17 Ekim 2024 Perşembe

Haydi Şimdi Bütün Eller Havaya

Plak Odeon etiketi ile 1976'da çıkıyor. Söz ve müzik Burhan Gökalp'e ait. Anadolu Pop ve Rock'ın altın yılları; tarzı yaşatan bir sürü grup var, seviliyorlar ve tarz gündemi ele geçiriyor. Tıfıl ben türkünün Esin Afşar yorumunu seviyorum ve daha pop olan, tarzı bana daha yatkın Yoh Yoh'u da satın alıyorum. Zühtü ise mizahi tadı ve Anadolu Pop yorumu ile düğün derneklik bir plak ve her yerde. Arka yüzde ise Kaygusuz Aptal'ın Kaz adlı eseri var, prodüktör Engin Atamer. Orkestra ise Grup İcabında ve İsmet Sıral. Plak fiyatı 15 TL!


*
Okuyanlar bilir ki Bureneros bundan önce bir yazı yazdı. Biliyor ki hüzün yaratan o satırlar geride kalacak. Eğer bu ülkenin taşını toprağını seviyorsak ve biliyorsak; masal gibi o yılların güzelliğini yeniden ve daha diri biçimde yaşama potansiyelimiz de var demektir. Derdi de asla umutsuzluk yaşatmak değildi, o yazıyı yazarken Buraneros'un... Ama apolitikleştirilmiş gençlere bıkıp usanmadan anlatmak, bazen de biraz dürtmek gerekiyordu.

Çünkü kendi kuşağı Cumhuriyetin izlerinin hâlâ var olduğu yılları eğitim müfradatı nedeniyle biliyor o sayede de ülkeyi ve insanını tanıyordu. Babasından devraldığı meslek ona o kadar çok tanıklıklar yaşatmıştı ki bir çok insana ütopya gibi gelecek yılları minik bir çocuk, sonra genç bir adam olarak yaşamış, büyüklerinden devraldığı birikimleri özümsemiş, dolayısı ile de inancını kendine yoldaş yaparken hep diri tutmayı becermiş ve inançlarıyla adeta  kanka olmuştu,

ve hiç bir günahları olmayan -yeni nesil- gençlere unutturulmak istenen o yılları anımsatmak istemişti.

Son sözü olarak o dönemler 20 yıldır, özellikle ve kıskançlıkla ve bilerek, gerektiği gibi anlatılmadığı için!.. Özellikle gençlere demek ister ki Buraneros: Üzüntüye, hayıflanmaya ve kedere gerek yok.

Ama kendilerine ideolojik bir yaklaşımla ve bilinçli olarak gerektiği gibi anlatılmayan Cumhuriyetin kuruluş yıllarını ve ülkenin yeniden kuruluşunun izlerini anlatan kitapları, doğacak ya da doğmuş çocuklarımızın yararı için Nutuk'dan başlayarak okumakta, hediye etmekte, ve okutmakta yarar var...



O halde,

gelecek güneşli günler için...

Haydi şimdi,

bütün eller havaya!






7 yorum:

  1. Esin Afşar'ın sesinden bu şarkıları tekrar dinlemek öyle güzel duygular verdi ki, çok teşekkür ederim öncelikle. :)
    Çocukken Bayan Yoh Yoh'a nasıl da hayrandım. :))
    Önceki yazıyla bağlantılı notlarınıza kesinlikle katılıyorum. Bir yerden başlamalı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevindim Sevgili Okul Arkadaşım, ben de teşekkür ederim:) Sanırım hepimiz hayrandık Esin Afşar''a:))

      Aslında gençlere anlatmak zor değil, önemli olan ben çok biliyorum egosuyla yaklaşıp da çocuklara tepeden bakmamak. Tamirci çırakları candır ki bizim sektörden kaynaklı olarak kuvvetli bir iletişim vardı aramızda...

      Sil
  2. “Bir yazı yazdı” linkinden bu yazıya geliyorum. Sanırım o eski zamanlar insanların gerçekten insan olmayı bilerek yaşamayı başardığı dönemlerdi. Benim çocukluğum ve sonrası ilk paragrafın bitimindeki o üç noktadan itibareni görüp yaşıyor şu anda… İnsanların insan olmayı unuttuğu zamanlardayız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki haklısın, 1980 'den sonra bir başka ülkeye dönüştük. 12 Eylül ile birlikte bu ülkenin eğitimli tüm insanları, öğrencileri hapisanelerle tanıştılar, haksız yere. Çünkü biliyorum, askerdim ve iki sıkıyönetim savcısının koruması ve mihmandarı olarak görevlendirilmiştim. Bütün ifadelere girebiliyordum bir tanesi süper bir insandı, son derece adil. Ama diğeri kendi ideolojik görüşünden kaynaklı olarak yorumluyordu ve o doğrultuda hazılıyordu ifade tutatnaklarını, gerçi o da diğeri gibi adil olsa bir şey değişmeyecekti, çünkü cuntacılardan tırsıyan sorumlular kolaya kaçıp önlerine geleni içeri atıyorlardı. Kitaplar yakılıyordu korkudan , daha ötesi olabilir mi? O korku ikliminin yansımalarını yaşıyoruz hâlâ çünkü şimdikilerinde işine geliyor bu.

      Sil
  3. esin afşar deyince aklıma ilk gelen "tahir'le zühre meselesi" oluyor sanırım...bir de "yoh yoh" :) gerçi şimdi sen paylaşınca tabii, "zühtü" de belleğimin derinliklerinden geldi :) ama kaz'ı hiç dinlememişim biliyor musun? çok hoşuma gitti , sağol buraneroscuğum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de sağol sevgili Şule. Elbette Tahir'le Zühre meselesi başka... Zühtü'nün bu tarz ve bu derece güçlü bir sanatçı tarafından seslendirilmiş olması da başka... Üstelik güzel bir dönemin Anadolu Pop adıyla ortalığı saran türün böylesi sanatçılar ve gruplar tarafından zenginleştirilmesi de bir anlamda türkülere pek meyili olmayan ben gibi tiplerin, o sayede türkülerle buluşması ve anlaması, o zenginlikle yakınlaşmasına sebep oldu :)

      Sil
    2. Anadolu Pop yazmışım, onu Anadolu Rock olarak değiştiriyorum:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP