"Sen yanlış hiçbir şey yapmadın. Belki benim davranışım biraz garipti. Ama Erasmus öğrencileri çok kısa süreliğine buradalar ve eninde sonunda vedalaşmak zorundayız. Bu yüzden tedirgin davrandım."
"O"nun ve benim adımın yanyana bu köprülerden birinin üzerinde yer almamasını açıklayan cümlelerden biri bu. Köprüler diyorum; çünkü bu yalnızca fotoğrafları çektiğim yer olan Olsztyn'e özgü bir durum değil. Polonya ve diğer Avrupa ülkelerinin çoğunda sevgililer ilişkiye başladıklarında, yani tenlerden daha önemlisi kalpler ve fikirler birbirine değdiği zaman isimlerini bir kilidin üzerine yazıp, tarih atarak kilitlerini köprünün korkuluğuna takıyorlar. Bu çok ciddi bir anlam taşıyor, öyle 1-2 günlük tanışıklıktan sonra hemen kilit takılmaz çünkü. Muhtemelen kilitten önce en az 5-6 aylık bir flört durumu var. Bu da aşkın belgeli hali. Duygular ölmeye başladığındaysa kilit önce kalpten sonra korkuluktan sökülüyor.
Agnieszka ve Kasper 1960 , Wojtek ve Beata 2011, Marta ve Filip 2006..
İlk çift belki çoktan öldü, ama kilit sökülmemiş. Demek ki birbirlerini hep sevmişler.
İkinci çift yola yeni çıkmış. Umarım Wojtek çok sarhoş olduğu akşamlardan birinde Beata'yı üzecek birşey yapmaz, ona sadık kalır.
Marta ve Filip şu ana kadar büyük ihtimalle evlenmiş olabilir.
Bense şimdi buradayım, "o" ise seneye İtalya'ya Erasmus'a gidecek. Rahat mı olmalıyım bilemiyorum, nasılsa Erasmus öğrencisi olarak çok kısa süreliğine orada olacak!
3 Aralık Salı
2 saat önce
yürek atışı! ne güzeldir hissedildiğinde, kilit üstüne kilit vurulur dil üstüne. söz söylenmezse, yürek hissetmez sanırsın. kilitlenip kalırsın.
YanıtlaSilBazen, anlamları pek de hoş olmayan kelimeleri bile nasıl seviyor insan, değil mi? İşte böyle, birinde hapis olmaya gönüllü olabiliyor.
YanıtlaSilİçiniz rahat, günleriniz mutlu olsun.