Kadınların özgürleşmek anlamında öne çıkardıkları ve mücadelesini verdikler tüm konular üzerindeki çabaları boşunaymış. Bugün bunu öğrendim. Ve bu öğrenmenin ardından duyduklarımı bu yazı yoluyla paylaşarak, kadının özgürleşmesi yolunda bir ışığa neden olabileceğim için de gururluyum.
Ve kadınların bu haklı mücadelesinde yanlarındayım. Bütün tanıdığım erkekleri de elimden geldiğince bu çabaya ortak edeceğim. Her ne kadar kadının özgürleşmesinin erkeğin elinden geçmesine karşı olsam da, şu an itibariyle başkaca da bir çare gözükmemekte...
Kadın özgürlüğünün yolu çok basitmiş ve bir çok kadın da farkında olmadıkları bir özgürlüğe sahipmiş aslında; ya da bu kadın milleti fazlasıyla nankör.
Bazı siyasilerin Tunceli merkezli çabaları, eşya dağıtımı henüz özgürleşememiş kadını özgürleştirmek; bütün değerlerden daha önemli, hatta en önemli bir hakkı vermek içinmiş. Hep birlikte haksızlık etmişiz; şimdi özür dileme zamanı... Bir özür de kocalarınızdan, erkeklerinizden dileyin kadınlar; sizi başının tacı sayıp özgürleştirdikleri için...
Ey erkekler; kadınınızın özgürlük mücadelesine destek verin, verelim; eğer yoksa ona bir çamaşır makinası alın, alalım... Az özgürlük dersen merdaneli, çok veren kesesinden dersen full otomatik...
Hiç bir şey yapamıyorsan bir taksitli kampanyaya gir, ilk taksidini sen ödeyerek özgürleşmesinin yolunu aç, kalan taksitleri o ödesin. Özgürleşme yolundaki mücadelesine sahip çıksın emek versin.
Ve gün itibariyle kadın mücadelesinin sloganları şu şekilde değiştirilsin.
Yaşasın Kadınların Özgürlüğü...
Yaşasın kadının çamaşır makinası sahibi olma mücadelesi...
Merdaneli yetmez... iki üç... daha fazla özellik...(asıl sloganın selam kısmını uyduramadım, Ernosto'yu da sığdıramadım:))
Ve bu satırların yazarı olarak, tüm erkekler gibi kadının değerini her zaman bilmişimdir. Öyle olmasa, yazının resmi kadının erkek gözündeki en değerli çalışma alanından, üstelikte çamaşır makinasıyla çok alakalı bir mekandan olmazdı.
Bütün bunlar nereden çıktı derseniz de buradan buyurun,
kadınlar önden...