19 Mayıs Bayramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19 Mayıs Bayramı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mayıs 2025 Pazartesi

Acar Muhabir

Anlatıyor...

2.Bölüm,

İnce İşler...



Caddenin gidiş tarafı kapatılmış. Fotoğraf makinemi sırt çantama atıyorum. Bir de su alıyorum yanıma, aslında bizim mıntıkada kalsam önümden geçecekler, fakat virajı aldıklarında düzlüğe varmış olsalar da oluşacak kısa mesafe ve zaman çok kare çekmeme yetmeyecek. Bir yanda da zaman bilgimin eksikliği var, ne zaman başlayacak ve bulunduğum noktadan ne zaman geçmeye başlayacaklar bilmiyorum. Bu durum üzerine fotoğraf makinemi sırt çantasından alıp elimde tutuyorum ve ters istikamette yürümeye başlıyorum.

Hedeflediğim nokta uzun bir düzlüğün başlangıcı.

Virajı dönüyorum. Biraz daha yürüyüp uygun noktaya yerleşiyorum.

Yolun sol tarafında, orta refrüjün olduğu yerdeyim, hızlı bir grubun geçiş hızlarının tavan yapacağı bir düzlük.

Epeyi bir zaman sonra uzaktaki virajı dönüyorlar ve uzun düzlükte son hızlarını kullanarak avantaj yakalamak istiyorlar. Bu grup önümden geçtikten sonra orta refrüjden ayrılıp karşı kaldırıma geçiyorum ve kadın bisikletçileri bekliyorum. O sırada nal toplayanlar tek tek ve uzun aralıklarla önümden geçiyorlar. Asıl hedefim uluslararası yarışlara da katılan kadın ve erkek bisikletçiler. İlk olarak erkekler grubu virajı dönerek görünür oluyorlar ve birazdan maksimum hızla önümden geçecekler.

Rekabet muhteşem, hızını limite vardırmış bir yarışmacı "Sağı boşaltın... sağı boşaltın," diye sürekli bağırıyor. Önce durduğum yer yanlış mı, sözler bana mı diye düşünüyorum, sonra anlıyorum ki hızından dolayı ve kalabalık nedeniyle sola geçemeyeceği için yol istiyor.

Ben de orta refrüjden ayrılıp sağ kaldırıma geçiyorum ve kadınları bekliyorum. Bu süreçte de çok gerilerde kalmış ikili ya da dörtlü gruplar halinde ya da tek başına kalmış bisikletçilerin fotoğraflarını çekiyorum, kararlılıklarını alkışlıyorum.


Elimde bir tomurcuk gül var. Zihnimde de hayaller... Enn Sevdiğim Kadın, 3 aylığına yurt dışında bir üniversite de olacak, sınavlara girdi ve kazandı. Şu an birlikte gitmeyi düşünüyoruz. Bu kez kendimi çok kararlı görüyorum. Vize sorunu yaşamayacağım kesin gibi, tüm şartları yerine getirebilecek durumdayım. Kendim kendime bir nedenle fren yaptırmazsam ve son dakika olağanüstü ve zorunluluk olan bir terslik çıkmazsa bu kez kesin gibi. Yine de dilimi ısırıyorum, bekleyip göreceğim. Bir de sorunum var benim, onca ilişkinin içinden gelip geçmiş ben O'nunla tanıştıktan sonra bir yazımda şöyle demiştim: O benim son kalem!

10 yılı çoktan aştık ki daha çok kendime şaşırıyorum.

Ve fark ediyorum ki ve sıklıkla yazılarımda ifade ettiğim gibi O'nu gittikçe daha çok seviyorum. Bir çok ilişkisinde "Seni seviyorum," demeyi bilmeyen, kullanmayan ben; ifadeyi şaşılacak derecede çok kullanıyorum;

istemsizce,

kalbimden akarak...



Cengiz'lerin mahalledeyim. Cengiz benim enn efsane gezimdeki yol arkadaşım. Yaşlarımız 18-19... 12 Eylül darbesinde Marmaris'de enfes bi günde, sokağa çıkma yasağı sayesinde şahane kızlarla tanıştığımız, hayatımızın en hoş sohbetli, en anlatılası gecesini yaşadığımız, hatta benim askerlik dönüşümde onlarla birlikte uzun bir gezi planladığımız... Ama gerçekleştiremediğimiz.

O gün ve bu cümleler birden gökten zembille indi aslında. Normalde bu yazının içinde olmaları mümkün değildi. Ama şu Buraneros birden meraklandı. O gecenin karakterlerinden birinin ad soyadını girdi, ki o muhteşem geceyi daha önce yazmıştı. Bu kez yazmak, ufacık da olsa söz etmek gibi bi niyeti yoktu. Önüne sayfa açıldı, o da hiç değişmemiş diye düşündü, sokakta rastlaşsak bilirdim dedi. Ve hâlâ ülkenin çok büyük ve önemli şirketlerinden birinde önemli bi pozisyonda olduğunu da anladı; soyadı değişmemişti.

Ve kızlar grubu virajı hızla dönüyorlar, makine hazır ben de hazırım, hızlarına konsantre olmuş durumdayım; bir noktayı mirengi belirliyorum. Oraya vardıklarında seri fotoğraflar çekeceğim! Çekiyorum ve onları ayıklayıp arşivime yerleştirdikten sonra en beğendiğim kareyi de yazıma ekliyorum.

Ve yine yazarken ve yine harman olduğum bir yazıyı sonlandırırken ve harman oldum ifademe binaen, hayatımdaki bir yaşanmışlıkta -okurlar bilecektir- çok ama çokk özel bir yeri olan Fikret Kızılok Abi'nin, çokkk güzel şarkısını, üstelik Fikret Abi'nin gitarı ile bana çalıp söyleyen o güzel kızı, bir kez daha anmadan geçemiyorum...

Bir yanım nereden çıktı şimdi bu şarkı ve o güzel kız derken ve bana Enn Sevdiğim Kadın'ı işaret ederken...

Ben de ona diyorum ki... "Sen, Enn nedir, bilir misin?

Pek farkında değilsin,

sanırım!"



İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP