8 Eylül 2024 Pazar

Büyülü Kitap Okuma Noktamı Takdimimdir

Afiyet'e doğru yürüyorum; dün akşam günün ruhları dürtükleyen saatlerinde. Sol yanım deniz. İnsanlar cıvıl cıvıl. Sırt çantamda Man Booker Ödüllü Chinua Achabe'nin Afrika üçlemesinin ilk kitabı Parçalanma var. Kitaplığıma giriş tarihleri 2017 ve 2021; o kitapları aldığım sıralarda bir başka Afrikalı, Chimamanda Ngozi Adiche'nin kitaplarını okuyorum.

Enfes bir eylül ve yaz hâlâ bizim mıntıkada, yakıcı güneş pırıl pırıl ve istirahate çekilmek üzere.

Enfes bir dün akşamın sabahında, üstelik bu sabah erkeninde elimde kitap, ağaç dallarında kuşlar, denizden gelip yüzüme vuran enfes bir serin ve yanımda kahve. Kaldığım yerden devam, ama önce kitabın fotoğrafları.

Bahçeye iniyorum. Tüm ağaçlarla fotoğraflarını çekiyorum; poz poz. Yerleştireceğim fotoğrafın pırıl pırıl Afrika kokmasını istiyorum. Eve çıkıyor, çektiğim fotoğrafların hepsini gözden geçiriyorken tüm benlik unsurlarım ortak bir kararla bu olmalı diyorlar... Ve dün akşam çekilen fotoğrafsa buralı da olsa Afrikalı olarak yerleşiyor bu sabaha.


Dün akşam'ın ilk saatlerinde Afiyet'de Parçalanma'nın ilk sayfasını çeviriyorum. O sıra bir fincan çayım, trileçem ve iki adet eklerim masaya konuşlanıyorlar. Artık kitabın içinde bir sayfa da benim.

Oradayım...

Afrika'da...

Bir anda etrafım insanlarla çevriliyor. Bir kaynaşma ki muhteşem, sanki yıllardır gelip gidermişim gibi bir his bünyemde.

Akıp gidiyor hayat, tanıklıklarım muhteşem, insanlarla aramızdaki sevgi bağı şahane. Geleneklerine bir öngiriş yapıyorum. Ve uzun saatler sonra masadan kalkıyorum. Aklım hâlâ karakterlerde.

Yıllardır önünden geçtiğim, şirin, bir o kadar minik parkın kenarından eve doğru geçerken bir fısıltı duyuyorum. Etrafta kimseler yok. Çitin kapısından içeri kıvrılıyorum ve gaipten işaret edilen banka yerleşiyorum. Açıyorum tekrar kitabı, artık dış dünyayla bağım kopmuş durumda, kitabın içinde satırlar ve kelimeler olmuşum ben de...

Bayılıyorum.

Yeni tanıştığım dostlarımla aramızdaki ilişki bin yıldır tanışıyormuşuz gibi. Elbette bazı şeyler incitici geliyor bana, ama diyorum sonra, burası Afrika! Ayaklarım yere bastığı anlarda sanki gerçek bir dünyadan gelip banka konmuşum gibi hissediyorum. Sürekli bir zaman sıçraması ve mekân değişikliği. Çocuklar gibi seviniyorum. Parkın büyülü olduğunu fark ediyorum o ara. Şu an sanki bildiğim bir parkın içinde değil de, dünyanın bir başka ucunda, Afrika'da bir noktadayım. Banktan kalkıp toparlandığım ve parkın çitlerini geçtiğim anda kendi dünyama dönebileceğimi umut ediyorum. Bir yandan da zamanı uzatma gayretindeyim, kulağımda pırıl pırıl ve genç bir müzik. Gecenin ve parkın büyüsü emsalsiz. Huzurum dağları taşları inletiyor. Ve taze tanıştığım ama fena kaynaştığım insanlardan ve coğrafyadan ayrılmaya pek meyilli değilim.


Sonra birden kendimi evde buluyorum. Gün değişmiş. Ben şaşkın. Bazı şeyleri hatırlamaya başlıyorum. Önce kitabın rafta olduğunu görüyorum ve onu alıyorum. Sonra bahçe. 15'in üzerinde fotoğrafını çekiyorum. Ve Nijeryalı dostlarımın ve yazarın fikirlerini de alarak yukarıdaki fotoğrafı ortak kararla yazıya yerleştiriyorum. O sırada kulağıma enfes müziğin sesleri ulaşıyor.

Bir kez de gönüllüce şarkı için bayılıyorum.




10 yorum:

  1. Parçayı açtım şimdi ve kitabı da listeme ekleyeceğim. Farklı milletlerden kitaplar okumak insana ferah hissettiriyor sanki. Dünyan genişliyor, düşüncelerin genişliyor. Güzel şeyler. Parça da güzelmiş. :)

    YanıtlaSil
  2. Dünya genişliyor konusunda aynı fikirdeyim. Nijerya bile nasıl farklı bir ülkeymiş dedim, okuduğum Nijer yazarlardan sonra. Üstelik nitelikleri batılı yazarların pek çoğundan daha yukarıda. 1977 doğumlu Chimamanda Ngozi Adichıe'nin kitaplarına da kitapçılarda ya da kütüphanelerde rastlarsan bir göz atmanı öneririm:) Genel olarak o grup ülkelerin müzikleri güzeldir..

    YanıtlaSil
  3. "kitabın içine girmek" böyle bir şey sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın anlatım dilinin ve romanın içerik ve örgüsünün tadının muhteşem olduğunu söylememe de gerek yok sanırım ki bir üçleme, ikisi şu an sırada:)

      Sil
  4. Sizinle daha önce Adichie üstüne yazışmıştık ve bana Achebe'yi önermiştiniz. Henüz sıra gelmedi okumaya ama deniz üstündeyken elim Adichie'nin Mor Amber'ine bir gitti, Sonra hakkımı Allende Ruhlar Evi'nden yana kullandım çünkü utanarak itiraf ediyorum ilk kez okuyorum. Ve çok iyi gidiyor.
    O ağaçlar, o batı Afrika dokusu (malum Nijerya'yı okuya okuya gitmiş gibi hissedebiliyor insan), renkler, tonlar..bence fotoğrafınız orayı, o anı yakalamış. Gerçekten gitmiş, oradan yazmışsınız. :)
    (Bu arada bir Afrikasever ama batı kıyısına gitmemiş biri olarak Adichie okuya okuya heveslenmiş, bir Lagos mu yapsak diye gidenlere sormuştum, ı-ıhh romantik olmayalım demişlerdi, ayrı!)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O halde daha önce okunmadıysa Lagos'lu genç bir yazarın Oyinkan Braithwaite'ın Kızkardeşim Seri Katil adlı romanına da bir kitapçıda göz atılabilir, sevilirse ne ne âlâ, sevilmezse geri bırakılır:)

      Hayal dünyam iyidir, sayesinde hemen kabuk değiştirip coğrafyalara adapte oluyor, kitabı kapatınca da ülkeye dönüyor, gerçekleri ile yeniden yüzleşiyorum. Ülkenin gidişatına bakınca bu ülkede boğulmak işten değil çünkü:)

      Sil
    2. Okudum okudum, teşekkürler. :) Hatta bunu da yazışmıştık. Çevirmeni liseden sınıf arkadaşım. Çıkar çıkmaz edinmiştim.
      Hayal dünyamız sağlam, hayallerimiz renkli kalsın. Yoksa işler çok zor..

      Sil
  5. Kitabı merak ettim, ilgi çekici görünüyor. Siz de çok güzel anlatmışsınız, insanın alıp okuyası geliyor. :)

    YanıtlaSil
  6. Almayı düşündüğünde sen önce bir göz at kitaba yine de, dinsel inançlar dışında fantastik ögeler taşımıyor ama bulunduğu coğrafyayı, geleneklerini ve yaşamı güzel anlatıyor:)

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP