Bu aralar dünya gündemini meşgul eden en önemli konulardan biri Fransa-İsviçre sınırında 25 km çapındaki bir alanda olup bitenler.Yani Big Bang(Büyük Patlama)diğer adıyla yüzyılın deneyi..
Bu konuda televizyonda,internette,orda burda duyduğumuz en yaygın kavramlar:CERN,Büyük Hadron Çarpıştırıcısı,Dan Brown(Melekler ve Şeytanlar),karadelik ve zamanda kırılma...Takip ettiğim ve anladığım kadarıyla deneyi ana hatlarıyla açıklamaya çalışacağım.
Önce deneyi gerçekleştiren kurum olan ve merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Cern'den(açılımı fransızca:Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire-Türkçesi Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi) başlayalım.Dünyanın en büyük parçacık fiziği labaratuvarı olan bu merkez 1954'te Sovyetler Birliği ve A.B.D'nin fizik ve teknoloji alanındaki gelişimine karşı koyabilmek amacıyla 12 Avrupa ülkesi tarafından kurulmuş.Günümüzde ise 20 asil ve aralarında Türkiye'nin de(Ama Suudi Arabistan'ın da!!)bulunduğu 8 gözlemci üyesi var.10 binden fazla bilim adamı çalışıyor.Cern yüzyılın deneyine 14 yılda hazırlandı ve 10 yıla varması beklenen proje için tam 6.2 milyar euro'luk bir bütçe ayırdı.Bu para nereden geliyor diyebilirsiniz,hemen açıklayalım:Cern'e katılımcı ülkeler her yıl belli bir miktar aidat ödemek zorunda..Bu aidat milli gelir üzerinden hesaplanıyor.Örnek vermek gerekirse Cern'e tam üye olursak bize düşen yıllık pay 15-20 milyon dolar civarında olacak.
Üyeliğimizden söz açılmışken,bu konuda ilk adımı ancak bu yıl 14 Nisan'da gözlemci üye olarak attık.Gözlemci üye olmanın aslında pek bir avantajı yok.Adı üstünde "gözlemci" olarak sadece deneylere belli sayıda bilim adamınızı yollayabiliyor, ve asıl işi katılımcı ülkelerden bilim adamlarının yaptığı deneyleri ancak gözlemleyip, not tutabiliyorsunuz.Tam üyelik için aranan şartların başlıcalarıysa(telaşlanmayın Avrupa Birliği kadar oyalayıcı değiller)20 katılımcı üyenin onayını almak, ve az önce belirttiğim yıllık aidatı ödemek.Asil üye olduğumuzda ise kazanacaklarımız çok daha fazla gibi gözüküyor.Bilim adamlarımız yüksek teknolojili labaratuvarlarda deneylere katılabilecek,kararlarda etkin rol oynayabilecek, ve belki de içlerinden bazıları yeni teknolojiler üretecek.İçerideki yavan tartışmaları bırakıp(yok senin suyun zehirli yok cumhurbaşkanı Ermenistan'a nasıl gider vs.)biraz bu konuda yoğunlaşsak; çok daha yararlı olacak gibi görünüyor bana.
Gelelim deneyin taslağına...Yüzyılın deneyinde amaçlanan,yerin 100 metre altında açılan 27 kilometrelik yuvarlak bir tünelde,zıt yönlerden gönderilen iki ayrı proton demetini, ışık hızının %99.99999..'u gibi bir hızla çarpıştırarak, evrenin oluşumuna neden olduğu öne sürülen Big Bang'in bir anlamda minyatürünü yaratmak.Bu sayede doğacak enkazdan yararlanılarak, büyük patlamadan bir kaç saniye sonraki şartlar oluşturulacak, ve maddenin kütlesinin nereden geldiği,maddenin anti maddeye karşı nasıl galip geldiği(evrenin %75'i gerçek maddeden oluşurken,anti madde oranı yalnızca %25)ve evrende daha fazla boyut olabilir mi gibi sorulara cevap bulunmaya çalışılacak.Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nı yazının bu bölümünde devreye sokabiliriz.Çünkü az önce bahsettiğimiz çarpışmayı yaratacak olan,süper iletken mıknatıslarıyla bu çarpıştırıcı olacak.Zıt yönde ilerleyen proton demetlerinin yollarını kesiştirerek çarpışmayı gerçekleştirecek.Deney sırasında tüneldeki sıcaklık mutlak sıfır olan -271 derece olacak.Bunun sebebi ise büyük çarpıştıma işlemi sırasında güneşin 100 katı büyüklüğünde bir ısının ortaya çıkacak olması.
Deneye karşı çıkanlar ve savlarına gelecek olursak:Başta Melekler ve Şeytanlar'ın yazarı Dan Brown geliyor.(Açık söylemek gerekirse popüler kültürle aram pek iyi olmadığından kitabı okumadım)Brown kitabında,çarpışma sırasında çıkabilecek herhangi bir aksilik halinde Dünya'yı içine çekebilecek büyüklükte bir karadeliğin oluşabileceğinden bahsediyor.Cern'li uzmanlara göre karadelik hatta karadelikler oluşacak; fakat bunlar mikroskobik boyutlarda olacak ve varlıkları sadece mikro saniyeler sürecek,daha sonra kendiliklerinden yok olacaklar.Dünya'yı içine çekebilecek büyüklükte bir karadelik oluşması için deneyde kullanılacak enerjinin trilyon katı büyüklükte bir enerjinin açığa çıkması gerekiyor.
Bir başka uyarı da Rus ve Avusturyalı bilimadamlarından geldi.Einstein'ın ünlü E=mc2 denklemine göre bu deney, uzayda ve zamanda bir kırılma yaratabilir. Böylece bir zaman koridoru açılarak zamanda yolculuk bile yapılabileceği iddia ediliyor.Tabi bunu tehlike mi yoksa umut olarak mı görmeliyiz; orasını kendi hesabımda çözemedim.
İşin mizah bölümüne gelecek olursak bu konuda internette,deneyle ilgili haberlerin altındaki yorumları okumanızı tavsiye ederim.Deneyin başladığı gün(henüz sadece küçük denemeler başladı,büyük çarpışma 21 Ekim'de)yani 10 Eylül günü,tesadüf üzeri meydana gelen 6.1'lik Basra depremini deneye bağlayanlardan,"Göz göre göre Dünya'nın sonunu getiriyorlar"diyenlere;hatta biraz daha abartıp:"Bugün bizim şehrin üstünde acaip bulutlar dolaşıyor.Müthiş rüzgar çıktı.Ben sizi uyarayım hiç hayırlı olmadı bu iş!"şeklinde yaygara koparanlara bile rastlamak mümkün.Ancak endişelenmeyin(!)en umutsuz anlarda bile Superman'ler bizi kurtarıyor..
"Endişelenmeyin kıyameti ancak Allah yaratabilir!Kur'an'da insanın bu güce sahip olduğu yazmıyor."deyip, bizi yatıştıranlar da yok değil,hani!Kur'an da yazmasa yandık yani!
Bazılarına içimden"Ulan en basitinden yolda yürürken yere tükürürsünüz,elinizdeki çöpü çöp kovasına atmazsınız,ağaçları kazır,dalları koparırsınız.Şimdi mi aklınıza geldi dünyanın güzelliği,şimdi mi sardı dünya'yı kaybetme korkusu?"diye sormak gelsede, gittikçe Recep İvedik'leşen toplumumuzda bu çabamın yankılanıp bana geri döneceğini bildiğimden; ya da, belki de asıl korkumuz tatlı canımız olduğundan, şimdilik sessiz kalıyorum.
Yeni şeyler denemeden, yeni şeyler öğrenemezsiniz diye bir söz var.Bu sözün yolundan giderek ve aramızdaki bilim adamlarındansa gerçek bilimadamlarının endişelerini göz önüne alarak, deneyin sonunu merakla bekliyorum.Eğer facebook'la ilgileneniniz varsa,facebook'un yalnızca laklak yeri değil, aynı zamanda her konuda bilgi edinebileceğiniz sosyal bir ortam olduğunu (tıpkı Cern'in bulduğu ve facebook'un da içinde yer aldığı www(world wide web) gibi) ve Cern'le ilgili gruplara üye olarak yüzyılın deneyi hakkında da bilgi edinebileceğinizi(zaten biliyor olsanızda)tekrar hatırlatmak isterim.Herhangi bir aksilik çıkmadan,insanlık adına yararlı bir deney olması ümidiyle :)....
Bu konuda televizyonda,internette,orda burda duyduğumuz en yaygın kavramlar:CERN,Büyük Hadron Çarpıştırıcısı,Dan Brown(Melekler ve Şeytanlar),karadelik ve zamanda kırılma...Takip ettiğim ve anladığım kadarıyla deneyi ana hatlarıyla açıklamaya çalışacağım.
Önce deneyi gerçekleştiren kurum olan ve merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Cern'den(açılımı fransızca:Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire-Türkçesi Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi) başlayalım.Dünyanın en büyük parçacık fiziği labaratuvarı olan bu merkez 1954'te Sovyetler Birliği ve A.B.D'nin fizik ve teknoloji alanındaki gelişimine karşı koyabilmek amacıyla 12 Avrupa ülkesi tarafından kurulmuş.Günümüzde ise 20 asil ve aralarında Türkiye'nin de(Ama Suudi Arabistan'ın da!!)bulunduğu 8 gözlemci üyesi var.10 binden fazla bilim adamı çalışıyor.Cern yüzyılın deneyine 14 yılda hazırlandı ve 10 yıla varması beklenen proje için tam 6.2 milyar euro'luk bir bütçe ayırdı.Bu para nereden geliyor diyebilirsiniz,hemen açıklayalım:Cern'e katılımcı ülkeler her yıl belli bir miktar aidat ödemek zorunda..Bu aidat milli gelir üzerinden hesaplanıyor.Örnek vermek gerekirse Cern'e tam üye olursak bize düşen yıllık pay 15-20 milyon dolar civarında olacak.
Üyeliğimizden söz açılmışken,bu konuda ilk adımı ancak bu yıl 14 Nisan'da gözlemci üye olarak attık.Gözlemci üye olmanın aslında pek bir avantajı yok.Adı üstünde "gözlemci" olarak sadece deneylere belli sayıda bilim adamınızı yollayabiliyor, ve asıl işi katılımcı ülkelerden bilim adamlarının yaptığı deneyleri ancak gözlemleyip, not tutabiliyorsunuz.Tam üyelik için aranan şartların başlıcalarıysa(telaşlanmayın Avrupa Birliği kadar oyalayıcı değiller)20 katılımcı üyenin onayını almak, ve az önce belirttiğim yıllık aidatı ödemek.Asil üye olduğumuzda ise kazanacaklarımız çok daha fazla gibi gözüküyor.Bilim adamlarımız yüksek teknolojili labaratuvarlarda deneylere katılabilecek,kararlarda etkin rol oynayabilecek, ve belki de içlerinden bazıları yeni teknolojiler üretecek.İçerideki yavan tartışmaları bırakıp(yok senin suyun zehirli yok cumhurbaşkanı Ermenistan'a nasıl gider vs.)biraz bu konuda yoğunlaşsak; çok daha yararlı olacak gibi görünüyor bana.
Gelelim deneyin taslağına...Yüzyılın deneyinde amaçlanan,yerin 100 metre altında açılan 27 kilometrelik yuvarlak bir tünelde,zıt yönlerden gönderilen iki ayrı proton demetini, ışık hızının %99.99999..'u gibi bir hızla çarpıştırarak, evrenin oluşumuna neden olduğu öne sürülen Big Bang'in bir anlamda minyatürünü yaratmak.Bu sayede doğacak enkazdan yararlanılarak, büyük patlamadan bir kaç saniye sonraki şartlar oluşturulacak, ve maddenin kütlesinin nereden geldiği,maddenin anti maddeye karşı nasıl galip geldiği(evrenin %75'i gerçek maddeden oluşurken,anti madde oranı yalnızca %25)ve evrende daha fazla boyut olabilir mi gibi sorulara cevap bulunmaya çalışılacak.Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nı yazının bu bölümünde devreye sokabiliriz.Çünkü az önce bahsettiğimiz çarpışmayı yaratacak olan,süper iletken mıknatıslarıyla bu çarpıştırıcı olacak.Zıt yönde ilerleyen proton demetlerinin yollarını kesiştirerek çarpışmayı gerçekleştirecek.Deney sırasında tüneldeki sıcaklık mutlak sıfır olan -271 derece olacak.Bunun sebebi ise büyük çarpıştıma işlemi sırasında güneşin 100 katı büyüklüğünde bir ısının ortaya çıkacak olması.
Deneye karşı çıkanlar ve savlarına gelecek olursak:Başta Melekler ve Şeytanlar'ın yazarı Dan Brown geliyor.(Açık söylemek gerekirse popüler kültürle aram pek iyi olmadığından kitabı okumadım)Brown kitabında,çarpışma sırasında çıkabilecek herhangi bir aksilik halinde Dünya'yı içine çekebilecek büyüklükte bir karadeliğin oluşabileceğinden bahsediyor.Cern'li uzmanlara göre karadelik hatta karadelikler oluşacak; fakat bunlar mikroskobik boyutlarda olacak ve varlıkları sadece mikro saniyeler sürecek,daha sonra kendiliklerinden yok olacaklar.Dünya'yı içine çekebilecek büyüklükte bir karadelik oluşması için deneyde kullanılacak enerjinin trilyon katı büyüklükte bir enerjinin açığa çıkması gerekiyor.
Bir başka uyarı da Rus ve Avusturyalı bilimadamlarından geldi.Einstein'ın ünlü E=mc2 denklemine göre bu deney, uzayda ve zamanda bir kırılma yaratabilir. Böylece bir zaman koridoru açılarak zamanda yolculuk bile yapılabileceği iddia ediliyor.Tabi bunu tehlike mi yoksa umut olarak mı görmeliyiz; orasını kendi hesabımda çözemedim.
İşin mizah bölümüne gelecek olursak bu konuda internette,deneyle ilgili haberlerin altındaki yorumları okumanızı tavsiye ederim.Deneyin başladığı gün(henüz sadece küçük denemeler başladı,büyük çarpışma 21 Ekim'de)yani 10 Eylül günü,tesadüf üzeri meydana gelen 6.1'lik Basra depremini deneye bağlayanlardan,"Göz göre göre Dünya'nın sonunu getiriyorlar"diyenlere;hatta biraz daha abartıp:"Bugün bizim şehrin üstünde acaip bulutlar dolaşıyor.Müthiş rüzgar çıktı.Ben sizi uyarayım hiç hayırlı olmadı bu iş!"şeklinde yaygara koparanlara bile rastlamak mümkün.Ancak endişelenmeyin(!)en umutsuz anlarda bile Superman'ler bizi kurtarıyor..
"Endişelenmeyin kıyameti ancak Allah yaratabilir!Kur'an'da insanın bu güce sahip olduğu yazmıyor."deyip, bizi yatıştıranlar da yok değil,hani!Kur'an da yazmasa yandık yani!
Bazılarına içimden"Ulan en basitinden yolda yürürken yere tükürürsünüz,elinizdeki çöpü çöp kovasına atmazsınız,ağaçları kazır,dalları koparırsınız.Şimdi mi aklınıza geldi dünyanın güzelliği,şimdi mi sardı dünya'yı kaybetme korkusu?"diye sormak gelsede, gittikçe Recep İvedik'leşen toplumumuzda bu çabamın yankılanıp bana geri döneceğini bildiğimden; ya da, belki de asıl korkumuz tatlı canımız olduğundan, şimdilik sessiz kalıyorum.
Yeni şeyler denemeden, yeni şeyler öğrenemezsiniz diye bir söz var.Bu sözün yolundan giderek ve aramızdaki bilim adamlarındansa gerçek bilimadamlarının endişelerini göz önüne alarak, deneyin sonunu merakla bekliyorum.Eğer facebook'la ilgileneniniz varsa,facebook'un yalnızca laklak yeri değil, aynı zamanda her konuda bilgi edinebileceğiniz sosyal bir ortam olduğunu (tıpkı Cern'in bulduğu ve facebook'un da içinde yer aldığı www(world wide web) gibi) ve Cern'le ilgili gruplara üye olarak yüzyılın deneyi hakkında da bilgi edinebileceğinizi(zaten biliyor olsanızda)tekrar hatırlatmak isterim.Herhangi bir aksilik çıkmadan,insanlık adına yararlı bir deney olması ümidiyle :)....