16 Mayıs 2024 Perşembe

Bazı Fotoğraflar Üç Kelime İle Anlatılamaz

Efsane Gezi'nin Bergama ayağındayız, henüz bilmediğimiz ve ihtimal vermediğimiz askeri darbeye bir iki hafta var. Planımız çerçevesinde yola devam ediyoruz. Bir kaç yıl önce daha gezi hayalleri kurarken bize gelen ve emekli bir ilkokul öğretmeni olan ve ilk kez şehrimize eşiyle birlikte bize ziyaret için geldiklerinde annemizin üvey anneden kaynaklı bir dayısı olduğunu öğrendiğimiz... ve annemin yola çıkmadan önce dayıyı ziyaret etmemiz konusunda bana sıkı tembihler verdiği Bergama'dayız. Elbette dayıya uğramıyoruz çünkü gençlik başta duman. Henüz, Çınarcık'da tanıştığımız kızların izi çıkmamış bünyeden. Önümüzde enfes bir güzergâh var. O halde yola devam noktasındayız. Aylardan Eylül. Manyas'da rüzgara yakalanmıştık, Bergama'da da hava serin. Daha sıcak bölgeler önümüzde ve bizi bekleyen enfes sürprizlerden habersiziz.


Ama tüm bunlar antik kentte birer Bergama hatırası çekmemize engel değil. Elimizdeki makina bir arkadaştan ödünç alınma. Zamanın iyi markalarında biri. Bir Yashica. Biraz sonra Antik Kent ile vedalaşacak, bir şeyler atıştıracak, ben direksiyona geçecek, düze inince tüm camları kapatacak, can arkadaşım hızımızı keser diye radyo antenini bile indirecek ve tam gaz yeni hedeflere doğru yola çıkacağız.

25 yorum:

  1. Benim baba tarafım Bergamalı :) Belki de babam tanıyordur dayınızı. Eskiden çekilen fotoğraflar daha kıymetliydi. Şimdi binlerce çekip çekip siliyoruz. Tuttuklarımıza bakmaya bile vaktimiz yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanmam, senin baban ona göre epeyi gençtir, belki öğrencisi olmuştur ama annemin dayısını ben bile bir kere gördüm, adını hatırlamıyorum. Bir de gelirken bize üzerine fındık desenleri olan gömlek getirmişti. Aynı gömleğin farklı renkleri, kardeşime ve bana:)

      Sil
    2. benim kayınpeder ve kayınvalide her ikisini de (hem senin babanı kedicim, hem de buranerosun dayısını) tanıyorlardır :) dünya küçük :)

      Buraneroscum, nerede bu foto? Kızılavluda sanki? ne büyülü bir yer Bergama değil mi..

      Sil
    3. Bizimkiler bildiğim kadarıyla rahmetli, annemden epey büyük olduklarına göre kesin. Foto antik tiyatronun üst kesiminde muhtemelen de antik kente hemen girişte ve solda, Kızıl Avlu değil sanırım. Bergama elbette ama o coğrafyadaki diğerlerine ayıp etmemek için bunu fısıldıyorum sadece:)

      Sil
    4. Ben hiçbirini tanımadığıma eminim :))) ama Bergama’ya son 2 senedir mutlaka uğruyor ev her sefer daha çok severek ayrılıyorum..
      Burada belki 18-19 yaşlarındasınız değil mi, ne kadar sakin, olgun durmuşsunuz. Dünya değişiyor, fotoğraflardaki genç insanlar da değişiyor, bu beni düşündürdü şimdi…. Bazen sevgili Leylak Dalı bazı eski aile fotoğraflarını ekleyince onda da aynı hissi duyuyorum; eskidrn insanlar daha ağırbaşlı, daha duyarlı mıydı yoksa fotoğrafçılık daha mı ciddi bir işti? Hangisi?!

      Sil
    5. Taze bir 20'yim. Dönüşte askere gitme planım var, biz Marmaris'teyken ikinci gün darbe olacak ama o gün hayatımızın en güzel akşamlarından birini yaşayacağız ki o günü yazmıştım. Serde solculuk ve militan bir geçmiş var, arada bir azsak da yeri geldiğinde ağır durmak önemli. Ayrıca çok haklısın fotoğrafçılık ciddi bir işti, çünkü çektiklerimizin filmlerini fotoğrafçılara götürüp tab ettiriyorduk. İnsanlar da duyarlıydı.

      Sil
  2. Seninle aynı fikirdeyim. Bizde siyah beyaz epeyi fotoğraf var. Her birine hikâye yazılır ki benim bahsettiğim seyahatimden de çok, hem de renkli fotoğraf var. Ara ara kullanırım belki.:)

    YanıtlaSil
  3. Bazı anılar, fotoğraflar gerçekten üç kelimeyle anlatılamaz. Bergama'nın serin havası, eski fotoğraf makineleri ve yolda olmanın verdiği o eşsiz özgürlük hissini aldım yazınızdan.... Eski günlerin anılarıyla dolu bu paylaşım için teşekkürler! 🚗📸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sana teşekkür ederim. Bir genç olarak öyle güzel cümlelerle anlatmışsınki dönemi ve yazıdan aldıklarını... Tabii ki sıkı bir okurun olarak ve kapasiteni bildiğim için ben hiç şaşırmadım.:)

      Sil
  4. Anılar ne güzel. Eski fotoğraflara rastlamak da. Kelimeler bu hisleri tam tercüme edemez sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence çok güzel tercüme etmişsin; kelimelere adeta dans ettiren potansiyel roman yazarımız:))

      Sil
  5. Bir İzmirli olarak Bergama'ya gitmediğim hep yüreğimde ukde kalmıştır. Çanakkale-İzmir, İstanbul-İzmir arabayla giderken Bergama'nın kıyısından köşesinden geçmişliğimiz olmuştur. Ha yarın ha başka zaman uğrarız demiştik. Sonra, kaldı. Ölmeden görülecek yerlerin başına eklemiştim Bergama'yı. :)
    Fotoğrafınız, çok çok değerli...Geziyi seçtiğiniz Eylül ayı da o tarafların en güzel görüldüğü mevsimindendir. Ne sıcak ne de soğuktur havası...
    Kıymetli paylaşım için teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm bu tür yolculuklarda tercihim Eylül olmuştur. Sevdiğim bir ay. İşte siz de o kıyılardan köşelerden geçerken bir seferinde kırın direksiyonu Bergama'ya olsun bitsin:) Biz iyi bir plan yapmıştık öncesinde ve plana sadık kaldık ancak darbeciler bir darbede bize yapıp yarım bıraktılar ve Marmaris'den döndük ki o yolculuklar da başka bir alemdi; saat 5'den önce gideceğimiz yere varmamız gerekiyordu, ayrıca yola çıkmadan darbe birimlerinden yol kağıdı almak zorundaydık. Ne günlerdi kısacası:) Ben de size teşekkür ediyorum:)

      Sil
  6. Gençlik başımızda dumanken yaşananların hatırlanması da daha keyifli oluyor sanki Sevgili Okul Arkadaşım. Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
  7. Kesinlikle... Sizinle aynı fikirdeyim Sevgili Okul Arkadaşım. Hatta biraz daha ileri gidersem o dönemde yaşadıklarımızın keyfi olmasa bugünleri de gençlik ateşi ile ve o güzelliklerle yaşayamazdık:)

    YanıtlaSil
  8. Resimler anılar ne hoş değil mi... Hiç gitmedim Bergama'ya ama şuan da bir gitme isteği geldi...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çok hoşlar ve bu vesile ile bizi blog denen şeyle tanıştıran Google'a da teşekkürler. O olmasa bunca yazılarımız da olmayacaktı bence:) O coğrafya tüm Akdeniz boyunca çok hoş, fırsatı bulduğun anda kaç:)

      Sil
  9. Bergama'yı çok sevmiştim. İyi ki elle tutulur fotoğrafların olduğu zamanlara denk gelmişim. Digital zamanın getirdiği pek çok kolaylığın yanında basılı dergi, kitap, gazete, fotoğraf gibi "eski zaman" "şeyleri"ni kesinlikle daha çok seviyorum.

    Evren

    YanıtlaSil
  10. Eski zamanlar benim zihnime daha berrak kazınmış; yeni zamanlarda artık her şey kolaylaştığı, biraz da ayağa düşürüldüğü için belki de.

    YanıtlaSil
  11. Bergama'yı görmedim, merak ediyorum:) ah anılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Görürsün bir gün mutlaka, ben de o günden sonra görmedim kendisini:) Anıları severim, biriktirmeye de bayılırım...

      Sil
  12. neden hala analog makineyle fotoğraf çeken biri olduğumu şu fotoğrafa bakınca daha iyi anlıyorum. işte tüm o zamanın ruhu bu fotoğrafta, renklerinde ve bir tane işte. benimki zamanı reddetmek gibi, düşününce zorlama bir çaba. fakat yanlış zamanda doğmuşum işte! ne güzel fotoğraf.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seninle aynı fikirdeyim ama ben tembelim işte, flash bellekli bir Nikon'um var, film banyosu falan gerekmeden anında karta bastırmak işime geliyor. Lakin şimdi durdum düşündüm, o zamanları... Güzeldi. Sonra teknoloji beni de tembelleştirdi:))

      Sil
    2. açıkçası benim de var öyle bir makinem, ve tabii telefonlarımız. ama filmli olandan da vazgeçemiyorum, senede 36 poz belki. yine de güzel :)

      Sil
    3. Seni fena kıskanmış durumdayım ve çok ama çokkk alkışlıyorum seni. Umarım son kale yıkılmaz, senede 36 poz belki olsa da ebediyen yaşar:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP