17 Şubat 2025 Pazartesi

Palmiye Kafe'de Kitaplı Bir Akşam

14 Şubat


Gökyüzü puslu; pusun arkasında enfes bir dolunay var. Tam tepemde ve ben sahilden kafeye doğru yürüyorum.

Sırt çantamda kitabım, yağmurluğum, okuma gözlüğüm, su ve küçük fotoğraf makinesi...

Dolunay muhteşem, diğer makineyi almadığımın pişmanlığını yaşıyorum. Ayın duygu yüklü bu muhteşem anını görmesi için enn sevdiğim kadını arıyorum ki tam o sırada bir bulut gelip kapatıyor onu.

Bir umut!

Açı itibariyle onun lojmandan görebileceğini düşünüyorum; o evde bulunduğu odayı değiştiriyor ve şimdi ayın görünebildiği yerde ancak o da artık bulutların kapattığı ayı göremiyor. O anı kaçırdığı için üzülüyorum. Kafeye yaklaştım, kitap-kapiçino yapma fikrindeyim ancak dilimi ısırıyorum çünkü mekânın dolu olmamasını temenni ediyorum. Önündeyim ve sevinçten zıplamak istiyorum. İçerisi çok sakin, cam kenarında ve gelip geçen insanları görebildiğim bir masadayım. Garson çok tatlı bir genç kız, tanışıklığımız var, gülümsüyor; ben de ona gülümsüyorum. Kafedeki müzik dozunda ve harika parçalar çalınıyor. Genç kıza nasılsın diyorum; ve bir kapiçino lütfeni cümlenin hemen ardına ekliyorum. Montumu çıkarıyor, sırt çantamdan kitabımı alıyor ve ilk sayfasını açıyorum.

Kapiçinom masamda.


Fakat bir yanılgı içindeyim. Kalem Kültür Yayınları'nın, Avrupa Birliği çerçevesinde çıkan kısa öykülerden uzun bir köprü başlığı ile yayınlanan 7 kitaplık serisini 2019 yılında almış ve okumuştum. Elimdeki kitap da aynı serinin lakin ben şaşkınım. Çünkü bu kitabın o seriden bağımsız olduğunu ve öyle aldığımı düşünüyorum. Kitap beni adıyla da şaşkına çevirmiş durumda; zaman kavramım uçmuş ve ben bu kitabı sanki sonraki bir tarihte almışım gibi düşünüyorum. Kafamdaki bu karmaşayı enn sevdiğim kadınla paylaşıyorum ki o yanıldığımı söylüyor. O zaman aldıysam okumuş olmalıyım! Ama satırlar bana okumamış olduğumu fısıldıyorlar. Kitabın kapağını açıyor ve içine dalıyorum. Okumaya başlıyorum ve yol aldıkça da okumadığımı kendimce netleştiriyorum. Oysa mümkün değil. Hem demiryolları olacak adı, hem de ben okuduğum halde okuduğumu hatırlamayacağım. Serinin diğer kitaplarına tekrar bakıyorum, evet doğru aynı tarihi atmışım, bu da 2019'dan ve imzam var.


Kitabın öyküleri sert. Cinsellik var. Ve sanki bir Danimarka portresi çiziyor. İnsan kısmen yadırgasa da sonra şöyle bir duruyor ve bu öykülerdeki yaşanmışlıklar cinsel özgürlüğün sınır tanımadığı coğrafyalar için hiç de anormal değil diye düşünüyor ve içimdeki, beni yanıltan muhafazakâra da iki tokat atıyorum.

Elbette ahlaki açıdan sorgulamıyor, hayat tüm insanlar için tek kere yaşanan bir şey diye düşünüyor ve karakterlere ahlakçı yaklaşıp da özgürlüklerine çomak sokmayı üzerime vazifeymiş gibi görmüyorum.

Kapiçinom bitmek üzere... Oysa geçirdiğim zamandan çok mutluyum. İkinciyi istesem mi diye düşünüyorum. Saate baktığımda o hadi diyor bana. Oysa ben eve gitmek istemiyorum ama gitme vaktinin geldiğini de görüyorum ve ikinci kapiçinoyu sere serpile içemeyeceğimi daha ilk yudumdan sonra da aceleyle ve iş olsun diye içeceğimi biliyorum. Bu fikre selam çakıp kalkıyorum.

Çalışanlara teşekkür ediyorum, ve kasanın önündeyim, ve büyük şok! Ancak bizim gibi kitapsız bir ekonomiste sahip ülkede olabilir bu ki daha önceki yıllarda asla olmazdı. Belediye'nin kafesinde dün 50 TL. olan kapiçino 90 TL. olmuş. Tanrım bize ve hiçbir ülkeye kitabı olmayan yetenekte bir ekonomist nasip etmesin diyor ve kendimi ay ışığının altındaki soğuk havaya, geceye,

ve muhteşem denize teslim ediyorum.

28 yorum:

  1. Sizde yine de ucuzmuş kapiçino, benim kasabamda 100-130 arası. Artık dışarıda bir şeyler içme zevkimizi de elimizden aldılar. Evimde makine var , en güzelini yapıyorum ama insan bir yerlerde oturup kahve içme keyfi de yapmak istiyor.

    YanıtlaSil
  2. Burada da kafelerde fiyatlar yüksek, bu belediyenin kafesi ve kira derdi falan yok, su parası da ödemiyor... 50 TL'ye satılabilen içeceğin bir günde 90 TL'ye çıkmış olması ülkenin geldiği ve gideceği fiyatlar açısından düşündürücü ve korkutucu:)

    YanıtlaSil
  3. zamanda bir kırılma yaşanmış gibi oluyor değil mi? bana da bir kez oldu böyle geçmişti bir kitapla ilgili. insan kendinden şüphe ediyor :)
    buraneroscuğum, yine ucuzmuş 90 TL diyeceğim inan. İstanbul'da, Ankara'da fiyatlar iyice uçtu...ben Ankara'ya giderken kahvemi trenden almak yerine, evden yapıp termosa koyuyorum artık mesela.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi açımdan bBir kırılma gibi hissetmedim, ben aslında sadece kitap okumak için o mekanları tercih ediyorum. Sadece belediyenin iki kafesi denizin kıyısında, diğer işletmeler yolun karşı tarafında ve denizden kopuk. Kahve kalitesini de sorgulamadım hiçbir zaman ki gerçek kahve mekânları ile yarışamaz... Ama bir kamu kurumunun böyle ve aniden fiyatını iki katına çıkarmasını vatandaşın bütçesi açısından düşündüm ve onlar adına üzüldüm. 50 TL'yi 60 TL yapmakla batmazdı belediye:)

      Sil
    2. kırılma yaşamayı, kitabı okuyup okumadığın(m)ı hatırlamakla ilgili söylemiştim aslında :)
      kahve ve herşeyin fiyatı ile ilgili kırılma yaşamıyoruz da şaşkınlık yaşıyoruz genelde :)

      Sil
    3. Kitabı okudum bitirdim, muhtemelen o zaman da okumuştum çünkü demiryolu dendimi duramam. Ancak Demiryolu vurgusu öykülerle pek alakalı değil, muhtemelen yazar benim gibi demiryolu aşığı. Sanırım fiyatlara şaşkınlığımız uzun bir süre devam edecek, hatta bu durum hayatımızda normal bir durum olacak:))

      Sil
  4. Dışarıdan yiyip içenler için 90 liraya bile şükreder hale geldik:) Şu okuma gözlükleri yok mu... Nasıl alışırım ki, mümkün değil takamam diye başlayıp, bugün artık neredeyse gözümden hiç çıkartmıyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben alıştım, gözümdeki bozukluk çok yüksek bir derece değil, gözlüksüz de okuyabiliyorum ama gözlük kadar net olmuyor, kitap dışında ihtiyaç duymuyor gözlerim:))

      Sil
  5. Kitap - kapiçino fikrine bayıldım Sevgili Buraneros :) Hopa'da 14 Şubat'ta kent lokantası açıldı, 4 çeşit yemek 90 TL. Ne kadar böyle devam edecek çok merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap kapiçino yaparken fincanın altını sıcak su dolu bir tas koymakta yarar var Sevgili KuyruksuzKedi, akıcı bir kitap doğal olarak insanı hüüp diye içine çekiyor ve kahve soğuyor:)) Bütün belediyeler lokantacı oldu gördüğüm kadarıyla, muhtemelen ileride tarih kitaplarına konu olacaklar:)

      Sil
  6. O kitabı aldığın hatta okuduğun sıralarda hayatında beklenmeyen fırtına gibi bir şeyler yaşandıysa inan bana hafıza unutabiliyor. Yoksa paralel evrenden kaçıncı olduğunu bilmediğimiz Buraneros mu yaşadı onları? :) :D (kuyruksuzkedimin öyküsüne atfen)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle olmadığını kanıtlayamaz sonuçta di mi Momentoscum :)

      Sil
    2. Henüz işin sırrını çözemedim Momentos, vaktim de olmadı. Yarın bu konuyu hassas bir kuyumcu terazisi gibi inceleyeceğim:) Hatırladığım bir fırtına da yok, paralel evrene de uzun zamandır uğramıyorum. Bir iki gün geçsin o arada belki sırra ulaşırım ve kanıtlarımı gelip buraya saçarım diye umuyorum:)

      Sil
    3. Kaçıncı Buraneros'u kaç gündür arıyor ve bulamıyorum Sevgili Momentos, sonuçta kitabı okuyup bitirdim. Yalnız çok emin değilim ama kitabı da ikinci kez okuyup bitirmiş olabilirim. Sanırım şeytanın bir oyunuydu bu bana. Sonuçta neyseki kazasız belasız kapandı konu:)

      Sil
  7. Tüm belediye cafeleri aynı durumda pahalı yani, ben türk kahvesi içiyorum o daha ucuza geliyor. Afiyet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, ben de Türk kahvesi hayalleri kuruyorum ama kitap okurken soğutuyorum onları ki diğerlerinde de durum aynı aslında:))

      Sil
  8. Fiyatların ayarsızlığı, dengesizliği hepimizin feleğini şaşırtıyor, hiç insaf kalmadı. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu duruma da şükredeceğiz sanırım, eğer biraz ekonomiden anlıyorsam, işimiz gittikçe zorlaşacak Sevgili Okul Arkadaşım.:(

      Sil
  9. Kitap ve kahveler bir ara hep güzeldir ama artık o da zor görünüyor. :) Kitabı duymamıştım, içeriği de benlik değilmiş.
    Bazen kafa karışıyor ben de geçenlerde, hem de yakın zamanlarda, iki tane Macbeth kitabı almıştım, çünkü kapaklar farklıydı. Görsel yatkınlığım daha fazla olunca kelimelere odaklanmamışım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk başta zor görünüyor ama sonra kabullenip alışıyoruz sanki:) Kitabı duymaman normal, bunlar 7 kardeş olarak 2019'da Avrupa Birliği kapsamında çıkmışlardı, ilgimi çekti ve aldım. Bu kitabı da muhtemelen okumuşumdur o zaman ama br akıl karışıklığı oluştu ve okumadığımı düşündürttü bana, neyseki onu da okuyup bitirdim:))

      Sil
  10. Aminn, hem de bin kere aminn! :)
    Yazı ne güzel gidiyordu, o fiyat neydi öyle...:))
    Bugün pazarı, marketleri dolaştım alışveriş için. Geçen haftanın fiyatlarını görmek neredeyse imkansız olmuş. Ramazan geliyor ya, sanki millet 11 ay yemiyor, içmiyor, bu bir ay yiyecek, içecek...nasıl olsa elleri mahkum, yapacaklar alışveriş diye marketi, pazarı arttırmış fiyatları. Ne insaf kalmış ne de vicdan...
    Kitap konusunda ben de tam tersi oluyor Sayın Buraneros. Okumadım sanıyorum, ilk sayfalarda farkına varıyorum okuduğumu. Yeni kitaba başlayacağımın heyecanı balon gibi sönüp gidiyor.:)
    Dolunayı görüp fotoğraf çekecek çok zamanınız var. Bulut mu kapatmış, sağlık olsun. :)
    Değerli anlatım ve paylaşımınıza teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi bütçelerimiz sarayda yaşayanlarla aynı hızda büyümediği için zamlar geldiğinde bir şaşkınlık yaşıyoruz, sonra alışıyoruz Nazlı Hanım:) Satıcılara da kızamıyorum, kimse satılmayan, çürüyecek malı olsun istemez sonuçta, ama öyle bir düzen oluştuki fiyat artış hızlarına yetişilemiyor. O çürükleri toplayan insanlar da genelde pazar toparlandıktan sonra çıkıyorlar ortalığa. İşleri çok zor gerçekten. Fiyat artışları sadece pazarda şaşırtmıyor, kitap dahil pek çok konuda... Mesela otobüs, uçak biletleri buna dahil ve fiyatların burada kalmayacaklarına da inandık artık, daha önemlisi alıştırıldık. Allah sonumuzu hayır etsin, ne diyelim:)) Ben de size çok teşekkür ediyorum değerli yorumunuz için:)

      Sil
  11. Yine bir öykünün başlangıcı gibi bir giriş, yerinde dokundurmalar ve bilmediğim bir kitabın tanıtımı. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de teşekkür ederim, çok hoş farkındalığın ve dile getirişin için:)

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP