Sanat, totaliter politika, siyaset ilişkileri üzerine olayın farklı yanlarından sorgulamaları olan, biraz emek ve ilgi isteyen bir ritimle ve neredeyse tek mekanda geçen bu film: Usta bir yönetmenin iyi oyuncularla kotardığı, sanat toplum için mi, sanat sanat için mi yoksa sanat iş birlikçi mi ile militarist ve düz bir mantık nereye ve neye bakar üzerine yanıtları olan...
Sanatçının ve sanatın işlevini; mesleğine bağlı toplumun iki tarafınca da sevilen 20. yüzyılın en seçkin orkestra şeflerinden biri olan Wilhelm Furtwangler'in ülke siyaseti içindeki duruşunu, kariyer mi yoksa bir başkaldırı mı ikileminde sorgulayan, aynı koşullarda siz olsaydınız ne yapardınızı izleyiciye sorgulatan...
İnsan (Amerikalı bir binbaşı, nazilere başkaldırmış bir vatanseverin sekreter kızı ve Alman asıllı Amerikalı bir başka subay) karakterlerinin yetişme tarzları ve algılamaları örneklerinden yola çıkarak, aynı olayı farklı insanların farklı anlamlandırabilecekleri gerçekliği üzerine tezleriyle usul usul izleyiciyi besleyen...
İnsan olmanın düşünme olgusuna ve bu olgunun farklılıklarına göndermeleri olan...
Görkemli bir müzik eşliğindeki finalinde, sanatçının suçlu ya da suçsuz olduğu üzerine keskin yanıtlar vermeden; görkemli mekanlar, diyaloglar ve tiyatro tadında usta oyunculuklar sunan; psikolojik gerilimi ve müzikleriyle bir şölen halinde süre giden ama izlenmesi kesinlikle emek isteyen; düşünmeye ve sorgulamaya meraklı izleyicinin seveceği, Istvan Szabo'ya'’2002 Mar del Plata’da En İyi Yönetmen'' ödülünü kazandırmış çok güzel bir filmdir.
Diyaloğa dayalı, karakter analizleri ve ideolojik sorgulamalar yapan filmlerin temposundan rahatsız oluyor, ben sadece vakit geçirmek ve eğlenmek için film izlerim diyorsanız da izlemeyin!
Yönetmen: Istvan Szabo.
Senaryo: Ronald Harwood.
Görüntü Yön.: Lajos Koltai.
Oyuncular:Harvey Keitel (Steve Arnold), Moritz Bleibtreu (David Wills), Stellan Skarsgård (Wilhelm Furtwängler), Birgit Minichmayr (Emmi Straube), Ulrich Tukur(Helmut Rode), Oleg Tabakov (Kolonel Dymshitz)