Güneşli enfes bir gün ikindisi, küçük oğlum ve onun sevdiği konuşkan, yürekli ve güzel kız benimle birlikte zaman geçirmek için geliyorlar.
Bir önceki akşam pek tatlı ve girişken kızımızın doğum gününü enfes bir mekânda, ailemizin diğer gençlerinin katılımıyla ve keyifle kutladık, gecenin sponsoru şahane bir adamdı; amca yani...
Keyifliyim, pazar günlerini de sevenlerdenim. Evden çıkıyorum, güzel şehrimizin uzun plajlarının ve enfes denizinin kenarından usulca geçiyoruz. Bildiğim pastanenin bildiğim ama daha önce hiç gitmediğim, güzel kızımın da daha önce çalıştığı sakin ve sessiz manzaralı şubelerinden birine doğru, deniz boyunca -çok hoş kelimeleri dilimizden dökerek- gidiyoruz. Dizi dizi plajların önünden güzel güzel cümlelerle ve neşeyle akıp geçiyoruz. Sanırım ben güzel kızımın girişken, atak, güler yüzlü, çalışkan ve yürekli halini yaş evrelerini de gözeterek pek seviyorum. Deniz esintili hoş mekâna varıyor ve hoş masalarından birine oturuyoruz. Önce kahve siparişi veriyor sonra kahveye enfes ve kremalı pastalarını ilave ediyor ve keyifli bir sohbetin kapılarını da ardına kadar açıyoruz.
O sırada bir gün önce çektiğim fotoğraflar aklıma düşüyor. Fikrim hemen topa giriyor ve bu taze fotoğrafları yazında kullanmalısın diyor. Hem aynı denizin uzantılarında bir yaşam diyerek beni bünyemin diğer paydaşları ile birlikte uyarıyorlar. Öneri aklıma yatıyor ve fotoğrafları kullanmaya karar veriyorum.
Tatlı kızım okuluna dönecek, ondaki özgüvene bayılıyorum. Bugünümüz çok güzel, sonramız için bir fikir yürütmek istemiyorum. Önümüzde bir süreç var ve şimdi tadını çıkarma zamanı. Sohbet gittikçe gelişiyor, zaman bize yetişemiyor. Kulaklarını bize dikmiş olduğunu fark ediyor, zamana çaktırmıyor bu keyifli sürecin tadını çıkarıyorum. Sonra toparlanıyoruz; şimdi bizim mahalledeyiz ve küçük kardeşin evinde. Otomobil yarışlarını izlerken sohbeti güle oynaya ve keyifle çoğaltıyoruz. Konuya kısa da olsa askerlik giriyor ve anılar da peşisıra dökülüyor. Kokteyller kardeşten, deneyseller ve sürücüye yasak çünkü o kızımızı evine bırakacak.
Zaman hızla akıyor yine, vakit geliyor ve o tekerleme bir güzel akşamın finalinde yine dile geliyor.
Herkes evine sıçan deliğine...
Ben bu satırları sabah erkeninde yazarken de pek tatlı kızım yeni yaşıyla birlikte otobüste ve okuluna doğru yol alıyor...
O'nu çok sevdik,
seviyoruz...
Geri Sayım-30; Hayat Bazen Tatlıdır
2 saat önce

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder