16 Aralık 2009 Çarşamba

Cumartesi 13:24 de Yan Sokak ...


Eski adliyenin yokuşundan gelip Yan Sokağa dönüldüğünde, ilerideki kalabalık dikkat çekiyor. Dikkati çeken, sayıca kalabalıktan ziyade, büyük ve hareketli bir caddeye çıkan sokakta yer alan insanların duruş pozisyonlarının yarattığı fotoğraflar...

Yüksek taş duvarın dibine çömeltilmiş beş çocuk -ki yaşları 14,17 arası gibi... İki yanlarında; sokağın ortasında duran üç resmi polise bakıldığında, onların sivili olduğu anlaşılan dört polis daha...

Sokağın eski, güzel ve filmsel haline katkı yapanlar:

Üzerinden çöplerin taştığı, sağına soluna koyulanlardan ve içlerinden çöp toplayıcıların seçtiklerinden arta kalanların tadına kedilerin baktığı, çevrenin tüm yükünü taşıyan çöp konteynırları... Yüksek duvarın üzerindeki liseye ait çam ağaçlarıyla dolu bahçe ve o bahçenin yazları çay bahçesi olarak kiraya verilen kısmı... Sokağın çıktığı caddedeki güneşin aksine, sokağa düşen puslu bir hava ve nemli parke taşları... Çocukların çömeltildiği duvarın karşısındaki ve sokağın tamamını boydan boya kaplayan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, içinde sinema salonları ve işyerleri de barındıran kompleksi... Çocukların çömeltildiği okul duvarının bitişiğindeki; eskiden çocuk yuvası olan, daha sonra balkondan düşerek ölen öğretmen kızı anısına, şehrin önemli şahsiyetlerinin birinin yaptırdığı ve kızının adını verdiği T. B Anadolu Lisesi... Sokağın ana caddeye çıkışının tam karşısındaki kütüphane...

Sokağın başından girildiği anda hissedilen 'bir şey olmuş'luk haline dikkatle ve akıl yürütmeye başlayarak, adli durumlara olan merakın gözleriyle kulak kesilerek anlaşılmaya çalışılan, bir 'ne olmuş ki acaba' hali...

Polis telsizinden, çocukları toparlayıp karakola götürecekleri araca son derece olağan bir durumun anlatılması tadında sokağı tarif eden anons...

Olayın tüm kahramanlarına bakıldığında her birinin aynı hali çok defa yaşamış olduklarının rahatlıkla anlaşılabileceği bir olağanlık...

Sokağın bir yanında iki liseyle, diğer yanının tamamında Sosyal Güvenlik Kurumu ve çocukları yakalayan kolluk güçleriyle var olan devlet...

Çocuklarda ve polislerde; sanki önceden tariflenmiş, çokca provadan sonra bir çok kez sahneye konmuş, defalarca sahnelenmiş bir oyunun 1. perdesinin oyuncuları benzeri bir telaşsızlık...

Olayın ne olduğunu kavramaya çalışarak yürümeye devam ederken, aynı sahneye uzaktan bakan, saçlarına ve üzerindeki iş kıyafetine dökülmüş kireçlerden okulun tadilat gören alt katında çalıştığı anlaşılan, onlarla aynı yaştaki ve onlar gibi okulsuz çocuğa sorulan, ''ne olmuş?'' sorusu...

Eve ekmek parası götürmenin yüklediği 'kocaman adamlık' haliyle efendice ve tabloyu hiç tasvip etmediğini belli eden büyük adam ahlakıyla verdiği, ''içip içip, elalemin kızlarına sarkarlarsa, olacağı budur,''eleştirel yanıtı...

Polislerle birlikte sergi fotoğrafı haline gelmiş; muhtemelen parçalanmış yoksullukların dalından düşmüş çocuklardan birinin, sokaktan geçen bir insan terbiyecisi(!) tarafından atılan laf dolayısıyla onunla aralarında oluşan tartışmanın savunusunu; polislere dönerek, ''kafam iyi abi'' cümlesini başa koyarak yapması...


Tüm bu haller ve insanlar: Şehrin en eski sinemasının yıllardır filmi biten seyirciği boşaltmak için çıkışı verdiği Yan Sokak'ta, bölgenin tüm hareketliliğinden ve sosyalliğinden kuytulanmış bir halde, bir cumartesi günü varoldular!

Görsel: Google Earth

4 yorum:

  1. nasıl bir gözlem becerisidir ki seninki ve nasıl bir hayatın tam da ortasından bulup çıkartmaktır dersleri...

    YanıtlaSil
  2. Ülkemizden insan manzaraları sergilenirken çocuklar her rolde, hep var olmak durumundalar. Ama çoğu zaman hüzünlü bir filmde başrol oyuncusu ya da figüran olarak. Ve sadece ana caddelerde değil, yan sokaklarda, bazen de çıkmaz (!) sokaklarda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Malesef öyle. Üzücü olansa suç unsuru olarak görülüp sadece o noktadan bakılarak destek verilmemesi, aksine ayrık otları gibi temizlenmeleri gerktiğine inanılan bir kitleler. Benim için olağanüstü bir rastlantı olmuştu an... Kurgulamaya kalksam böyle bir hikâye ve karakterler mümkün değil ortaya koyamazdım. Farkındalığınız ve yorumunuz için de çok teşekkür ederim.:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP