Adeta bir yaz günü. Güneş pırıl pırıl. Fotoğraf makinem sırt çantamda.
Evden çıkıyorum. Deniz beni çağırıyor,
özlemiş.
Oysa bütün gün birbirimize bakıyoruz. O çalışma masasındaki beni görüyor, ben de masamda çalışırken onu.
Uzun bir yürüyüş planlıyorum. Sahil boyu martılar. Bir başka denizde bu kadar var mıdırlar?
Şüpheliyim.
Ve insanımız...
Şahaneler, onları beslemekten büyük keyif alıyorlar.
Ve çocuklar...
Diğer canlıları da beslemek konusunda aileden aldıkları eğitimin hakkını veriyorlar.
Ve elbette bizim Disko. Mahallemizin yakışıklısı. Yine denizin içinde ve bir oraya bir buraya koşup duruyor.
Önümde yürüyen iki genç kız.
Hayata meydan okuyorlar... Lakin bir tanesi beni de ayar ediyor.
İki genci durduyor.
Mini etek eyvallah.
Göğüsleri açık eden bluz, eyvallah.
Ama o sigara ne... Neyin meydan okuması bu.
Kesinlikle tutucu bir insan değilim, kıyafetine saygım sonsuz,
lakin beni bile ayar eden bu şımarıklığa, Ramazan günü ne gerek var?
Biraz saygı...
Bi kenarda otursan bir kaç dakika, içsen sigaranı, sonra kalksan ve arkadaşınla devam etseniz yola...
N'olur?
Bu kadar martı başka bir denizde var mıdır, emin değilim. İyi beslendikleri kesin ki daha önce fotoğraflarla sunmuştum sofralarını ve keyiflerini... Yine kalabalığız, yine coşkulu...
Kadrajıma bir aile giriyor. Ailece martıları besliyorlar. Ağaçlar yaşken eğiliyor ve bizim sahilde bu eğitim sürekli devam ediyor.
Dikkat çekici bir sahiplenme ve dikkat çekici bir paylaşım;
diğer canlılarla.
Oyun parkı cıvıl cıvıl, kuş seslerinin yanı sıra çocuk sesleri, gülen insan yüzleri... Kimin sıkıntısı var anlaşılmıyor bile...
Bu, denizin iyileştirici etkisi. Mesela şu abi. Az önce yanımdan geçen. Kafasında binbir problem. Etrafla pek ilgisi yok. Kendi dünyasında... Ama ortam ona çözüm yolunda taşlar döşüyor.
Şu banktaki gitar çalan genç.
Onun bir vakti var. Havanın yağmadığı her zaman, ki yaz kış fark etmiyor.
O bankta...
Denize karşı enfes şarkılar söylüyor. İstekleri kabul ediyor. Gözü aç değil.
Ruhu da...
Ama çocuklar... Oyun parkındakiler de, denizin kıyısındakiler de, hayata dokunmayı öğreniyorlar.
Hayvanların da insan olduklarını biliyorlar.
Uzunca yürüyor, evden uzaklaşıyorum ve Oktay ile rastlaşıyorum. Benim ortaokul arkadaşım. Bisikletle dolaşıyor. Ve bir arabası var. Eminim ki kız arkadaşını o kadar sevmiyor.
BMW'si çok enteresan; renk yeşil, özel boya... Ama rastgelinecek yeşillerden değil ve metalik.
Turuncu ile ortaklar.
Nikel çamurluk ağızları ayna gibi.
Evi yukarıda olmasına rağmen BMW her zaman sahilde ve aynı yerde. Gelen geçen onunla fotoğraf çekiyor.
Bir dahaki yazılarımdan birinde BMW'nin fotoğrafı söz.
Hatta ona diyorum ki fotoğraf çektirenlerden para al.
Kabul etmiyor. Kendisi emekli polis.
Banklarda sohbete devamken biz...
Bisiklet yolundan bir kadın sesi geliyor.
O halde bana eyvallah,
DINA RUBINA - Cordoba'nın Beyaz Güvercini
5 dakika önce
Güzel bir gezinti olmuş. :)
YanıtlaSilRamazan ayında özellikle oruç tutan kişilere hiç saygı kalmadı gerçekten. Tutamayanlarda önceden kuytu köşeye çekilip yer içerlerdi.
Nereye gidiyoruz :)
Çok güzel bir sohbet ve güzel bir gün olmuş :)
Hava güzel olunca gün de, gezmek de güzel geliyor insana:) Bu kız istisnai bir durumdu, o bakımdan göze battı biraz da... Diğer insanlar bu kadar aleni yiyip içmiyorlar, kendilerini saklıyorlar...
SilBuralarda var öyle maalesef umursamıyorlar. :)
SilBiraz daha büyünce öğrenir:)
SilGünaydın :) Havalar bu hafta pek güzel :) Ben de her gün okul sonrası sahile atıyorum kendimi. Kayalıklara yayılıp dergi okuyorum ve o kadar mutlu hissediyorum ki anlatacak sözüm yok :)
YanıtlaSilGiyim konusunda herkes her istediğini giyebilir ama yerine ve hava koşullarına dikkat etmek lazım bence. Sahile yürüyüşe çıkarken giyilecek giysi var, cluba/discoya giderken giyilecek giysi var, plaja yüzmeye giderken giyilecek giysi var... Yaz-kış dengesini kurmak da önemli giyinirken. Dekolte hoş bir şey ama her yeri aynı anda açmak yerine tek bir bölge seçilmesi. Mesela boyundan ayak bileğine kadar kapalı bir elbisede sırt dekoltesi... Kısacası giyinmek de bir görgü işi bence :)
Günaydın:)
SilNe güzel yapıyorsun, ben anlıyorum, iyi bir kaçışçı olarak:)
Bu kız muhtemelen dansçıydı, üzerini değiştirmeye gerek duymamıştı. Önü açık ince bır hırka yetmişti ona, bu durum beni rahatsız etmedi zaten, oruç tutanlar ve sigara bağımlıları üzerinden değerlendirmiştim, bir kenar banka oturup içebilirdi.
Erkeklerin arabaları ile olan bağlarını anlamak mümkün değil:) Büyümeleri zor olduğu için onları da oyuncukları gibi mi sahipleniyorlar diyorum bazen.
YanıtlaSilBöyle boş sahillerde yürümek güzeldir, buraların kalabalığı yoruyor . Ama havalar henüz tam ısınmadı.
Hayatım neredeyse bebelikten itibaren otomotiv sektöründe geçtiği için, bu tiplerin araçlarıyla kopmaz bağlarını iyi bilirim. Arabasını sattıktan sonra hüngür hüngür ağlayan, sonra rica minnet ve daha çok bir bedel ödeyerek geri alanlarını çok gördüm. Benim arkadaşın arabasıyla bağı da böyle. Ve arabasını park ettiği yer yıllardır aynı, arada bir tur atar, araba yine oraya bırakılır ve kendisi bir sürü yolu sahilden içe doğru yürür ve evine gider. Çok insan tarafından görülmesi ve onların arabayla fotoğraf çektirmeleri onu çok gururlandırıyor:) Bizde de bir kaç gündür hava yaz tadında ama kar yoldaymış:)
SilEnfes bir gün anlatımına alkış.. 2 kareye bayılıyorum!
YanıtlaSil"Bisikletle dolaşıyor. Ve bir arabası var. Eminim ki kız arkadaşını o kadar sevmiyor." Beynim durdu galiba, anlamadım bu cümlenin anlatmak istediğini :))
Çok teşekkür ederim:)
SilArabasına aşık, tabii ki kız arkadaşına da, ben arabasına olan tutkusunun altını çizdim. Tam anlamıyla ne yardan geçerim ne serden durumu yani... Kız arkadaşı arabayı sat başka araba al dese mesela, ortaya çıkacak durumu düşünemiyorum:)
Ah tamam..tabi yaa 🙈🤣🤣 teşekkürler.
SilRica ederim:))
SilNefis bir gün akışı. Özlemişim sizin yazıları. Ancak döndüm, sondan başa doğru uğrayacağım bugün tüm 'Bir Günlükçüleri'ne tek tek. Bir tanımlama daha oldu böylece, Bir Günlükçüleri. :)
YanıtlaSilDisko'ya benden çok selam. Ne yapayım? Bütün resmin içinde benim aklım hep onda, orada..
Hoş geldiniz:) Bir günlükçüleri de hoş, belki bu seriden sonra kullanılır kimbilir:) Dışarıdaydım, kendisi kulübesindeydi, biraz önce geçerken uğradım, biraz lafladık ve selamınızı ilettim:)
SilDenizin iyileştirici etkisini hissettiren, sıcacık bir yazı olmuş. Martılar, çocuklar, Disko ve hatta BMW… Her biri sahilin renkleri gibi. O gitar çalan genci de merak ettim, kim bilir hangi şarkıları söylüyor? Böyle anları yakalayıp paylaşman çok güzel. Yeni yazınızı sabırsızlıkla bekliyorum... :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:) BMW'nin ve sahibinin fotoğraflarını çektim, bir ara blogda paylaşacağım. Gitar çalan çocukla da sohbet ediyoruz gelip geçtikçe, blog yazdığımı bilmiyor o, seçtiği şarkılar güzel, isteğe bağlı da çalıyor ve insanlar duyarlı, karınca kararınca da olsa emeğin karşılığını veriyorlar. Onla da bir gün inşallah uzun sohbet ve ona bağlı olarak yazı olacak:) Home ofis olsa da yoğun çalışan biriyim fırsat yarattıkça blog yazmaya devam:)
SilDeniz görmeden yapamayanlardanım . Hâttâ şahane betimlediğin günde olduğu gibi ara sıra yanına yaklaşmadan yapamayanlardan:)
YanıtlaSilDeniz şehrinde olmak güzel ve fena halde bağlayıcı. Hayal bile gösteriyor ona uzak kalmak. Askerde kısa süre Ankara'daydım, binanın balkonundan bakarken uzakta deniz var zannederdim, özellikle akşamüstleri, hava kararmaya başladığı zamanlarda:)
Sildeniz havasını doyumsuz bir anlatımla aldım, teşekkürler:)
YanıtlaSilSevindim, ben de teşekkür ederim:)
YanıtlaSilDenizin insana huzur veren yanı var, baktıkça bakasım geliyor insanın. :)
YanıtlaSilSigarayı geçtim rahatça yiyip içiyor millet. Ben fazla açıklıktan da hoşlanmam, kendine saygısı olan neden öyle abartılı giyinmeye ihtiyaç duyar anlamıyorum.
Bizim denizin boyu da uzun ve kafeler restoranlar olsa da yoğun trafikten uzak, yolun deniz tarafında olmadıkları için de gezenleri etkilemyorlar; ayrıca bir uçtan diğer uca gidilse gün biter:) Ben bu kız dışında bu kadar aleni içen başka birine henüz rastlamadım:)
SilBu hafta boyunca bizim buralarda hava harikaydı. Herkes kendini sahile atmıştı. Ramazanda biz oruç tutanlar yiyen içen görünce etkilenmiyoruz ama yüzyıllardır bir ramazan adabı oluşmuş o da devam etse güzel olurdu. Ama işte gençlik asi ve aykırı olacağım diye ..Ben gençlerin ve bir çok insanın küfürlü konuşmasına takmış durumdayım asıl..
YanıtlaSilHava yaz gibi ama bir kaç güne kar yağacakmış ki etkisinin uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Küfürlü konuşma meselesi fena, kız erkek farketmiyor üstelik. Bu da bir devir, sonunda muhtemelen bıkarlar diye düşünüyorum.
Sil