28 Aralık 2010 Salı

Yakınlık!

Epeyidir ne yazı yazıyorum ne de herhangi bir yere yorum... Belki de tüm kelimelerimi birisi için-canlı canlı-harcamışımdır, harcıyorumdur, kimbilir? Ama bugün hayata, sanki daha başka bakmaya başladım. Huzurlu ve keyifli... Sanki gelecek yılın kaymaklı dondurmasını şimdiden yiyen bir mirasyediyim. O hain gülümsemem hiç terk etmiyor beni... Yüreğim olduğundan daha it, kıpırtılı ve sımsıcak... Sanki bir uçan halının hafifliğine yolcuyum.

Hazır yakalamışken bu ruh halini, yazıvereyim dedim şu yazıya bir yorum. Sonra vazgeçtim ve tüm kelimelerimi alıp buraya getirdim.

Okuduğum yazının başlığı "Uzaktan Sevmek mi..."

Uzaklık, sanki başka başka anlamlar yüklenebilecek, farklı yüreklerde, farklı kelimeler hatta başka başka duygularla yakınlıkla eş anlamlı hale getirilebilecek kocaman bir sözcüktür benim için.

Bahsi geçen yazıyı bugün bir kez daha okurken güldüm, sevindim, kanım ona kaynadı! Neden o yazının yayınlandığı gün değil de bugün yorum yazmak istediğim ise izaha ihtiyaç duyan bir durum sanki... Sanki üzerine bir sürü insan hali yazılabilecek sipper bir konu bu... bi düşünelim bakalım!

Bugün aslında, bir kağıda, tıpkı eski günlerdeki gibi kalem kullanarak uzunca bir mektup yazmak istemiştim. Hatta kağıdın ucunu yakıp öyle koyacaktım zarfına... Dün tren koltuğundan akıp giden zamana, sonrasında bir otobüsün penceresinden yarına bakarken hep bu mektubu düşünmüştüm. İçine yazacaklarım ve kullanacağım dil, eski kelimeleri de pekala kullanabilen yeniyetme bir delikanlı şımarıklığında olacaktı. Postaneye gidişimi, ona pul yapıştırışımı, nereye atacağımı bilememenin şaşkınlığını bile düşünmüştüm. Alanın okurken ki yüzünü görmüştüm. Paylaşırken ki keyfini de...

Şimdilik bu kadar deyip; mektup, yorum, yazı karışımı bu posta son vereyim, yanlış bir kelam edip de postu deldirmeden! Ya da biri klavyeye dur desin... mesela ben!

Bi gün şöyle bir şey yazmıştım, çok ama çok keyifli bir yolculuğun dönüşünde: "Özlemek, tek tek de çok anlamlı olan, ya da anlamlar yüklenen bir çok duygunun hepsidir. Özlemek bir uzaklık ifadesi gibi görünse de aslında dibinde olmaktır. Hatta içinde..."

Yine sipper bir yolculuktan dönemedim! Hala bir tren garında, bir otobüsün koltuğunda yüreğime yaslanmış saçların kokusunda, gecenin en yarısında hafif ıslanmış asfaltın parlağında, içinden geçilen görünmez kentlerimizin ışığında, trenin barında iki yeniyetme kızkardeşle parlattığımız sohbette, şahane bir parkın ıssız kahvaltısında, dergilerden fırlamış da oraya konuşlanmış sanılası salonda mumlar ve müzikle harmanlanmış yiyeceklerin, biraların hiç uyanmak istemediğim rüyasındayım. Gördürenin yüreğine sağlık! Haa bi de janjanlı var ki; o bugüne kadar tanıdıklarımın tümünden farklı, bir kendine münhasır şahsiyet. Ve kendileri başlı başına bir yazı konusu! Sakarya'dan geçiyorum şimdilik. "Ebegümeci"nin keyfini ise bekletiyorum.



Ve farkındayım ki bir süredir yapmakta olduğum yolculuklardan hiçbirini diğerinin önüne koyamıyorum. Şapşahane bir keyif, hain gülümsememin kenarından, en lezzetiyle akıyor.

İyi ki...

*Ebegümeci şahane bir kremalı pastaya benim tarafımdan takılmış addır. Kastedilen Sakarya Ankara'dakidir
Fotoğraf: Kapının oralarda bi yer

7 yorum:

  1. Söylememek gerekir ki..O yazıyıda şimdi bunu da büyük bir keyifle okudum..özlemişim..

    ama kızıyorum efenim çok tembel oldunuz eskiden en azından haftada bir yazınızı okudur bu ne şimdi yılda bir yazı olacak nerdeyse ( seven okur çemikrmesi yorumu bu )


    tüm kalbimle ,mutlu bir yıl diliyorum
    özletmeyiniz kendiniz :))

    YanıtlaSil
  2. çok sevdiğim bir şarkı sözüdür, direk aklıma o geliyor:
    "herkes yakın ama herkes uzak"
    uzak da olsa yakın olanlarla birlikte olman dileğiyle.. (:

    YanıtlaSil
  3. Yok yok sanırım daha sık yazacağım.

    tabi ki daha çok da blog okuyacağım..

    tembelliğe son.

    kararlıyım:))

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim ve sana da dilerim sevgili Mephisto

    YanıtlaSil
  5. sanırım yazacağım:))

    teşekkürler Asortik Krep

    YanıtlaSil
  6. o yazımın en çok sevdiğim kısmıdır:

    Uzaktan sevmelerin kadını değilim ben...

    Ama uzaklardayken de umarsızca sevebilirim seni ben...

    YanıtlaSil

İLETİŞİM İÇİN

laparagas@gmail.com

KATKIDA BULUNANLAR

Blogdaki yazıların tüm hakları La Paragas yazarlarına aittir.
Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

  © Blogger templates Newspaper by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP