6 Ekim 2009 Salı

Telvin mi, Telvin Etmek mi?*

Evrenin Dünyası'ndaki Gitmek Köklerinle Birlikte başlıklı yazının içindeki; Bugün Sevgili Pino'nun; 34. yaşını kutlamak üzere, gecikmeli de olsa uğradım durağına, Gitmek İstiyorum yazısını okudum... Ve okurken, yanda gördüğünüz fotoğrafa, yorumlarda kelebek olsam diyen Uzağa Giden Kadını fark ettim; o şehir şehir dolaşıyor biliyorsunuz, satırlarını ve yazının tamamını okuyunca, ve altındaki yorumlara da göz atınca düşündüm ki; bir yolculuk arzusu almış başını gidiyor. Bu sabah bir dergiyi kurcalarken gözüme ilişen Kaya Tanış imzalı bir yazıdan sonra konu üzerine bir şeyler yazma fikrimden ve eyleminden vazgeçtim.

Yazan söylenecek söz bırakmamış ki:

Tasavvuf Edebiyatında "telvin", halden hale geçmektir. Bir halden bir başka hale geçmek, dönüşmek, değişmek... Bu geçiş esnasında, ilk durumu çoğunlukla unutmak ve içinde bulunulan duruma uyum sağlayıp; bir sonraki telvin halini -durumunu- düşünmek ve buna hazırlanmaktır. Kişinin içsel olarak kendini tamamen bırakması ve bir arayışın içine girmesidir. Ozanın deyişiyle: "Bir kapıdan içeri girilir, kapı kapanır. Ve sonra, bir kapı aranmaya başlanır; başka bir kapı: O odadan çıkmak için gerekli olan, bir başka kapı."

Kişi telvin halindeyken bir başka boyuta erişmiş şekildedir. Durgun gibi görülen, ama kendi içerisinde yoğun bir devinimle bütünleşen, derin ve erişilmesi zor bir boyuttur bu. Her bir adım içsel yolculuklarda katedilen yolları neredeyse arındırarak atılır; her bir zerre bu yolculuklarda tıpkı han misali; kişinin tüm yoğunluğuna ve yorgunluğuna ortak olur ve her bir kapı; bir halden başka bir hale geçişin, önceki ile sonrakinin, geçmiş olanla gelecek olanın kilidini ve anahtarını üzerinde barındırır.

Kapı kapanır, bir yol açılır; kapı açılır, bir yol kendine yürür...

David Le Breton'un unutulmaz eseri Yürümeye Övgü'de bahsettiği gibi; "Yürümek, aslında yaşamın o kendine özgü zamanını yeniden bulmaktır." İşte telvin halindeki insan da en çok bu nedenle yola çıkmıştır. Bulmak için: Zamanı, içindekileri ve kendini bulmak için...

Tüm yolculukların da içinde ve sonunda barındırdığı, o en temel öge bu değil midir? Aramak ve bulmak. Bu yüzden her yolculuğa çıkışımda kendimi tıpkı bir telvin halinde gibi hissederim. Büyük bir arayışın içinde yoğunlaşmış, neredeyse kendimden geçmiş ve herşeyi unutmuş... Birçok yolculuk da bu nedenle yapılmaz mı zaten? Unutmak için. geçmişi, geride kalanı... ve tanımak için; o anı, şimdiyi...

Hayatlarının büyük bir bölümünü ya da önemli bir bölümünü bitmeyen yolculuklarla geçiren insanlar; durmadan yorulmadan meydana gelen bu hal değişikliklerini özümsemesini, hayatı tıpkı bir yol gibi özenle adımlamasını, durulan yerle gelinen yer arasındaki o ilişkiyi; kalanla gelen arasındaki o ilişkiyle bütünleştirmesini bilen insanlardır. Tüm bunların üzerine bir de yazma eylemini eklersek, ortya şu çıkar: Bedenen katedilen yollar, ruhen bir sonsuzluğa ulaştırmıştır insanı: Yazıya...

Yazı; 25 Eylül 2009 tarihli k adlı dergide Kaya Tanış tarafından kaleme alınan Alberto V. Figuero üzerine bir analizden alıntıdır.

*Telvin: Boyanmak
*Telvin etmek: Boyamak

Görsel: videlec.org

4 yorum:

  1. söylenecek söz, yazılacak yorum bırakmamış gerçekten. ve sen de iyi ki paylaşmışsın, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. paylaşılana söz yok kuşkusuz ama paylaşılanı arayıp bulana ve okuyup anlamlandırana kocaman bir teşekkür var...

    ve ben en çok şunu sevdim galiba;

    "Hayatlarının büyük bir bölümünü ya da önemli bir bölümünü bitmeyen yolculuklarla geçiren insanlar; durmadan yorulmadan meydana gelen bu hal değişikliklerini özümsemesini, hayatı tıpkı bir yol gibi özenle adımlamasını, durulan yerle gelinen yer arasındaki o ilişkiyi; kalanla gelen arasındaki o ilişkiyle bütünleştirmesini bilen insanlardır."

    YanıtlaSil
  3. Bugün 3, kez kapılarla ilgili kelimeler oluştu. Vardır bir hayır..

    YanıtlaSil
  4. Ben de Mevlana'nın sözleriyle bu yolculuk kervanına katılayım yeni sözlere yeni yollara kapı açayım.Varacağımız nokta yola çıkış noktamız da olsa edindiğimiz deneyimlerin ağırlıksız bütünlüğünde buluşalım sevgiyle.

    "Hergün bir yerden göçmek ne iyi Hergün yeni bir yere varmak ne güzel
    Donmadan, bulanmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti, düne ait ne kadar güzel söz varsa cancağızım, Şimdi yeni sözler söylemek lazım."

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP