14 Aralık 2012 Cuma

Das Boot


''Onlarla olmak insana yaşlı hissettirir kendini; sanki çocukların savaşı!''...


Kırmızlı kadının dokunaklı sesi eşliğinde, İkinci Dünya Savaşının sonlarında bir yığın kayıp vermiş Alman ordusunun bir ''u-botunda'' yolculuğa başlıyorsunuz. Belki  ilk kez bir filmde, öfkesiz bir anlatım ve farklı bir bakış açısıyla yukarıdakilerin anlamsız hayalleri sonucu savaşa sürüklenmiş, görev ve ülke aşkının ötesinde idealleri olmayan ''insanlar'' görüyorsunuz...

Yorumsuzca, hiç taraf olmadan, yalın insan manzaraları sunuyor film size. İzlediğiniz bir sürü soykırım filminde hep kızdığınız Almanların; kör milliyetçiliğin konforlu salonlarında yaşayanlarının kendi insanlarına yaşattıklarını görüyorsunuz bu kez.

Savaşın herkese acı veren ve ne kadar anlamsız bir şey olduğunu politik kaygılar taşımadan, sadece insan odağından bakarak başka bir boyuttan anlatan; güzel oyunculukları, birbirinden farklı ruh hallerindeki farklı karakterleri, ve her bir karakterin farklı farklı ruh hallerindeki duygularını olağanüstü güzel yansıtan diyalogları ile çok iyi ve çok nitelikli bir film Das Boot...

Yaklaşık üç saat boyunca denizaltının içinde her anın heyecanını hissederek; bazen o klostrofobik ortamın boğucu, can sıkıntılı hallerinde nefessiz kalarak; bazen de, üzerinizdeki koca bir ağırlığın kalkmasının hafifliğiyle seyrediyorsunuz(!) filmi...

Asker olmanın disipliniyle  avcıyken av, avken avcı olmanın bütün alt duygularını gözünüzün önüne seriyor film; ve insan olmanın... Belki biraz erkek bir film! Ama sinemaya film değil de ''sinema '' odaklı bakan herkesin izlemesi gereken de bir film... Muhteşemdir!

Ülkemizde pek bilinip hatırlanmayan, gözlerden ırak kalmış, Kusursuz Fırtına ile hatırlanacak Wolfgang Petersen'in  bir anı roman uyarlaması olan bu destansı filminde: Bazen pikaba koyulmuş bir plağın kuytusuna sığınıp uzarken ötelere, bir anda bir sarsıntıyla uyanıverirsiniz,  nefesinizi tutmuş bir halde...

Su yüzeyinde seyrederken koca denizde, nasıl bir yalnızlık olduğunu görürsünüz aslında o kalabalığın... Ve derinlikli insan manzaralarını... Ve aslında başkalarının savaşlarında ölenlerin, hep masum ''çocuklar'' olduğunu...

Sevdiğiniz eğer''sinemaysa'' mutlaka izleyin, izlemelisiniz! Muhteşem oyunculuklar görmek, enfes bir anlatımla müthiş bir sahicilik duygusu yaşamak için ...




Not:1981 yapımı bu film, satıcılar ya da kiralayanlar tarafından U-571 ile karıştırılabilir!..

4 yorum:

  1. Almanlar fazlaca erkek! bir toplumdur zaten - kadinlari bile :)
    Hakikaten hafizada yer eden filmlerden biri, ayni zamanda oldukca yoran ve uzenlerden biri de...

    YanıtlaSil
  2. cumartesimi doldurdun teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Das Boot'u uzun yıllar önce izlemiştim ve etkisinden uzun zaman kurtulamamıştım. Sinemanın şaheserlerinden biri... Tekrar izleyebilirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle şahaserlerden biri ama bir çok insanın hatta sinemaseverin bile fark etmediği de bir film, kıymetini bilenlere selam olsun:))

      Sil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP