19 Ocak 2011 Çarşamba

Asansör Meselesi

Bugün yaygın olarak kullanılan asansörler, hidrolik ve ipli olmak üzere ikiye ayrılır. Çok katlı bir binada kullanılan tipik halatlı asansörü kabaca ele alalım. Yöntem basittir. Kabin çelik halatlara, halatlar da apartmanların üst katındaki asansör dairesinde makaraya, makara elektrik motoruna bağlıdır. Motor bir yöne döndüğünde makara asansörü kaldırır, diğer bir yöne döndüğünde asansörü indirir. Makara motor ve kontrol sistemi asansörün omurgasıdır. Ayrıca kabini kaldıran halatlar bir karşı ağırlığa bağlıdır. Asansörün yüzde kırkının dolması dahilinde karşı ağırlık ile kabin dengeye gelir. Dengenin amacı enerjiyi korumaktır. Denge halindeki bir sistemi herhangi bir yönde bozmak için daha az kuvvet gerekir. Ayrıca rehber yaylar hareket halindeki kabinin ve karşı ağırlıkların ileri geri sallanmasını engeller. Bu sistem dahilinde, bir apartmana asansör sistemini döşeyebilirim. Elbette ilerde…

Her neyse...

Demek istediğim; işleyişin belki farkında belki bihaber bizim, asansör kullanırken çektiğimiz çile. Bir binanın katları arasındaki yolcuğunuzu kolaylaştıran bu icadın herkes için ayrı bir anlam teşkil ettiğini hadi saklamayalım birbirimizden.

Asansörü olmadığı için bir binada daire bile tutmayabilirsiniz. Asansör bozulduğunda merdivenlerle pek bir haşır neşir oluşun verdiği sıkıntı küçümsenecek değildir.

Çoğu zaman sizin bulunduğunuz katta değildir kabin. Kabini çağırdığınız birkaç dakikalık zaman diliminin içinde önce, kat kapısının ortalanarak üst kısmına yerleştirilmiş 4-5….8 kişiliktir yazısını görür, ve kabinin dolu olmaması ihtimalini düşünürsünüz. Bu bekleme süresinin ne kadar gereksiz ve zaman kaybı olduğunu beyniniz çokça kez dile getirir. Eğer katta yalnız siz asansör bekliyorsanız yapacak çok şey yoktur. Elinizdeki poşetlerin ağırlığından şikayetçi olup, onları yere bırakabilirsiniz. Elinizde bir evrak varsa kontrol edebilir, hiç olmadı elleriniz boşsa burnunuzu kurcalayıp, çıkan pisliği kapıya yapıştırabilirsiniz.

Asansörün birkaç dakika sonra geldiğini varsayalım, iki ihtimal vardır: Birincisi sizin için yer yoktur; asansörde olması gerektiğinden hep bir fazla kişi bulunur ama sizin için yer yoktur, kapı açılır ve kabin içindekiler meraklı gözlerle size bakıp ceketinizi, ayakkabılarınızı, küpelerinizi veya pantolonunuzu o kısacık anda inceleyiverir. Bunun için de iki ihtimal vardır: Sizin katınızda bir iki kişi inmezse kapı kapanır ve o dayanılmaz birkaç dakikalık bekleme süresi yeniden başlar, diğeri ise kapı açılıp bir iki kişi indiğinde, sizin için kabinin en lüx kısmı yani süiti hazır demektir. Çünkü kalabalık bir asansörde en önde olmak hep daha iyidir. İnsanlara kıçınızı döner ve sizinle muhatap bile değilim bakışını atarsınız. Aynı zamanda ineceğiniz kata geldiğinizde rahatlıkla hareket edebilirsiniz. İner, arkanızdaki sümsüklere bakmadan koridor boyunca ilerlersiniz, ama eğer yanlış katta indiyseniz ve kapı kapanmadan asansöre yetişmek zorundaysanız; bunu fark ettiğinizi hiç kimseye çaktırmayın ve kesinlikle yapmayın derim.

En başa dönelim; bir apartmandasınız, asansörü beklediniz ve geldi. Bindiniz ve içeride bir sürtükle birliktesiniz, o dokunmatik ekran telefonuyla uğraşıyordur, muhtemel olarak sevgilisinin sevişelim mi, yiyişelim mi gibi sorularına karşılık bulmakla meşguldür. Telefonla meşgul değilse, bluzunu düzeltiyordur ya da çantasında bir şeyler arıyordur. Siz, o, orda yokmuş gibi davranamazsınız. Bir bayansanız ilk yapacağınız şey yüzünün güzelliğine bakmaktır, değilse önemi yoktur, ama güzelse kendinizi onunla kıyaslayacak onlarca şey bulabilirsiniz. Saçları sarı ama kesinlikle boya. Ayakkabıları güzel ama çakma vb. Bir erkekseniz önce kilosuna ardından yüzünün güzelliğine odaklanabilirsiniz. O an içinde aklınızdan hatunu nasıl götürebilirim, ya da gideri var bunun gibisinden pek çok şey de kurabilirsiniz. Her ne olursanız olun yapılacak en önemli şey sizin ona baktığınızı fark etmemesidir. O da sizi elbette kesecektir, yaşınız ne olursa olsun 2 metrekarelik bir alanda onun özel sahasına girmiş biri elbette dikkatini çekecektir.

Asansör yolculuğu boyunca elinizde telefonunuz ya da benzeri meşguliyet verecek bir şeyiniz yoksa etrafa bakınır, kendinizi aynada izler ve kabindeki ışıklandırmanın yüzünüzü ne kadar çirkin gösterdiğini düşünürsünüz. Çünkü ışıklandırma üsttendir, bu şekilde yüze vuran bir ışık demeti ne var ne yoksa açığa çıkarır.

Asansörde aşık bile olabilir insan. Gerçi bu bir kız yurdu için ne kadar doğrudur bilinmese de, bir apartman asansöründe veya yüksek bir iş hanının kabinindeyseniz içeri giren adam/kadın sizin aşkınız olabilir. Asansör aşkları varacağınız kata ne kadar uzakta olduğunuzla doğru orantılıdır.

Asansörde sevişilebilir de... Eğer azgın iki gençseniz ve etrafta sinema dışında öpüşüp koklaşacak hiçbir yer yoksa, güvenlik sistemi basit, ucuz veya devre dışı bir binanın asansörü bu iş için en ideal yerdir.

Asansör de hasta olabilirsiniz. Eğer bir panik atak hastası iseniz veya kapalı alan korkunuz varsa, yine de bunu göze alarak merdiven çıkma derdi var diye bindiyseniz, ani bir biçimde kabinin düşme ya da kat arasında kalma ihtimallerini aklınızda çoğaltabilir, kan ter içinde kalabilir, yolculuğun bir an önce hayırlısıyla bitmesi için Fatiha suresini hatırınıza getirmeye uğraşabilirsiniz . Süreci yarıda kesip inebilme olasılığınız da vardır.

Asansör bir işkencedir. Bir asalak ile aynı kabini paylaşmak zorundaysanız o an kendi ayakkabılarınıza bakmaktan başka çareniz yoktur; size iyi akşamlar diyen bir tanıdığa, cevap vermekten başka seçeneğiniz de yoktur. Ya da kapıdan girdiğinizde içerdekilerin tanıdık olup olmadıklarını sezmeniz, onların pahalı ya da bir süpermarketten alınmış parfüm kokularını koklamanız gerekmektedir; en kötü ihtimalle ter koklarsınız. Asansör ömürden çalar. Asansör stres yapar. Asansör seslidir. Asansör düşündürür. Asansör yuva yıkar( o kadar da değil)
Asansör eğlencelidir.:)

1 yorum:

  1. Benim asansörle ilgili öyle çok maceram vardır ki anlatmakla bitmez :))şimdi bu yazıyı okuyunca aklıma geldi bir keresin de yanlışlıkla çantamla dokunduğum durdurma düğmesi , bütün apartman sakinlerinin benim ağlama ve hatta sinir krizlerimi izlemelerine sebep verdi.Oysa ki gelen yetkili hanfendi korkmayın sadece 5 katın düğmesine basın demesiyle hayata dönmüş oldumm..

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP