12 Eylül 2020 Cumartesi

Biri AKSİYON mu dedi?

O "olağan" günün o saatlerinde; bir tiyatro oyunu öncesinde, fuayedeki kızlı-erkekli üniversite öğrencisi gençlere, onların henüz görmedikleri geleceklerine, kaygısız neşelerine, bilemedikleri zaman kavramının değişkenliklerine bakarken o gün yaşadıklarımızın, bugünden bakınca ne kadar önemli olduğunu fark edeceğimden, henüz haberim de yoktu. Bazen yaşamıma geri dönüp içindeki anlara baktığımda, çok olağanlıkla yaşanan olayların aslında, ortalama insan hayatından bakınca ne kadar olağan dışı olduğunu düşünüp, tıpkı İnnaritu filmlerindeki gibi farklı senaryolar üzerinden aynı hayatların farklı sonuçlara ulaşacak öykülerini kuruyorum. Bir de, geleneksel Bodrum buluşmalarında bir araya geldiğimizde, 'o günkü genç çocuk' anılarımızı paylaşırken, dinleyenlerin şaşkınlığında fark ediyorum, "olağan" anların olağan dışılıklarını...

Aksiyonlu Günler... Umur -2010

Bugünkü siyasal sıkıntılarımızın, demokrasiden ve parlamenter sistemden ayrılmamızın, yüzde onluk seçim barajı  ile başka bir çarpık düzenin oluşma adımlarının atıldığı, azınlığın "demokrasiye" hakim olabildiği, katılımcılıktan uzak, sorgulanabilir olmayan, halkın değil de yönetenlerin iki dudağından çıkan sözcüklerin yön verdiği ucubeliğe geçişin tohumlarının atıldığı günün yıldönümü!

                                                                                  .................

 Sabah 09.08

Güzel bir kahvaltı hazırlıyorum. Güzel de bir filtre kahve. Kahveme devam ederken yazılarımda dolaşıyorum. Bir başka yazı planlıyorum ama gün öyle sakin ve huzurlu ki yazmıyor, okumaya, kendi zamanlarımda dolaşmaya başlıyor, iyi ki blog yazmaya karar verdim ve iyi ki de bu yazıyı yazmışım dediğim, bir bölümünü yukarıda paylaştığım yazımda kalıyorum. Onun altındaki yorumlar, en çok da o yorumlardaki şu cümle "Acı, çok acı ama, çağın tanığı olanların bunu paylaşması tarihe karşı da bir sorumluluktur." tetikliyor beni.


Yeni nesil gençleri çok seviyorum. Merak edenlerini ve okuyup yazanlarını, soran ve sorgulayanlarını, konu ne olursa olsun hayranlıkla izliyorum. Sonra bir adım ileri gitmeye, bu yıldönümünde, yaşandığından 39, yazıldığından 10 yıl geçmiş, bir bölümü yukarıda paylaşılmış kapsamlı tanıklıklar ve yaşanmışlıklar içeren, her birinin altındaki linkin bir sonrakine götüreceği: şu hayatta yaptığım en yararlı işlerden biri olduğunu düşündüğüm, dört bölümlük, hayatımın en özel, en aksiyonlu gününü ve dönemi anlattığım, bir yandan da sorgulayan yazımı -okumamış olan ve o günleri ve insan hikayelerini merak edenler için- son kez paylaşmaya karar veriyorum:

Aksiyonlu Günler... Umur 1.Bölüm