Az önce bitirdim ve kişisel tarihimde böylece durmalı bu, dedim. Dedim çünkü izlerken kendime şaşırdım. Bir belgesel ve süresi 1 saat 14 dakika!
Her ne kadar konu kahve olsa da bir kahve belgeselini, üstelik bir makine üreticisinin belgeselini, üstelik belgesel yerine reklam kokusu alan ben; imkânı yok izlemezdim. Ve üstelik belgeselin içinde yazarlar, konusunda uzmanlar olsa da izlemezdim.
Kahve severim ama bir tiryaki olduğum söylenemez. İnceliklerini de bilmem. Okan Bayülgen ve bildiğim diğer bir kaç isim istersen bir izle, deseler de... Yine de çekimserdim. O sırada tazecik ekmekle, içine süt de katılan, mantarlı, kuskuslu ve tavuklu çok hoş bir çorba yemiştim ki o lezzet kahve çağırmıştı aslında. Bir gazete haberine bakıyordum ve onun ardına bırakmıştım kahveyi. Tam kalkacaktım ki o ara bu belgeselin haberini gördüm.
Şöyle bir tıklayıp görelim şunu, diyerek başladım izlemeye. Sonra kapıldım. Bir ara durdurdum ve bir kahve yapıp öyle izlesem, dedim. Çok hoşuma gitti. Gülümsüyordum ve hemen dönmek istiyordum belgesele. Çok keyiflenmiştim. Kahveden vazgeçtim. Telefonu aldım elime, heyecanla pencerenin önüne gittim. Deniz o kadar güzeldi ki. Sanki biraz yükselmiş, aydınlık bir gri-mavi ve üstelik madeni bir renkte, az rastlanır bir güzellikteydi.
Tek tuş ve Enn Sevdiğim Kadın. Nasıl bir coşkuyla kuruyorum giriş cümlemi. Üstelik o izlememiş, haberdar değil. O izlemediyse ve duymadıysa kimse duymamıştır, diye düşünüyorum. Ona çorbadan da bahsediyorum. "Kahvesiz izleme ama," diyorum. Sonra dönüp kaldığım yerden devam ediyorum.
Mekân seçimlerine bayılıyorum. Kurgu çok hoşuma gidiyor. Ciddiyetli bilgilerin ışığında tatlı da bir mizah var. Kahvemi unuttum, onun için bile kalkmıyorum. İçim gülümseyerek izliyor, bir yandan da bilgileniyorum.
Bir lokantaya gidiyor anlatıcı. Çok hoş bir mekân. Bildik bir şef geliyor masaya. Diyaloglar çok hoş. Bir laf kalabalığı yok. Bayılıyorum.
Ahh ne çabuk geçtin zaman!
Son dakikalar... Galata Kulesi ve son binadan yukarı doğru yükseliyor görüntü. Ne çabuk bitti dercesine kalıyorum. O zaman daha da heyecanlanıyorum. Bunu blogda paylaşsam, diyorum. Sonra gereksiz buluyorum... Ama, diyorum, bu izlemenin yarattığı heyecan ve aldığın keyif bir anı!
Sonunda duramıyorum ve bilmeyenler bilsin, sevenleri izlesin, diye, ama daha çok kendim için; film tadındaki bu belgeseli tarihime bir kayıt olarak düşüyorum.
ÇELİŞKİLER YUMAĞI...
19 dakika önce