15 Şubat 2024 Perşembe

Zavallılar - Poor Things

Saate bakıyorum.

Bir kararsızlık içindeyim:

Ya şehire ineceğim, hem bir işi halledip Piazza'da izleyeceğim, ya da en yakınımdaki filme koşacağım.

Fikrimse yakına ve 15:30 seansına yetişmek. Sinema bizim mahallede sayılabilir ki trenle 5 istasyon; sahilden de yürüyebilirim ama şu anki saat buna uygun değil gibi geliyor bana ve kararsızlığım da o yüzden.

 

Film hakkında nötrüm, hiçbir yazıyı kurcalamadım. İnandığım oyuncular var, yönetmeni tanımıyorum.

Her şeyden önemlisi Öğle Güneşinde Yıldızlar filminde performansıyla beni benden almış olan Margaret Qualley'de var. Elbette Emma Stone ile aşık atamaz ama kendisini severim.




Fikrimi netleştiriyorum, her şeyi göze alıyor, trene atlıyorum ve sinemadayım.

Gişede Hatice'nin kız kardeşi; simsiyah saçları ile göz alıcı.

Film 3 nolu salonda ve günlerden halk matinesi, buna ilave olarak yaş avantajını da katınca 195TL'lik biletin maliyeti 80 TL. oluyor.

Buna rağmen salonda 7 kişiyiz.



Ve film başlıyor.


Başlangıçta pek bir sıkıntı yok, Willem Dafoe enteresan bir doktor.

Ya da bir yaratıcı demek daha doğru mu olur acaba?  Bizim sektörün motor ustaları gibi a insanın parçaları ile b insanının eksiklerini tamamlayıp yepyeni bir şey ortaya çıkarabiliyor.

İlginç!

İşte Emma başka parçalardan toparlanarak yapılmış kadın rolünde...

Filmin enfes de bir mizahı var.

Bir kara film denebilir mi?

Valla kişiye göre değişebilir.


Üstelik şöyle de bir sıkıntı var: Bir sinemaseverseniz iş biraz daha kolay, sıkılmadan izleme olasılığınız kısmen yüksek. Ama bir filmseverseniz ve tür seçiyorsanız izlediğiniz filme "Bu bir çorba," da, diyebilirsiniz.

Şükür ki film süresince bizim salondan çıkıp da filmi terk eden kimse olmuyor.

Başlangıç kısmı güzel ama biraz dikkat istiyor; hem karakterler arasındaki bağı kurmak hem de "Usta ya, bu izlediğimiz neyin nesidir?" i kavramak için.

Bu kısım sorunsuz geçilirse ve filmle hoş bir bağ kurulursa sonrası tam anlamıyla bir şölen, ve Emma Stone alıyor zaten sazı eline, Mark Ruffalo'nun da katılımıyla film boyut değiştirip, renklendikçe renkleniyor  ...

Vallahi şenlikli bir film, ama gerçek bir sinemaseverseniz! Değilseniz ve ödül meraklısıysanız da; bu filmin bir kaç ödül alacağı ihtimal dahilinde.

Fazla uzatmayacağım çünkü iki uçlu bir değnek bu: Tuttuğunuz ucu severseniz âlâ, öbür ucu tuttuysanız da verdiğim paraya yazık diyeceğiniz, belki de salonu erkenden terk edeceğiniz de kesin.

İşte bu kararları net oluşturabilmeniz için özellikle filmin başlangıçtan sonraki dönemlerini bir süre iyi takip etmeniz gerekiyor ki orayı kavrayarak geçtiğinizde "Ben bu filmi yerim," diyorsanız... film bitip de salondan çıktığınızda "Ne filmdi be!" diyeceğiniz de kesin.

Sanki biraz karışık ve dolambaçlı yollara sardım okuyanı. Vallahi bu benim suçum değil. Yönetmen ve senaryonun ortak yazarı Yorgos Lanthimos ile senaryonun diğer yazarı Tony McNamara'nın yedikleri haltın sonucu. Bu arada filmin müziklerini de es geçmemek lazım ki görüntü yönetimi de tek kelime ile muhteşem.

Şimdi diyelim ki bu filmi izlemeyen ama merak eden bir kişiyim ben. İzlemezsem doğal olarak kaybettiğimin ne olduğunu bilemeyeceğim. Ama izlersem en azından sinema sanatı üzerine bir şeyler kazanma ihtimalim var.

Kim bilir belki de "Ne filmdi be!" deme ihtimalim de...

Benden bir yardım uman sevgili okuyucu: Ben boyumun ölçüsünü aldım ve bayıldım, o nedenle bana sorma. "Ben filmsever değil sinemaseverim yahu," diyebiliyorsan bu filmi kesinlikle izle.

31 yorum:

  1. Filmsever ve sinemasever ince hattına bayıldım :) Tam bir eleştirmen gibi hem dokundurup hem de "spoiler" vermeden çok güzel bir yorum yazmışsınız, keyifle okudum. Sinemaya gitmek ne zaman kısmet olacak bakalım, sevgiler 🥰🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O ince hat özellikle bu düzeydeki filmler için önemli bence, filme kapılmış giderken birilerinin zaten az seyircili salonda ahkam kesmesi fena :) Çok teşekkür ederim, yazı keyif verdiği için de ne mutlu bana, filmi internette bulan arkadaşlar vardır mutlaka:) Sevgiler...

      Sil
  2. Kitabını okumak istiyorum. Önce kitap diye ısrar edenlerden değilim ama önce kitap olsa fena olmaz. Filmi de severim gibi geliyor. Bu eminliğim nereden bilmiyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda bir şey diyemeyeceğim, kitap ve film iki ayrı şey ki bu konuyu yıllar önce tartışmıştık bloggerlar:) Bu çapta bir film söz konusu olunca da sanki önce film izlenmeli, sonra kitap diye düşünürüm:)

      Sil
  3. X'teki yorumumda "Oyuncaklı film" terimini kullandım ben de:) Çok çok beğendim. Sinemanın sihirli yanına uygun şekilde aldı götürdü beni, 2.5 saat dünyanın gerçeklerinden uzaklaştım, fantastik bir yerlerde gezindim:) Yönetmenin hayranları arasında bunun önceki filmlerinden farklı oluşunu söyleyenler, bu renkliliğe burun kıvıranlar var ama kendilerine katılmıyorum.
    Sevgiler Buraneros, her daim iyi seyirler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O tür tartışmalarla ben pek ilgilenmediğim için sorun yaşamıyorum, sonuçta dünya benim dünyam filmlere oradan bakıyorum. Zaten yönetmeni tanımadağım için de sorun yaşamadım çünkü tartışacak bir donem de yoktu, ben çok beğendim önemli olan bu.:) Sevgiler Klio'nun Şarkısı, her daim iyi seyirler...

      Sil
  4. Lanthimos'un sinemasına sarayın Gözdesi ile başlamış ve çok beğenmiştim, The Lobster'ı seyrettim bir de. Poor Things'i kızım gördü iki gün önce, ben de ilk fırsatta görmeye niyetliyim. :)
    Yazınız 12'den isabet ettirmiş, Sevgili Okul Arkadaşım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu bana Sevgili Okul Arkadaşım, o halde ilk fırsatınızda iyi seyirler size de:)

      Sil
  5. Lanthimos sinemasını bildiğim (ve ne tuhaftır sevdiğim için) bunu çok merak etmekteyim. Daha önce izlemediğinizi belirttiğiniz için size naçizane bir öneri: Köpek Dişi. Bir insan nasıl bu kadar manyak ve nasıl bu kadar yaratıcı olabilirin cevabı. Tüylerim diken diken olmuş, aynı zamanda kötücül hayal gücüne hayran olmuştum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneri için teşekkürler Leylak Dalı öğretmenim, ne yazık ki sinema dışında film izleme özürlü oldum ben pandemiden beri, sanırım virüs benim o noktama bulaştı. Zaten çok film izleyen birisi de değildim, pandemiyle birlikte beterin beterini de görmekteyim şu anda ama izlemek için gayret edeceğim:)

      Sil
  6. İnternette bir fragmanına denk geldim ve "VAY!!!" dedim.. "Şenlikli" dediğine aynen katılıyorum. Yönetmenin iki filmini izlemiştim, bunu da kesin izlerim. Süper anlatımdı, bravo Dostum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yönetmen konusunda eski filmleri ile kıyaslama şansına sahip değilim. Kendisi ile biraz geç olmuş anladığım kadarıyla ama bu filmle tanıştım Sevgili Dostum. Çok teşekkür ederim, anlattıran da önemli ki mutlaka izlemelisin:)

      Sil
  7. nasıl yetişeceğim ben bunca güzel filme yahu :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kolay gelsin sana Şule, sinemacılar gerçekten çoştular, hızlarına yetişmek kolay değil:)

      Sil
    2. sinemada yetişemesem de evde izledim ve bayıldım! çok sevdim ben.

      Sil
    3. Hepimiz sevdik, hatta çok kullanılan bir deyimle söylersem adam-lar yapmış valla:)

      Sil
  8. Aşırı aşırı merakk ediyorumm aşırıı :)

    YanıtlaSil
  9. Çok seversin diye düşünüyorum ben de:)

    YanıtlaSil
  10. Giriş bölümünü çok merak ettim...
    Tuhaf işler çıkarıyor Yönetmen. Köpek Dışı haricindeki filmlerinin hepsini de sevmişimdir... Filmin sırlarını öğrenmeden fikir sahibi olmak hoşuma gidiyor. Teşekkür ediyorum. 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Giriş bölümü aslında hoş ama biraz dikkat istiyor, belki de filmlerle hemen bağ kuramayan bana özgü bir durumdur bu, böyle bir arazım olduğu gerçek.:) Rica ederim, bu filmi seveceğinden neredeyse eminim ki üstelik yönetmene yabancı da değilsin:)

      Sil
  11. Yönetmenin filmlerine baktım da hiç birini izlememişim. Başlangıç için bu film olabilir, bir filmsever olarak. Hele Willem Dafoe varsa...E mizah da varmış, daha ne olsun. :)
    Filmi izlersem baştan dikkat kesileceğimi aklımın bir köşesine not ettim. Zaten baştan anlamayınca filmin tamamını etkiliyor. Hakkını vererek izlemek gerekir. Yoksa bir müddet sonra sıkılmaya başlıyor insan.
    Yalnız afişin görselliğini es geçmesem iyi olacak. Son zamanlarda gördüğüm en çarpıcı ve ilginç afişlerden biri...
    Ayaklarınıza ve izleyen gözlerinize sağlık olsun. Harika ötesi anlatım ve paylaşım için teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil
  12. Yönetmenin diğer filmlerini izlemeyen biri olarak bu filmle kendisinin tarzı hakkında bir fikir sahibi oldum. Hatta şöyle diyebilirim; mahallenin en cin çocuğu ve bir film ortaya çıkarırken fena da eğleniyor. İzleyiciyi köşeden köşeye koşturmaya bayılan bir afacan, üstelik izleyici ne oluyoruz yahu derken bir bakıyor ki şahane bir sinema keyfi yaşamış.:)
    Çok teşekkür ederim Nazlı Hanım, sonuçta sinema böyle büyülü bir şey işte, izleyici filmden çok zevk almışsa o sanırım kalemine de yansıyor:)

    YanıtlaSil
  13. Film seyretme alışkanlığımı bütünüyle kaybettim (eskiden özellikle sinemaya gidip seyretmeyi ne çok severdim). İnternette bile dizi izliyorum da film izlemiyorum neden böyle onu bile pek bilmiyorum. Bu filmin kitabı da varsa ben onu tercih edeyim en iyisi:)) Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmin kitabı var bildiğim kadarıyla... Bende de tersi oldu ne dizi ne de film izliyorum evde, spor karşılaşmaları dışında hiçbir şey yok. Pandeminin bir yan etkisi sanırım:)) Teşekkür ederim...

      Sil
  14. Ay ben izledim bu filmi bu öğleden sonra ve salon oldukça doluydu. Son zamanlarda izlediğim ender filmlerden biri. Ve nefret ettim. Neden çıkmıyorum diye kendimle didiştim. Sanıyorum sonu bir yere bağlanacak diye. Benlik değil kesinlikle. Pas. Ama güzel anlatmışsın yine de Buraneros'cum. Hakkında yazılan her şeyi merak ediyorum filmin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında filmin başlangıcında senden farklı değildim, benim tarzım da değildi film ve kötücül bir yazı yazacaktım hakkında, kısa bir süre sonra içimden sinemasever ben çıktı ve o gözle bakınca da sevdim filmi ve bu hallerimin tümünü de yazımda beyan ettim:))

      Sil
  15. karşıma bu kadar çıkması bir mesaj mı:) merak ettim:)

    YanıtlaSil
  16. şimdilik en sevdiğim filmi köpek dişi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yönetmenle bu filmle tanıştığım için diğer filmleri ile ilgili bir fikrim yok, fırsat buldukça diğer filmlerini izleyeceğim inşallah, Köpek Dişi ile başlarım o halde:)

      Sil
  17. İnternette izle zaten, filmi sevmemen de ihtimal dahilinde, hiç değilse bilet parasına acımazsın:)

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP