17 Ağustos 2024 Cumartesi

Gerçekti Şimdi Hayal Oldu-1

2018 Eylül veya Ekim

La Mahzen-Arkas Bağları



Nereden Nereye...


Masaya bir miktar zeytinyağının ortasına yerleştirilmiş zeytin ezmesi ve kızarmış ekmekler geliyor; yanlarında zeytinyağı şişesi ile... O ana kadar sırrımız olarak sakladığımız tercihlerimizin sonucunda bir karara varıyoruz. Genelde yemeklerde tek üzümden yapılmış şarapları tercih eden ama bunda da olmazsa olmazı olmayan, üstelik de sürprizleri seven ben enn sevdiğim kadının önerisi ile, veriyorum siparişi.

"Bir şişe Consensus 2014 lütfen."

75'lik ve 150'lik* olmak üzere iki seçenek var aslında, bunun altını çiziyor Fatih.

"75'lik olsun lütfen."

"Bir şarküteri tabağı lütfen."

"Bir ithal peynir tabağı lütfen."

"Bir de zeytinyağlı tabağı lütfen."

Salata, seçtiklerimize bakınca benim için elzem değil. Lakin Fatih de ıspanak salatalarını özellikle öneriyor. Ispanak salatası ile ilgili hiç bir deneyimi olmayan, üstelik her tür ıspanak yemeğine bayılmasına rağmen bu yaşına kadar hiç çığ ıspanak yememiş ben, karşımdaki güzel mi güzel gurmenin pırıltılı gözlerindeki ışıltıyı görüyorum.

"O halde bir de ıspanak salatası lütfen."


İçinde grisineler de olan peynir çeşitleri ve şarküteri ürünleri birleşiminden oluşan tabak iyi bir eşlikçi şaraba ve hoş... Mevsim sebzelerinden ve dört çeşitten oluşan zeytinyağlılar da hem diri ve pırıl pırıl hem de sunuldukları tabak itibari ile masada bir kalabalığa sebep olmadıkları gibi çok da lezzetliler... Üstelik bir ova bu coğrafya, doğal olarak da otlar ve sebzeler civar pazarlardan... ve tazecik. Yöreye özgü bir yeşillik olan Cibes'in limon ve zeytinyağlı halini de bir adım öne çıkararak altını çizmem gerek. Ispanak salatası ise bambaşka bir dünya. Tek kelime ile muhteşem. Ispanağın daha koyu tadı, muhtemeldir ki çok az şeker ile hafifçe haşlanmış buğday, kiraz domatesler ve hurma ile dengelenmiş, ve bu dengeye de serin nar taneleri muhteşem bir nüans katmışlar. Sanki her biri kendi tadını ayrı ayrı hissettirirken aynı zamanda kimliklerini yok etmeden ahenkli bir müzik yaratıp, çıtır çıtır bir lezzetle dokunuyorlar damaklarımıza...

Ne yazık ki çaresiz olduğum anlardan birindeyim. Birinci şişe biterken, günü, güneşten devralacağını bildiren ilk ışıklarını dağın ardında hissettirince, dün son dördünde olan ay; gelenin ne olduğunu kestirebiliyoruz doğal olarak. Ve geceye ışıklarını bırakarak geçen trenler... Uzak sohbetleri gecenin serinliğine katılmış evler... şarabı oluşturan üzümlerin yetiştiği bağlardan evrene yayılmış; bağ bozumlarının her zaman genç ortamında, sesi duyulamayan ama tene değen sevdaların haykırışları... katılınca dolunaylı geceye, elden başka bir şey gelemiyor.


"Bir şişe daha Consensus 2014 lütfen"

"Bir de beğendili Mahzen köfte lütfen"

Çok ama çok güzel baharatlanmış, damak kıpırdatırken şaraba da yol açan, karabiber tadının hissedildiği küçük, yuvarlak köfteler çok da yakışarak katılıyorlar masaya.. Beğendiyse pek âlâ. Her şey yolunda. Ay, gece, müzik, şahane bir şarap, seyrine, renklerine, gözlerine, gülüşüne ve sohbetine doyum olmayan bir kadın, lezzetli bir mekân ve renk ahenk yiyecekler... Daha ne olsun! Hımmmmm bir de tatlı olsun.

"Bir bal kabaklı krem brüle lütfen."

Kahvelerle final yaptığımız, çok güzel, huzurlu, lezzetli ve seratonin yüklü 5,5 saat geçirdiğimiz güzel gece için, servis ücreti de dahil olmasına rağmen 440TL artı, fazlası ile hak edilmiş bahşiş ödüyoruz.

Yazının tamamı ise burada.

10 yorum:

  1. sabah bir kahve içimi buluştuğumuzda ekmekçikızla, fiyatların ne abuk bir hâl aldığından konuşmuştuk ki bu yazı üzerine geldi. 440 liraya yediğiniz içtiğiniz bu yemek, şimdilerde kaç liraya çıkar acaba, tahmin bile edemedim :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke tüm benzer yazılarda tutarları yazsaymışım diyorum şimdi. Bir kaç yazı daha var fiyat yazdığım muhtemelen, ara ara yazacağım onları da tarihe bir not olarak. Gelecek kuşaklar da merak etsinler, arayıp bulsunlar ve bilsinler bu ekonomist kimmiş diye:))

      Sil
  2. Bu yazıya-hele bir de ilk yazı eklenince - yorum yapmak pek de kolay değil sanırım. Hayatın içinden, yaşanmış deneyimlerin ta özüne inen bu tür anılar insanı geçmişte çok uzun bir yolculuğa çıkarıyor.
    Arkas adı yabancı değil, Mersin'de de limanda bir şubeleri vardı. Bu yıl burada Arkas Sanat Galerisi'ni gezdik. Çok emek harcanmış ama biraz soğuk -manevi anlamda-bir yapı.
    İlk yazınızdaki izlenimleri biraz farklı biçimde 6-7 yıl önce İzmir'de Ulriçe Bağlarında yaşamıştık. Her yönden güzel bir mekândı.
    Politik tavırlar üzerine konuşmaya saatler yetmez. Kara mizah adına ne çok konu var.
    Yaştan öte kuşaklar arasındaki değer kaybı insanı incitiyor. Unutulan ya da artık ihtiyaç duyulmayan ne çok sözcük var. Yazılarınızda sık kullandığınız "Lütfen" sözcüğünü kullanmaktan vazgeçmeyin lütfen.
    Olur ya, inceliğinizi belki örnek alanlar olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bazılarının politik tavırları üzerine fazla söz etmeye gerek olmayacak bir süreç çok uzak değil Makbule Öğretmenim. Görecek günler var daha demiş ve aldırma gönül aldırma diye de eklemişti ya şair, bu bile umudu diri tutmak için iyi bir motivasyon bence. Ülkenin daha önce birilerinin popülist ve güdümlü politikalarını fark etmemiş bir kısım halkı da uyanıyor sanırım artık, eğer ben birazcık bu ülkenin en azından çoğunluk bir kısmını tanıyorsam, başlangıcı zor ama ardı güneşli günler çok uzak değil. O nedenle sadece biraz daha sabır... Ve ben belki iyimserim ama genç kuşağın önemli bir çoğunluğuna güveniyorum. Elbette bizim ilkokul dahil aldığımız eğitimin kalitesi ile tanışamadılar, ama onların da ciddi anlamda bir takım durumları sorguladıklarının farkındayım ve o nesle inancım tam; ilginçler, bir yandan gülüp eğleniyorlar, sanki dünya umurlarında değilmiş gibi geliyor bir takım insanlara, oysa enfes, eğlenceli bir isyan içindeler ve bunu -politik bir dil kullanmadan- dışa vurumları da bana çok eğlenceli geliyor. İşçiler, köylüler, ev kadınları sessizce hesap sorma anını bekliyorlar, bunu ve ardında olacakların ayak seslerini hissediyorum. Bunu onlar da hissediyorlar ve korku bacayı sarmış durumda, meclisteki o son engelleme kansuzluğu ve ahlaksızlığı bunun baş göstergesi. O nedenle biz zorlu yıllar yaşamış, mücadelenin içinde çok arkadaşlarımız can vermiş ya da cezaevlerinde çürümüş ve bunlara acıyla tanık olmuş bir nesil olarak, bu yeni neslin bizden farklı, sessizmiş gibi görünen eylemlerine, bence güven de duymalıyız. Kısacası Makbule Öğretmenim, sanırım bu kez bu ülkenin her yaştan büyük kalabalıkları ülkeyi, bu kendini insan sanan cahillerin elinden alacağız. Elbette kıymetli öğretmenim, şanslı bir dönemin öğrencileri olarak direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz! Bu ülkenin bunu başaracak potansiyeli var, sadece ihtiyaç olan şey, Can Atalay oylamasında bir araya gelen, kararında direnen, Anayasa Mahkemesi'nin ve geniş muhalefetin, bu ortak tavrı bölmeden halka önderlik edebilmesi. Elbette kıymetli öğretmenlerimizce dilimize yerleştirilmiş o incelikli sözcüklerden de asla vazgeçmeyeceğiz:)

      Sil
  3. Erkin Koray "Fesupanallah" mı diyordu Sevgili Okul Arkadaşım? Hah işte, tam olarak öyle.
    Fiyat takibi yapma düşüncenize katılıyorum, not düşmekte fayda var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Okul Arkadaşım, inanır mısınız o notları yazarken acaba yanlış bir zaman mıydı diye endişe bile duyuyorum, o kadar uzakmış gibi geliyor bana fiyatlar, allahtan yazıların tarihleri var:)

      Sil
  4. 2018'de dolar ne kadardı, şimdinin parasıyla bu masa kaça çıkardı; dolar hesabı yetmez maaşlara göre de oran yapmak lazım diye düşünerek hesap yapmadım desem yalan olur, araştırmacı kişilik diyelim :) Ama bu hesabı buraya yazarak yazının romantizmine ve büyüsüne elbette gölge düşürmeyeceğim. 🥰 Şahane anlatıyorsunuz Sevgili Buraneros, okurken ambiyansa ve o büyülü sevgiye adeta görsel olarak da tanık oluyoruz. Bunun değerine günümüz enflasyonu bile yetişemez 🌺🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle duruma dair güzel sözlerin için teşekkürler:) Diğerlerini yazsan bile yazının romantizmi bozulmaz emin ol. Rüya gibi bir dönem o, şimdi mümkünatı olamayacak bir rüya üstelik:) Tarihe bir sorumluluk olarak o yılların durumunu yazılı olarak şöyle ifade edeyim: O tarihte öğretmen maaşı ocak ayı itibariyle 2.893 TL. En düşük emekli memur maaşı 1,978 TL.

      Uçak bileti Pagasus'la tek yön kişi başı 49,99'dan başlayan fiyatlarla... Erken alırsan 12.99 TL'den başlayan fiyatlarla ki biz hep erken aldık. Üstelik uçağa binmeyeni dövüyorlardı:) İzmir İbis'de iki kişi bir gece konaklama 170 TL. Üstelik bunların tümü fiyat artışı olmadan kredi kartına bölünebiliyordu. Şimdi hepsinin sadece hayali bile kurulamıyor:) Bu yemek bulunduğu mekân ve içilenler açısından biraz yüksek, önümüzdeki günlerde yine uluslararası yıldızlara sahip mekânlardaki fiyatları da yazacağım ve hepbirlikte şaşıracağız:)

      Sil
  5. 6 yıl önceki o enfes masaya ödediğiniz fiyata değinmeyeyim hiç. Evet, nereden nereye...:)
    Çiğ ıspanağı, bazen salataya eklediğim olur. Aklınıza gelen her türlü yeşillikle yapılmış salata, bizim evin olmazsa olmazıdır. Çok çeşit olduğundan bizimkiler anlamıyor içindeki ıspanağı. :) Tabii sizin yediğiniz ıspanak salatası bambaşka.
    Cibes otunu İstanbul pazarında görsem alırım. Varsa da ben kaçırmış olabilirim tabii. İzmir'de salatası dışında kavurup yumurtalı da yapılır. :)
    Afiyet olsun size. Değerli bir gurmenin gözüyle ve tatmasıyla yazılmış bu pek şahane paylaşımınıza teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nereden nereye'ye mecburen razı durumdayız da Rabbim daha beterinden korusun diye dua ediyoruz, tüm halk olarak. Ama sanırım ve üzgünüm ki yine de bunlar nispeten iyi günlerimiz. Bizim buralarda cibes yok, onun dışında pek çok yeşil sebze yumurta ile kavurulur. Çok teşekkür ederim, cümlemize afiyet olsun.

      Rica ederim, valla benim gurme olarak nitelenmem için çooookkkk fırın ekmek yemem gerek, zaten genelde de kendi aldığımız tat üzerinden yazıyorum, bir iddiamız yok.:) Ben de size çok teşekkür ediyorum.

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP