Kafaya koymuş durumdayım. Bu kez dondurma ile yetinmeyeceğim lakin önce işleri toparlamam gerek ve biraz da erken çıkarsam, her şey çok güzel olacak!
Ve hatta en can iki arkadaşımdan birine de uğrayabilirim.
Lakin evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Biraz daha işle meşgul olmak durumunda kalıyorum ve nihayetinde yola çıkmaya hazırım. Veee tam bu satırları yazarken pencereme bir sığırcık konuyor. Daha önce yazmıştım küçük bebeklere kargaların musallat olduğunu ve sığırcıkların da yok olduğunu. Demek ki bebeleri daha güvenceli bir yerde büyütünce yuvaya döndüler. Aslında bir kaç gün önce çatıdan uzaklaşsalar da babamın ağaçlarında olduklarını görmüştüm, mini mini birlerinin... Yuvaya döndüler ama bu kez çatıya farklı bir yerden giriyorlar ve muhtemelen yuvayı da oraya taşıdılar. An itibariyle benim çalışma alanımın tepesindeler... Canları sağolsun.
Bugün hedefimde kent lokantası var, ama köydeki...
Tren delisi olduğum malum, dolayısı ile trene dair her şeyin de... Ama artık bu hatta çalışan tren yok, gar binası ve müştemilatı ise yerli yerinde. Öncesinde enfes bir kafeteryaydı, dolayısı ile benim en etkin kullandığım kitap okuma noktalarımdan biriydi. Sonraki seçimde yine AKP'li olan belediye tarafından bir vatandaşa kiralanmıştı, dolayısı ile benim ayağım kesilmişti. Bu kez ilk hamlede lokantayla ilgilenmesem de ufak bir kararsızlığın ardından girdim içeri; tepsimi aldım ve Ezo Gelin çorba, kızarmış tavuk budu, pilav, irmik tatlısı ve ekmek şeklinde toparladığım tepsimle birlikte, eskiden sürekli kullandığım masama oturdum. Çorba enfesti, tavuk kızartma lokum gibiydi, arpa şehriyeli pilav benim neyim eksik ki diyerek dansa katılıyordu. Bense keyiften ölüyordum. Kitle de çok sevimliydi. Seçtiğim tatlı ise hımmmmm tadında ve ölçek olarak da kıvamındaydı. Ama enn hımmmm durum ise fiyatlardı, su dahil toplamda 125 TL ödedim!
Tamam, yemek ve ödediğim para muhteşemdi, ama kitap okuduğum kafeterya hali çokkkk güzeldi, dingindi. Hafta sonları ufak bir seyahat sonucunda köye varmak, Enn Sevdiğim Kadın'la sokaklarında dolaşmak, yeni keşifler yapmak, fotoğraflar çekmek, mükemmel yemekleri yerine tatlı pastaları ile keyfi katmerlemek ve bu esnada kitapların içinde yok olmak, binanın küçük müzesine her seferinde göz atmak, bizim daha tercih edeceğimiz bir haldi. O halin yokluğunu özlemediğimi söylersem yalan olur.
Tıka basa doymuş durumdayım, mekânın eski işlevini özlemiş olsam da köy halkı adına seviniyorum. Ekrem Başkan yaratımı bu kent lokantaları konsepti için ona teşekkür borçlu olmanın bilincinde de olsa insanlar diye aklımdan geçiriyorum; ama toplumsal hafızanın o nezaketi, centilmenliği tüketeli çok olduğunu da biliyorum ve ikinci kez yeni keşif dondurmacımdayım.
Bir gün sonra beni görmek şaşırtıyor genç patronu... Bu kez sen seç diyorum, bu enfes ve tepeleme dondurmayı hazırlıyor. Kaldırımdaki şirin masalarından birine oturuyorum. Tepemde bir şemsiye var; güneşten korunmak için değil ama! Kuşların bıraktıkları bombalar altında müşterinin telef olmaması içinmiş! Yine çok keyifli bir gün, içimi yakanın kafeteryanın kent lokantasına dönüştürülmüş olmasına rağmen, hayatımdan, çok sevdiğim bir taşın sökülmüş olduğunu da hissediyorum. Yeni bir kitap okuma noktası bulmam lazım, şehir merkezinin uzağında olmalı ki şu an aklıma gelen ve bu istasyon güzelliğinin boşluğunu doldurabilecek hiç bir yer yok.
Öksüz hissediyorum kendimi...
Bir Öpsem Bir Öpsem Bir Daha Öpsem...
26 dakika önce
ben tam bu yemek için bu fiyat nasıl olur derken kent lokantaları adı geçiyor ve benim yine gözlerim doluyor! Hafta sonu İstanbul'u gezerken de böyle oldu. Feshane'nin güzelim kütüphanesinde çalışan gençleri gördüğümde, Balat'ta restore edilmiş ve "Haliç sanat" adıyla hizmete açılmış eski tarihi binaların sergi mekanı olarak kullanılmaya başladığını gördüğümde ya da Büyükada'daki Taşmektep ziyaretimizde olduğu gibi...İnsan bir belediye başkanı ve yol arkadaşları için ağlar mı?
YanıtlaSilİstanbul'u uzaktan sevmek daha mı güzel acaba diye bir cümle kurmuştum, sıklıkla da kullanırım. Ama Ekrem Başkan'la İstanbul'u sevmek daha bi güzel oldu, bir kente yakışmak bu ancak kadar güzel olabilirdi. Ellerinden geleni yapıyorlar, eziyet ediyorlar ama yıkmaya da güçleri yetmiyor. Onlar da farkındalar arkasındaki seçmen gücünün, deniyorlar, düşünüyorlar daha ileri de gidemiyorlar. İşleri çok zor Şule, bence kendi iktidarları yıkılacak, çünkü hiç umulmadık anlarda buraya kadar diyebilen bir ortakları var :)
SilYemin ediyorum ilk iki cümleyi okuduktan sonra kahkaha attım, Allah da seni güldürsün Buraneros. Afiyet bal olsun....
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Ceren, Allah hepimizi güldürsün, buna çok ihtiyacımız var...
SilNe fiyat ama! Burada olsa bu fiyatta bir lokanta evde yemek yapmazdım. Artık ekmek arası bir şeyler bile 200 civarı. Değişen, yokolan her şeye
YanıtlaSilçok üzülüyorum artık. Yaş aldıkça bu değişimleri görmek
kaçınılmaz oluyor ve üst üste birikiyor.
Ekrem Başkanın kent lokantaları artık yurdun her yerinde, başka partilerin belediye başkanları da olsalar bu lokantaları açıyorlar ki şehir merkezinde daha da ucuza veriyorlarmış aynı menüleri!:)
SilHoş bir çevrede şirin ve güzel bir mekan işletme hayalim ve hatta eski bir arkadaşımla hayalimiz vardı. Ama ne ben ne o işletmecilikten anlamayız. :)
YanıtlaSilBiraz cesaret biraz da tecrübe ile halledilebilir ama memleketin şu anki ekonomik koşullarında zor; işyeri kendinin olmadıktan sonra... Kiraların ve diğer maliyetlerin altından kalkmak mümkün değil bugünkü koşullarda:)
SilMmm! Afiyet olsun Sevgili Okul Arkadaşım. :)
YanıtlaSilBazı iyi işler akıl fikir ve doğru niyetle yapılabiliyor, çoğunluk bunu anladığında sorunlar çözülecek sanırım.
Çok teşekkürler Sevgili Okul Arkadaşım:)
SilÇok haklısınız, Ekrem Başkan üretimi bu işletme anlayışı belediyeler eliyle artık ülkenin her yerinde, ve sanırım gittikçe artan çoğunluk da bunun farkında, meydanlardan anladığım bu benim!
Ne kadar güzel bir gün gibi görünse de satır aralarındaki o eksiklik hissini çok iyi anladım. Eski alışkanlıklar ve hatıralar insanda kökleniyor. Yazını çok sevdim, yeni okuma noktanı bulduğunda da bu kadar güzel anlatmanı merakla bekliyorum :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ben de sevindim, güzel sözlerin sayesinde. Alternatif okuma noktalarım var, buranın şehir merkezine uzak olması ve farklılık hissi vermesi hoşuma gidiyordu, yine arada giderim.:)
SilBizde de bu yıl açıldı kent lokantası ve tabldot usulü 4 çeşit yemek sadece 90 TL ki dışarıda sadece çorba bile minimum 120 TL. Dondurmada gözüm kalmadı değil, afiyet olsun :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, dondurma da mekânı da çok güzel:) Bu köyde 4 çeşit menü biraz pahallı, şehir merkezinde 60-70'TL civarıymış, bi gün yakınımdakinde test etmeyi düşünüyorum:)
SilBazen ne yaparsan yap bir eksiklik duygusu oturuyor merkeze... Her his gibi eksiklik duygusu da anlatıldığında ve tarif edildiğinde daha kabul edilebilir hale geliyor :)
YanıtlaSilKısa zamanda o boşluğu doldururum ben, aslında yakınımda güzel okuma noktaları var. Hatta yakın zamanda fotoğrafını da koyduğum İskele Kafe başta olmak üzere:)
Silfarklı okuma alanları keşfetmek iyi oluyor:) kent lokantasının fiyatı bayağı uygunmuş, dondurma iştah açıcı, afiyet olsun:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, dondurma gerçekten müthiş. Kent lokantalarını İmamoğlu'ndan görüp bizim buralarda da -öteki- belediyeler açmaya başladı, adını anmadıkları gibi hemen de sahiplendiler:)
SilÇalmaya meyilli olunca...
SilEvet...
Sil