Son bir kaç ayda yaşananlar play-off'ların nasıl geçeceği hakkında az çok fikir vermeye başlamıştı aslında.Sezon boyunca bir iyileşip bir sakatlanan ve sonunda sezonu kapayan Ginobili,sakatlandıktan sonra “merak etmeyin riske girmemek için oynatmıyoruz play-off'lara yetişecek”denen ancak play-off'lar öncesi yapılan son antrenmanı acı ve hırstan sağ solu tekmeleyerek yarıda bırakan Kevin Garnett ve esrarengiz sırt ağrıları yüzünden sezonu kapadığı açıklanan-işin perde arkasında takımdan kesilen-ancak şu an nerede ne antrenmanlar yaptığı meçhul olan Nba tarihinin en skorer isimlerinden Allen Iverson.(gerçi sezonu kapaması Detroit adına daha hayırlı olabilirdi.Tabi karşılarına Cleveland çıkmasaydı)Bunların yanında,diz sakatlığından dolayı ancak %50'lerde performans sergileyebilen bunun da yetmediğini Texas derbisinde Dallas'a ilk maçta kendi sahalarında yenilmeleriyle anladığımız Spurs'ün yıldızı Tim Duncan.Liste böyle uzayıp gidebilir.
İşte böyle isimlerin olmadığı bir ortamda sürpriz oyuncular ilk maçlara damga vurdu.Boston Garden'daki maçta konuşanlar ne Ray Allen ne de Paul Pierce'dı.(Pierce 8/21 saha içi,Allen ise daha da felaket şekilde 1/12 isabet ve sadece 4 sayı ile hücum ettiler)Büyük ihtimalle yılın çaylağı seçilecek gard Derrick Rose ilk play-off maçında 12/19 saha içi ve 12/12 faul isabetiyle Boston'ı yıkan isim oldu.Takım halinde %43 ile hücum eden ve ilk beşteki tüm oyuncuların çift haneli skor ürettiği Chicago'da öne çıkan diğer isimler 20 sayı 5 asistle şutör Ben Gordon ve Garnett'siz Celtics pota altını 11 sayı 17 ribaund 3 blokla karıştıran,Florida'yla üst üste iki Ncaa şampiyonluğu yaşamış Fransız Joakim Noah oldular.Uzatmaya giden maçı kazanıp saha avantajını ele geçiren Chicago'nun en büyük soru işaretiyse nitekim tecrübesiz olan kadronun,yeteneğiyle seriyi sonuna kadar zorlayıp zorlayamayacağı.Ancak burada bir not vermek yerinde olacak çünkü Chicago'nun 2 sezon önce play-off ilk turunda elediği takım yine bir son şampiyon Miami Heat'ti!
Batı'nın en çekişmeli geçmesi beklenen eşleşmesi(aslında çekişmesiz geçecek tek bir seri yok gibi bunu normal sezonun son maçları sonunda tam 4 takımın sıralamadaki yerinin değişmesinden anlayabiliriz)Portland-Houston'dan da yine sürpriz sayılabilecek bir sonuç çıktı.Houston,Rose Garden deplasmanında 108-81'lik bir galibiyet elde etti ve saha avantajını lehine çeviren bir başka takım oldu.Sahanın yıldızı,kendine güvenen Houston yönetimini mahcup etmeyen 1.80'lik Oregon mezunu genç gard Aaron Brooks'tu.(tecrübeli gard Rafer Alston'ı sezon ortasında neredeyse hiç bir şey karşılığında-Brian Cook!'a karşılık-Orlando'ya göndermiş ve Brooks'u ilk beşe çekmişlerdi.)27 sayı,7 asist,4 ribaundluk galibiyet getiren performansı onun için Oregon eyaletinin en büyük şehri Portland'da sergilemekten daha iyisi olamazdı.Yao da 9/9 ile ürettiği 24 sayının yanına 9 da ribaunt ekleyerek Portland'ın ipini çeken isimlerden biri oldu.Portland'da All-Star Brandon Roy dışında ayakta kalan çıkmadı.
Texas derbisinde ise bu yıl hariç ne zaman eşleşirlerse eşleşsinler serinin her daim favorisi olacak Spurs,biraz yukarıda saydığımız nedenlerden biraz da Dallas'ın şimdilik sorunlarını geride bırakmış görünen kilit oyuncusu Josh Howard'ın dönüşüyle yakaladığı son dönem formundan dolayı sahasında kaybetti.AT&T Center'daki maçta öyle bir hava vardı ki,sanki San Antonio ne yaparsa yapsın Dallas bir şekilde onları yakalayıp geçecek gibiydi.Nitekim öyle de oldu ve Dallas sahadan 105-97 galip ayrılarak hem seride 1-0 öne geçti hem de deplasmanda kazanıp saha avantajını lehine çeviren takımlardan biri oldu.
Şampiyonluğun en büyük iki adayı ve finalde karşılaşmaları büyük bir aksilik olmazsa kesin görünen Cleveland ve Lakers sahalarındaki ilk maçları beklendiği gibi farklı kazandılar.İki takım da rakiplerinin(Detroit ve Utah'ın-Memo sakatlığı sebebiyle Lakers karşısında oynamadı-)maç boyunca kendilerini yakalamasına izin vermediler ve kadrodaki hemen her oyuncudan katkı alarak ileriki haftalarda karşılaşabilecekleri uzun serilerde büyük avantaja sahip olacaklarını gösterdiler.
Bir başka sürpriz ise normal sezonda iki takımın arasında oynadığı üç maçı da kazanan Hido'lu Magic'in Philadelphia'ya daha doğrusu süper atlet Andre Iguodala'ya kendi sahasında yenilmesiyle gerçekleşti.Orlando farkı üçüncü çeyrekte bir ara 17 sayıya kadar çıkarmasına rağmen 76ers,İguodala'nın bitime 2.2 saniye kala Hido'nun savunmasına karşın bulduğu basketle 100-98 kazandı ve tartışmasız ilk maçlar sonunda en büyük sürprize imza attı.Hido belki de sakatlıktan dönmesinin etkisiyle 6 sayıda kaldı ve açıkcası Igoudala karşısında da hem yıprandı hem de etkisiz kaldı.Kısacası koç Van Gundy'nin Igoudala'ya savunmada başka bir çare bulmasının gerekliliği ortaya çıkmış oldu.Dwight Howard'ın da 31 sayı 16 ribauntluk play-off kariyer rekorunun boşa gitmiş olması Orlando adına bir diğer üzüntü kaynağı oldu.
Ligin sayı kralı Dwayne Wade'in 19 sayıda kaldığı maçta Heat,Hawks deplasmanında çok ağır bir yenilgi aldı:90-64.Maç boyunca sürekli karşılaşılan sahne,havada uçup uçup smaçlar yapan bir Josh Smith ve onu izleyen-başta Jermaine O'neal olmak üzere!-Miami pota altıydı.Miami savunma ve hücumun ikisinde birden aksayarak hem sezonun en düşük skoru olan 64 sayıda kaldı hem de Atlanta'dan tam 6 oyuncunun çift haneli skor üretmesine neden oldu.Böyle giderse Wade her maç 50 atsa dahi işleri çok zor gözüküyor.Yine de bir an için 2006 Nba finalini hatırlarsak,Atlanta'nın Wade'i her maç aynı konsantrasyonla savunması gerektiği sonucu ortaya çıkıyor..Ne de olsa sayı kralı!
Bir başka çekişmeli geçmesi beklene serideyse Denver sahasında New Orleans'a 113-84 ile geçit vermedi ve ilk maçların en farklı galibiyetine imza attı.Çekişmeli geçmesi beklenen serinin çekişmesiz geçen maçında Pepsi Center'ı dolduranlar hem Chauncey Billups'ın 8/9 lik çılgın üç sayı performansına hem de yıllarca en büyük sorunu müdafaa olan Nuggets'ın,rakibini ikinci yarıda 37 sayıda tutan müthiş savunma performansına şahitlik etttiler.New Orleans cephesindeyse serinin kaderini belirleyecek faktör Chris Paul'un daha ne kadar takımını omzunda taşıyabileceği olacak.Oldukça derin ve tecrübeli bir kadronun bu kadar düşük performans göstermesi akıl alır gibi değil...