.5'luk bir ribaund ortalaması yakaladı. Çok yönlü oyununu NCAA Finali'nde de gösterdi ve 18 sayı,8 asist,6 ribaund yaptı. Çaylak bir oyuncu için NCAA Finali hiç de fena değil(her ne kadar şampiyonluğu Kansas'a kaptırsalarda)

Rose bu sene draft için yapılan tahminlerde hep 2. plandaydı. Çünkü Michael Beasley adında bir adam ortaya çıkmış ve NCAA'in normal sezonunu 26.2 sayı ve 12.3 ribaund gibi istatistiklerle bitirmişti; ancak sezon sonunda draftta 1 numarayı ve liderlik testini kazanan finallerdeki müthiş performansıyla Rose oldu.

Rose'u atletizmi, müthiş driblingleri, alçak gönüllülüğü, konsantrasyonu ve baskı altındaki sağlam duruşuyla Wade'e benzetiyorum. Endişelenmeyin Rose'un şutu Wade'in ilk yılıyla karşılaştırdığımızda ondan çok daha iyi durumda! Miami'de beraber oynama ihtimalleri de vardı; ancak Chicago zaten doğma büyüme Chicago'lu olan ve Bulls forması giymek istediğini her fırsatta söyleyen Rose'u birinci sıradan seçim hakkı avantajıyla Heat'ten önce kaptı.(Bu öyle büyük bir avdı ki Miami'nin Rose'a karşılık Wade'i Chicago'ya teklif ettiği bile söylendi) Ki şahsi fikrim Wade'le Rose'un yanyana oynaması çok da akıllıca olmazdı. Aynen oyun kurucu mevkiinde Hinrich'i olan bir takımın Rose'u alması gibi!...

Neyse, mantık karmaşasını bir kenara bırakalım. Öyle ya da böyle artık Nba'de gard kavramı gün geçtikçe değişiyor. Yeni nesil gardın tam tarifi ise Derrick Rose'da gizli! Wade ile benzeştirdiğim bu genç gardın eğer yüreği de Wade kadar büyükse ve Chicago'nun yeni koçu Vinny Del Negro(son 2 yıldaki 3. koç!) yetenekli ama bir türlü takım olamayan toplululuğa birşeyler oynatabilirse şampiyonluk için çok bekleyeceğini sanmıyorum Rose'un. All-Star'mı? Oldu bilin :)

1 yorum:

  1. harika bir yorum,bu yazı ancak derin bir nba bilgisiyle yazılabilirdi,kutlarım..zevkle okudum

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP