11 Mayıs 2024 Cumartesi

Bayıldığım Bir Yazarın Kitabına Başlarken


İkinci kısım 16+ ifadeler içeriyor!


Kısa... Kısa...

İkindinin akşama yakın zamanları, pencereden bakıyorum; güneş batıya çekilmiş, ön bahçenin önemli kısmına binanın gölgesi düşüyor, arka bahçe ise tam anlamıyla güneşlenmelik.

Ön bahçe günün ruhları dürtükleyen bu saatinde bana uyar. Bir tuğla ile ilişkimizse uzun süredir devam etmekte; kitap Bolaño'nun.

Biraz ağırdan aldığım çok keyifli bir roman; onu okurken araya ara sıcak tadında kısa öykü kitapları da sıkıştırıyorum.

Maskemi takıp iniyorum bahçeye, onu çıkarıp çantama atıyor, biraz fotoğraf çekiyorum. En alt katımızda bir getto var. Mahallenin tüm kedileri orada. Bir sürü yeni yavru ki artık usul usul ergen oluyorlar. Bir kaçı bahçede, bir kaçı da arabaların üzerinde güneşlenmekte. Alıyorum sandalyemi, güneşe açıyorum kitabımı.

Tabii ki Vahşi Hafiyeler.


İleri Üçlü, başlıklı yazıdan.


Katil Orospular, Sayfa 124'den...

"... Hakkını vermek gerek sözlerin sevecendi. Ama korkarım iyi düşünmeden konuşmuştun. Benim dediklerimi hiç düşünmemiştin. Kadınların sevişirken söylediklerini her zaman dikkatle dinle, Max. Konuşmuyorlarsa tamam, o zaman dinleyecek bir şey yok, düşünmen de gerekmeyecek, ama eğer konuşurlarsa, fısıldıyor olsalar bile, her sözcüğü iyi dinle ve üzerine düşün. Ne dediklerini düşün, ne demediklerini düşün, söylediklerinin gerçekten ne anlama geldiğini anlamaya çalış. Kadınlar, Max, hasta bir ağaçtan ufku seyreden soğuktan donmuş maymunlardır, karanlıkta ağlayarak, hiçbir zaman söyleyemeyecekleri sözlerin peşinde, seni arayan prenseslerdir..."

Cümleler vurucuydu lakin bir tecrübem vardı ve tanıdığım enfes bir karakterdi, askerdim ve henüz 20 yaşımdayım. O karşılaşma ve tanışmanın ardından Askeri Hastane'de tansiyon nedeniyle bir kaç gün denetim altındayken ziyaretime gelmişti ve yıllar yıllar sonra o ana ve ona dair olarak hayatımın en güzel yazılarından birini yedi bölüm halinde yazmıştım. O andan ve ona dair yazımdan yıllar yıllar sonra ise bu kitapla karşılaşmak ve kitaptaki kadın karakter geçmişe bir yolculuktu benim için ve bayılmıştım kitaba. Doğal olarak da aynı yollardan geçtiğimiz Roberto Bolãno, o andan itibaren benim kankam olmuştu.

İlk paragraf, Evet Hayat! başlıklı yazıya kitaptan bir alıntı.



Şimdi, bir kaç yıl aradan sonra, üçüncü Roberto Bolaño kitabıma başlıyorum. Bakalım bu kez de beni sarsmayı, düşündürtmeyi ve çarpmayı başarabilecek mi?

10 yorum:

  1. Uzak Yıldız'ı okuyalı altı sene olmuş. Ben çok içine girmiştim, duygusunu hatırlıyorum ama detaylar uçmuş. Yine de aklıma gelen bazı sahneler var, tasvirler, ne müthiş bir anlatım ve gösterme biçimi demiştim. Sanırım kitabın başlarında bir kaçırılmayla ilgiliydi, o karanlığı ve boşluğu (yokluğu) anlatışını anımsadım şimdi. Daha fazlası spoiler olmasın. Güzel okumalar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaba başladım, yazarla tanışıklığımız kısmen eski olduğu için güvenim tam kendisine. Çok teşekkür ederim bilgiler için:)

      Sil
  2. Ben hafta sonu Ayvalık' ta dinleti için koştururken hiç bir şeyle ilgilenemedim. Sansürlenen yazı başlığı buraya aitti sanırım, en son yazıda gördüm de önce buraya geldim.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın adı da olan ifade yazı başlığında olduğu gibi yazının içinde de vardı ve kadınlar ifadesi ile Max'in arasındaydı, oradan uçuruldu:)

      Sil
  3. Tam yorum yazmaya başlayacağım, sevgili Momentos'un sansürle ilgili yorumu dikkatimi çekti. Ne, nedir inanın anlayamadım. Sonraki paylaşımınıza bakacağım. O yazınızdan tam olarak anlayabilirim sanırım.
    Yalnız henüz gencecik delikanlının askeri hastanede tansiyon sebebiyle denetimde olmasına üzüldüm. Geçmiş olsun size.
    Yazarı bilmiyorum. Yazara kankam dediğinize göre kitaplarını sevmiş olmalısınız. :)
    Başladığınız kitapta size iyi okumalar...
    Teşekkür ediyorum paylaşım için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben tansiyonla doğmuşum anladığım kadarıyla:) Sürekli kullandığım bir ilaç var, dolayısıyla bir sorun yaşamıyorum.

      Yazarı seviyorum, şu an üçüncü kitabını okuyorum.

      Ben de size teşekkür ediyorum.

      Sil
  4. Kitaplardan alıntılar... :)

    YanıtlaSil
  5. Kitaplardan derken?..
    Sanırım dikkatinden kaçtı, orada bir kitaptan alınan bir tek alıntı var; o da tırnak içine alınan ve kalın harflerle başlığı ve sayfa numarası yazılı olan:)

    YanıtlaSil
  6. Bir önce yazıya ithaf:
    Bilemedim gerekliliğini... Sonuçta, kitap alıntısı... Ya hiç almamalı, ya da olduğu gibi bırakmalı gibi geldi bana, üstelik zaten hali hazırda sayfada "ifade" duruyorken. Yanlış anlamadıysam tabi. :))

    Yazılara linkler özellikle verilmedi mi ben de mi çalışmadı bilemedim.

    Evren

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sabah ara bayağı uzayınca bizim Evren'in sesi niye çıkmıyor diye düşünmüştüm, kaç kere niyetlenmiş sonraya bırakmıştım yine de, hatta bana kızmıştım bir telefon açmadın diye, sabaha yakışır demiştim telefon kaç kere. Sonra kaldı işte, sesini duymak güzel:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP