21 Mayıs 2020 Perşembe

Sanal gerçeklik denen bir şey var sonuçta

Ne güzel geziyorduk, sonra oturup yazarken tekrar tekrar yaşıyor, tekrar yaşama anlarından daha da bir tat alıyor, yeni bir şehrin heyecanını onu hayal ederken ve planlarken yaşıyorduk. Şu kapanılmış günler uzadıkça normalleşme günlerinin mesafesiyle ilgili umutlarımız da azalıyor mu acaba? Yoksa bu yaz elimizden kayıp gidiyor mu?  Ekonomilerin ve fiyatların nerelere ulaşacağı konusunda bir fikrimiz yok şimdilerde; belki de bir kısmımız  bütçelerimizi yapmış, nerelere gideceğimizi planlamıştık çoktan.

En yoğun harcamalarımız market olduğu için ve diğer harcama kalemlerinden şimdilik uzak olduğumuzdan, hayat normale dönünce karşılaşacağımızın ne olacağını, bu karşılaşılanın gelirlerimizin içindeki payını henüz bilmiyoruz. Fakat blog yazarları olarak diğer eve kapanmış insanlara oranla daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Bir kere ne ekonomik boyutta olursa olsun hayallerimiz var ve onlar diri. Sonra yaşanmış güzel anlar var, satırlarımızda ve komşularımızın satırlarında... Dolaştığımız alanlar güzel.

Ben mesela  yaz mevsiminde Prag merkezli bir yolculuk hayal ediyordum;  bir aylığına tutulacak, Charles Köprüsü'nü gören ve ona yakın  bir çatı katı bulmuştum, dolayısıyla uçak biletlerini de cebe koyacaktık. Verilmiş sadakamız varmış demeliyim mi bilmiyorum, ama bizi seven bir Rabbimiz olduğunu biliyorum. Prag'ı Praglı gibi yaşayıp, onun üzerinden diğer ülkelere gidip dönecektik bu bir ay içinde... Olamadı. Bundan mutsuz değilim elbette, sonuçta yaşadığımız süreç başa daha ne belalar getirebilir bilmiyoruz.


Hayalleri geniş bir çocuğum ben, ki onları gerçek gibi de yaşamayı becerebilirim.  Bunu da severim üstelik... Üstelik kurulmuş hayallerin gerçekleştiği anlarda da hiç bir şaşkınlığım olmaz, dokunulur hale gelirler sadece. Daha çocukken mesela; seyahat hayalleri kurarken ben, Almanya ve İngiltere diye iki kitap okumuş, neredeyse şehir şehir, sokak sokak, bar bar öğrenmiştim; üstelik bazı barların özelliklerini de. O zamanlar bir gün, şu an şehrin popüler şahsiyetlerinden birinin Almanya'ya gittiğini, sürekli sürekli Almanya anlattığını söyleyen ve buna inanmayan ortak arkadaşlarımız bana dediler ki bu bize hava atıyor, bir test et bunu. Oturduk evlerin duvarlarından birinin üzerine başladık Almanya konuşmaya. Test sonucunda anladım ki benim kadar gezmemişti! Münih ağırlıklıydı ama bir çok mekanı, müzeyi bilmiyordu, muhtemelen giden babasından dinlemişti. Bu çok okuyan mı çok gezen mi bilir meşhur münazarası için bir sonuç olmamıştı elbette benim için. Ama hem okuyan hem gezen biriyseniz sizden âlâsı yok demekti... O bakımdan dalalım hayallerimize, köpürtelim onları gelecek günler için.

Bunca girizgahı neden yaptım derseniz, fikrim aslında bir yazı değildi; ama klavyeyi alınca,  kelimeler akıverdi. Sonuçta mevsimlerden Anılardayız!

Bu yaz bir çoğumuzun  planları vardı, kimi yurt içi kimi yurt dışı... ve doğal olarak ertelendi hepsi. Belki de üzüldü bazılarımız. Hadi evde de sıkılmaya başladık diyelim. Üstelik yaz da birden hissettirdi kendini. Yakın mesafe gezmeleri kesmiyor, zamanın büyük kısmı belki de sanal denen şu dünyada geçiyor. İşte La Paragas gezmeyi sevenlere bir hizmet veriyor ve gidemediğiniz yerleri size getiriyor. Belki bilenler vardır, bu bilmeyenlere geliyor...

Giriyorsunuz siteye, istediğiniz şehri tıklıyor, hem müzik dinliyor hem geziyorsunuz. Bir espri yapasım gelmedi değil tam şurada ki sulu komik cinsin parodisi tadında, beni tanıyanları güldüreceğim kesindi de yazılı halini bilemedim işte:)

Buyrun lütfen! Drive&Listen

12 yorum:

  1. "Mevsimlerden anılardayız" ne güzelmiş :) Bu siteyi daha önce bir yerlerden keşfedip sonrasında da kaybetmiştim. Tekrar bulduğum çok iyi oldu teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim, bir imece bu, ve hepimizin ihtiyacı biraz daha ses sanırım:) Mevsimlerden anılardayız, günceli yazamayıp eskiden bahsedince hep birden çıkıverdi, öylesine, sevindim:)

    YanıtlaSil
  3. Aslında bir plan yapmamıştım bu bahar ve bu yaz için. Nasıl olsa ayarlarız gideriz diyordum. Ama içimde tuhaf bir his de vardı. Kötü bir his değildi ama bir şeyler olacakmış gibi bir his. Hâttâ bir blog arkadaşımın yazısına yorum olarak "Bir şeyler olacakmış ve ben onu bekliyormuş gibiyim, inanılmaz bir durgunluk var bende" yazmıştım. O aklıma geldi geçen gün. Ben durmuşken, hemen ardından herkese bir kal geldi:) Bu yaz ne olur bilmiyorum. Fakat ilk fırsatı değerlendirme düşüncesindeyiz. Nisan ayında, her evlilik yıl dönümümüzde, daha önce görmediğimiz bir yere giderdik. Onun hakkı da saklı duruyor örneğin:) Sağlık olsun da gezeriz yine. Anılar demişken, başlayıp yazamadığım bir Budapeşte seyahatim vardı. Onu tamamlamayı istiyorum. El atmam lâzım. Ama anlatırken üzülür müyüm acaba?
    Söz konusu sitede daha önce dolaştım. Dediğin gibi daha önce kullanmayanlara tavsiye edilir:)
    Ve evet, hem çok okuyan hem çok gezen, ikisini aynı anda yapan kârlıdır:)
    Sevgiler... Sağlıkla kal!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yanıyla düşünüyorum, bize bir şey olmaz diyen bir ırkın evlatlarıyız; sokakların hali de öyle söylüyor aslında, bayram sonrası normalleşme hızlansın, her şeyi unutup buna adapte olacak ilk millet biz olacağız, göreceksin:) Çernobil'de öyle olmuştu mesela:) Üzülmezsin diye düşünüyorum, yazarken yaşıyoruz ya hani... işte bu motive edici bir etki de yaratır, ayrıca yazın bitmesine daha çok var; ne demiş atalarımız "gün doğmadan neler doğar":) En kötü çok okuyan kısmına yoğunlaşır, çok gezen kısmını hayat normalleşinceye bırakır, envanteri de yılbaşında yine kârla kapatırız:)

      Benden de sevgiler ve sağlıklar:)

      Sil
  4. Plan vardı tabii ki, ancak hayat öne çıktı planlara sen dur bakalım dedi. Mesela gelecek ay bileti alınmış henüz iadesi alınamamış (Rabbim beni daha az seviyor sanırım.) Britanya seyahati planlanmıştı.
    Şimdi yeni dönemde neler olacak bekliyoruz, hep birlikte.

    Market harcaması dışında bir ödeme olmaması ve buna rağmen ciddi bir tasarruf yapamıyor olmak, beni hayli düşündürüyor doğrusu. Bu durumda bana öyle geliyor ki, en azından bir dönem, gençliğimizde olduğu gibi gezmeleri sadece hayal ederek geçecek.

    Linkini verdiğiniz, esprisini yapmadığınız, "radyo dinleyerek gez" çok eğlenceli. Cep telefonundan bakıyordum arada, geniş ekran daha iyi haliyle. :)

    YanıtlaSil
  5. Şirketlerin de ne kadar zor durumda olduğunu düşünürsek, en kötü hayat normalleşince iade edeceklerdir diye düşünüyorum. Bu her ne kadar biletin alındığı şirketin marka değeri ile alakalı olsa da... Gezmelerin mesafelerini ve gün sayılarını kısaltır, bütçemizle dengeleriz biz de o zaman:) Her şey yoluna girer sonuçta, yeter ki yüzlerimizden, yorumlarımızdan gülücükler eksilmesin:)

    YanıtlaSil
  6. Gurbet ele gittim gideli ilk defa bu sene yılbaşında evimde olmak istedim. Hatta yazdan bu yana üç Ördek okul tatili geçti, dördüncüsü yaklaşıyordu, gurbetçilik tarihimizde bir ilk olarak hiç birinde memlekete gelmedik. Ben gitmem de gitmem, az evimde oturayım derken evden çıkamaz olduk. Bunca insan içinde benim Matrix'ime düştüğünüz için özür dilerim. :)))

    YanıtlaSil
  7. Yılbaşına kadar hayat normalleşir, canını sıkma, covid bize benzemezse biz ona benzeriz bu sürede:) Bayramsa kastın, önümüzde bir bayram daha var sonuçta; hem sıcaklık covid'i bile halsiz bırakıyormuş:)

    YanıtlaSil
  8. Amerika için uçan biletleri Nisan ayına alınmış, döndükten hemen sonraki iki farklı yurtdışı rotası belirlenmiş, üstüne bir de Ekim sonu Ege turu hayal edilmişti ki, yakın mesafe manzaraları eşliğinde bisiklete binmek bu yazın lüksü oldu. Şu covid günlerinde araya birer gece konaklamalı iki kamp bile sığdırdık. Elde olanla mutlu olmayı bilene her yer seyahat 🙃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi bayramlar:) Ege için vakit var, umudu diri en azından ki gidişata bakılırsa gerçekleşir, diğerleri de rutin, Amerika mühim ama nasılsa gitmiştin ki yine gidersin, e gençsiniz de, geriye pek mesele kalmıyor sonuçta, kalın sağlıcakla:)

      Sil
  9. Hayırlı bayramlar dilerim

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP